2

199 14 0
                                    

Etrafta herkes müziğin ritmine kendini bırakmış çoğu kişinin gözleri hafifçe kapanmıştı. Mekan yeni olduğu için fiyatlar uygundu ve bu durum da bizimkilerin ekstra sarhoş olması demekti.

Arkadaşlarıma baktığımda hepsi gülüyor birbirine el şakaları yapıyordu. Rebecca bana doğru yaklaşınca dikkatimi ona verip başımı yaklaştırdım. Kulağıma yüksek sesle konuştu, çok heyecanlıydı. "Sol çaprazda bizim okulun popülerleri var. Düşünebiliyor musun popüler ve zengin onlarla birlikteyiz." Sol çaprazıma bakınca oldukça geniş bir masada giyimlerinden zengin olduğu belli olan kız erkek karışık grubu gördüm. Alayla güldüm. Bu sefer ben Rebecca'nın kulağına eğiliyor ve bağrıyordum.

"Hayır birlikte değiliz metrelerce uzağımızdalar Reb."
Gözlerini devirdi ve seksi olduğunu düşündüğü bakışlarını oraya yollamaya başladı içkisini yudumlarken dudaklarını flörtöz bir şekilde yaladı ve pipeti ısırdı. Ne maymun ama!

Gözlerimi devirip önüme döndüm. Müziğin ritmi artmıştı mekan için ışıklandırma çoğalmış artık görmek ve duymak çok daha da fazla zorlaşmıştı.

Nedense bugün kimseyle muhatap olmak istemiyordum. Zaten yeni insanlarla tanışmak benim için sadece fazladan stres demekti. Oturmuş sakince içkimi yudumlarken bir anda büyük soğuk bir el omzuma dokundu.

Arkamı dönmemle sinirden kıpkırmızı olmuş bir yüz gördüm. "Benim sevgilime nasıl olur da kağıtla mesaj yollarsın!?" O üstüme doğru gürlerken, sesini duymak zor olmamıştı. Yüzüme doğru salladığı eline baktım. Bir kağıt parmakları arasında buruşmuştu. Sıkmaktan parmak boğumları beyazlaşmış eli titriyordu. Yutkundum ve tam ağzımı açacaktım ki sadece aralık kaldı. Bugün ilk olmuyordu bu. Sağ yanağıma aldığım darbe ile yüzüm sola düştük ve dengemi kaybettim. Tek hatırladığım yanımda duran Alves'e zorla tutunduğum ve müziğin kapatılmasıydı. Arkadaşlarım endişeyle adımı söylerken Alves ellerini belimde sabitledi ve beni dengede tuttu.

15 dakika sonra deri bir şeyin üstündeydim. Rahatsız edici ve baş ağrım vardı. Acıyla inleyince Samantha oturduğu yerden ayağa kalktı. "Neredeyim ben?" Müzik sesini uzaktan geldiği barizdi ama duyabiliyordum.

"Becky, sonunda uyandın. İyisin dimi?"
Kafamın tüm bölgesinde yoğun bir ağrı vardı ve sağ yanağım acıyordu, ayrıca baş ağrım sağ gözüme kadar vuruyordu. Memnuniyetsizce inledim. Son olanları hatırlayınca gözlerimi kocaman açtım ve vücudum sinire teslim olmuştu. Birden ayağa kalktım arkadaşıma sitem etmeye başladım.

"O gerizekalı ve seksi dudaklı kadın nerede?! Bana ne hakla vurur!? Onun sinir dolu kötü bakan güzel bak rengi gözleri olan ve uzun kirpikli gözüne bende yumruk atacağım!" Sinirle ellerimi yumruk yaptım ve tek nefeste söylediklerime karşılık Samatha gözlerini arkamdaki köşeye dikmişti.

"İstersen dene." Oradan gelen sesle arkamı döndüm. Sesi yumuşak ama soğuktu. Odadaki bir sandalyeye kalçasını dayamış hafif gülümseyerek sinsi bir ifade ile gözlerimin tam içine bakıyordu.

hate me Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz