5

156 22 4
                                    

Kaşlarım çatılırken onu sert bir şekilde ittim çünkü biraz daha fısıldarsa ve eli üst baldırımda durursa inleyecektim. E tabii yaptığı saygısızlıktı bir de. Biraz şaşırmış olacak ki bir süre tepkisiz kaldı ve konuşmama izin verdi. Böyle diyorum çünkü onun bulunduğu yerde her şeyin kontrolü ondaymış gibi bir his veriyordu. 

"Sen ne saçmalıyorsun? Delirdin mi? Sevgilinin yanına git ve beni rahat bırak. Seni bir daha görmek istemiyorum." Tam tuvaletten çıkacakken ağzında bir küfür geveleyip konuştu. "O notu ben yazdım." Şaşkınlıktan arkamı dönememiştim, kafam çok karışmıştı ve baş ağrım anlımın ortasından bana 'hazırlan bu gece çok fena ağırıp sikeceğim geceni senin(!) 'diyordu. "Ne? Gerçekten sen hayatımda gördüğüm en adi-" lafımı bitirmeden arkamda saçlarımda bir el ve ensemde nefesinin varlığını hissediyordum. Susmam için hatta düşüncelerimin beni terk etmesi için süper bir yöntemdi. 

Saçlarımı tek bir omzumda topladığında (sol) derin bir nefes aldı. Kalbim çok hızlı atıyordu ve yüzüm kızarıyordu, hatta boynumun da kızardığını düşünüyordum enseminde. Normalde arkamı dönerek ona sert bir yumruk atıp gitmeliydim ama dediği gibi yapmadım çünkü kontrolümü ben ona vermiş hissediyordum. 

"Biliyor musun ondan çok sıkıldım ve ne yaptıysam benden ayrılmadı. O kadar sağdık ki, hiç ayrılabileceğimiz bir sebepte ortaya koymadı ama ondan ayrılmak için bir sebebe ihtiyacım var çünkü," duraksadı ve elleri arkamdan belime sarıp göbeğimin üstünde birleştirdi çenesini sağ omzuma koyunca vücudum titredi. Gülümsediğini çarprazımdaki aynaya bakınca gördüm. 

"Dedem bir sebep istiyor, babası şirketimizin %25'ine ortak." 

Sona doğru sesi yumuşak değil sinirliydi.

Nefesi saçları vücudu bilekleri her bir yeri, sanki binlerce koku barındırıyor ama ortaya harika bir eşsiz koku çıkıyordu. Ona özel bir şey.

Zaten öyle biriydi, sinirli ve sakin, kaos ve dinginlik, acı ve tatlı, bunlardan ortaya çıkan uyum veya uyumsuzluk değildi sizi çeken şeydi. Anlatamam çünkü bunun için size dokunması gerekirdi. O sanki bir portaldı değişik bir evrene açılan. Tek dokunuşu veya bakışı ile. Adını bile arkadaşlarından öğrendiğim bana yumruk atp hakaret etmiş kızın, omuzlarımda dinlenmesine izin vermiştim. Kendim olarak davranmıyordum onun istediği tarzda davranıyordum ben.

"Niye ben?" sesim titrek çıkmıştı çünkü bu kadar etki altında olmak hoşuma gitmemiş hatta korkutmuştu. Ayrıca çok etkilenmiştim ayaklarımın bağı çözülmek üzereydi. 

.

hate me Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin