1

333 20 0
                                    

Laptobu önüne çekip içten yanağımı ısırmaya başladım. Masanın altındaki dizlerim benim kontrolümde olmadan sağa ve sola ileri ve geri sallanmaya başlamıştı. Sonunda arama cevaplandı ve karşımda ailemi gördüm. Onlarla görüntülü görüşme yaptıktan sonra kendimi sıkıntıyla koltuğa bıraktım. "Ne konuşma ama!"

Dersler dersler dersler ve kilom evimin dağınıklığı sorumluluklarımı aklıma getirdikçe sıkıntıya giriyordum.

Gözlerimi devirdim mutfağa gittim kendime atıştıracak bir şeyler hazırladım ve içeri geçtim.

Üniversite için ülke dışındaydım, oldukça can sıkıcı bir üniversite yılı geçirdikten sonra böyle olmaması gerektiğine karar vermiş ve biraz dersleri salmıştım. Ailemin bundan haberi yoktu ve olmamasına rağmen 5 cümleden 9'u dersti.

Tüm sorunlarımın yemek yedikçe çözüleceğine inandım hatta daha hızlı yersem daha çabuk çözülür dedim. 3 saatin sonunda mide ağrısı oluşmaya başlamıştı yüzümü buruşturdum ve koltuğa daha çok yerleşip en rahat pozisyonu aradım. Masadaki telefonum çalınca, rahatım bozulmuştu.

"Hey Becky!"
Samantha'nın yüksek sesini duyunca yüzümü buruşturdum. " Bu gece yeni açılan bir mekana gidiyoruz." Hala yüksek sesle konuşmaya devam ediyordu. "İtiraz istemiyorum. Tüm grup eksiksiz olacak! Akşam 9'da hazır ve istekli ol! Öpüyoruz seni." Sona doğru arkadan Alves'in sesi gelmişti. Tam cevap verecekken telefon kapandı ve ağzım öylece aralanmış bir şekilde kaldı. "Lanet olsun."

Gözüm masadaki daha ailemle konuşmadan önce yaptığım ders programına kaydı. Sanki onun bir suçu varmış gibi kağıda gözlerimi abartılı devirdim ve dil çıkardım.

Koşar adım merdivenlere çıkıp odama girdim. Üzerime giyebileceğim bir şeyler ayarlamalıydım.

hate me Où les histoires vivent. Découvrez maintenant