11

96 13 205
                                    

"Günaydın millet, en sevdiğiniz Slytherin burada!"

Theo'nun ortak salona oldukça enerjik girişine Blaise ve Draco göz devirirken, Pansy güldü. Üçü kahvaltıya inmek için Theo'yu bekliyorlardı. Theo genelde en geç inen olurdu, çünkü uyanmakta birazcık (!) sorun yaşıyordu. Uyku bağımlısıydı resmen.

"İkinci en sevdiğiniz demek istedin sanırım," dedi Pansy. "Ben hâlâ hayattayım sonuçta."

"Ne dersiniz, sizce onu acı gerçeklerle yüzleştirmeli miyim yoksa izin vereyim de kendini bir yalanla avutarak mutlu mu etsin?" dedi Theo, Draco ve Blaise'e dönerek.

"Bence o kahrolası çeneni kapatıp bizimle şu lanet kahvaltıya gelebilirsin," dedi Draco ters ters. Ardından Blaise'i kolundan çekiştirerek ortak salonun çıkışına doğru yürümeye başladı.

"Birileri ters tarafından kalkmış," diye fısıldadı Theo, Pansy'ye eğilerek. Pansy kıkırdarken beraber Draco ve Blaise'in peşinden ortak salondan ayrıldılar.

Koridorda biraz yürüdükten sonra, "Hey Dray, Blaise," dedi Pansy, hızlı adımlarla arkadaşlarına yetişirken.

"Ne oldu Pans?" diye sordu Blaise.

"Hiçbir şey," dedi Pansy. Ardından sevimli bir sesle ekledi. "Cübbe sana çok yakışmış bu arada. Kravatı takma şekline de bayıldım."

"Her günküyle aynı işte. Merlin aşkına, kravat kaç farklı şekilde takılır ki-"

Pansy, Blaise'i dinlemeden Draco'ya döndü. "Ve bu sabah senin saçına bayıldım. Yeni bir şey mi yaptın?"

"Yağ çekmeyi bırak da ne isteyeceksen iste artık," dedi Draco, gözlerini devirerek.

Pansy, onu duymazlıktan gelerek Theo'ya döndü. "Ve sen..." Ardından pes ederek omuzlarıni indirdi. "Merlin aşkına, sana yalandan olsa bile iltifat edemeyeceğim. Daha gün başlamadı bile ve senin kravatın yine olabildiğinde gevşek. Takmasan da olurmuş yani. Şu şeyi düzgün takmayı ne zaman öğrenceksin?"

"Sağ ol Pans," dedi Theo, ona öpücük atarak.

"Ne isteyeceksen iste artık," diye üsteledi Draco.

"Şey..." diye mırıldandı Pansy. "Bu gece benimle gelir misiniz diyecektim aslında..."

"Nereyr geleceğiz? Weasley'ye noldu?" diye art arda sorular sordu Blaise. "Buluşmayacak mısınız?"

"Beyninin yerine karpuz mu koydular Blaise? Weasley ile buluşmasına bizi de götürmek istiyor işte," dedi Theo.

"Peki niyeymiş?" diye sordu Draco. "Ne yapacaksın bizi?"

"Çünkü onun arkadaşları da gelecek," dedi Pansy, çekine çekine. "Bilirsiniz işte; Potter, Weasley, Granger..."

"Ah, şaka yapıyor olmalısın," dedi Draco. "Bizi onların yanına mı götürmek istiyorsun?"

"Sana bunu kabul edeceğimizi düşündüren ne?" diye sordu Blaise.

"Bana ve ilişkime olan saygınız," dedi Pansy, sesini hafifçe yükselterek. "Ginny ve ben, arkadaşlarımızın anlaşmalarını istiyoruz."

"Ah, bu cehennemde bile mümkün değil," dedi Draco.

"Cehennemde niye insanlarla anlaşasın ki-"

"Cidden şu an derdin bu mu Theo?"

"Evet?" dedi Theo, Draco'nun çok bariz bir şeyi göremediğini düşünür gibi.

Draco bıkkınlıkla içini çekti. "Beni Potter'la aynı odaya sokma Pans, oradan ceset çıkar," dedi Pansy'ye dönerek.

heart to heart (ginny weasley × pansy parkinson)Where stories live. Discover now