08

95 12 79
                                    

Pansy ile konuştuktan sonra Ginny'nin kafası epey karışmıştı. Pansy gittikten sonra bir süre arkasından bakmış, sonra da kafasındaki soru işaretleriyle birlikte Büyük Salon'a gitmişti. İçeriye girer girmez gözü Ravenclaw masasına kaymıştı. Bu artık onda bir alışkanlık olmuştu.

Ve işte Luna oradaydı. Yanında erkek arkadaşı oturuyordu. Yemeklerini yiyor ve bir yandan konuşuyorlardı. Mutlu görünüyorlardı.

Ginny kapıda dikilmiş, Ravenclaw masasındaki Luna'ya bakarken Luna onu gördü ve el sallayarak "Ginny! Gelsene!" diye seslendi.

Ginny başını salladı. İçini çekerek Ravenclaw masasına doğru yürümeye başladı. Luna'nın oturduğu yere vardığında "Seni partiden beri hiç göremedim," dedi Luna. "Nasılsın?"

"İyiyim," dedi Ginny omuz silkerek. "Sen?"

"Çok iyiyim," dedi Luna, yüzünde büyük bir gülümsemeyle. "Sana söylemem gereken çok önemli bir şey var." Eliyle yanındaki çocuğu gösterdi. "Bu Rolf Scamander. Bir süredir ondan hoşlanıyor gibiydim ve partiden beri çıkıyoruz."

"Ben Ginny," dedi Ginny, Rolf'a gülümseyerek.

"Tanıştığımıza memnun oldum," dedi Rolf. "Luna senden çok söz etti."

"En yakın arkadaşımdan tabii ki de söz edecektim," dedi Luna, Ginny'ye gülümseyerek. Ardından Rolf'ün yanağına bir öpücük kondurup koluna girdi.

Ginny bu manzaraya içtenlikle gülümsedi. Luna çok mutlu görünüyordu. O mutluysa, Ginny'nin de mutlu olup hayatına devam etmesi gerekirdi. Ve Luna'yı böyle mutlu görmek hayatına devam etmesi için onu motive eden şey olmuştu.

"Siz ikiniz epey mutlu görünüyorsunuz, sizin adınıza çok sevindim," dedi samimiyetle.

"Teşekkürler Ginny," dedi Luna.

"Ben kendi masama gidiyorum, sonra görüşürüz."

"Görüşürüz!"

Ginny Gryffindor masasına yöneldi. Tam Hufflepuff masasını geçmişti ki önüne görmek istediği son kişi çıktı. O an Draco Malfoy ile karşılaşsa daha çok sevinirdi.

"Hey bebeğim, nasılsın?"

Ginny gözlerini kapatıp Merlin'den sabır diledi, sonra da yavaşça açtı. Bir umut hayal görüyor olduğunu düşünmüştü ama hayır, Cormac McLaggen hâlâ karşısında gevşek gevşek sırıtıyordu.

"Kapa çennei McLaggen, hem 'bebeğim' ne ya?"

"Sen ne dememi istersin sevgilim?" diyerek onu öpmek için eğildi McLaggen, Ginny ise başını çevirerek bir adım geri gitti.

"Bak," dedi. "Bu bir hataydı."

"Ne hataydı?" diye sordu McLaggen kaşlarını çatarak.

"Seni öpmem," dedi Ginny. "Sarhoştum ve hata yaptım, o kadar. Hayatımın en büyük hatalarından biriydi bu."

"Ne yani, benden hoşlanmıyor musun?" dedi McLaggen kollarını kavuşturarak.

"Aynen öyle," dedi Ginny. "Biz sevgili değiliz, hiç olmadık."

"İyi," dedi McLaggen. Ardından suratında o gevşek sırıtışı belirdi tekrardan. "Şunu hep hatırla, ben hep buradayım bebeğim."

heart to heart (ginny weasley × pansy parkinson)Where stories live. Discover now