02

160 19 37
                                    

Pansy, Ginny ve Luna ile uğraştıktan sonra gelip geçenlerin ona bakmasına aldırmadan Büyük Salon'a girdi ve Slytherin masasına yöneldi. Daphne Greengrass'ı görünce hemen onun yanına oturdu.

"Ben senden önce çıkmıştım ortak salondan, nasıl benden önce geldin?" diye sordu sarışın kıza. Bir yandan da tabağına tavuk ve makarna alıyordu.

"Eh, sen Weasley ve Laklak Lovegood ile uğraşırken ben yanınızdan geçip yemeğe geldim."

Pansy çatalıyla tavuğundan bir parça alıp ağzına atarken Daphne'nin bakışlarını üzerinde hissetti ve ona iğreniyormuş gibi bakan kıza dik dik baktı.

"Ne var Daphne?"

"Hogwarts vejetaryenleri hiç düşünmüyor," dedi Daphne burun kıvırarak.

"Vejetaryenler için de yemek çıkarıyor ya, daha ne istiyorsun işte?"

"Ama yanımızda insanların et yemesi rahatsız edici."

"O zaman git yemeğini mutfakta tek başına ye Daph," dedi Pansy ters ters. Daphne bazen gerçekten çok gıcık olabiliyordu. Ağzına biraz daha tavuk attı.

O sırada Draco, Blaise ve Theo Slytherin masasına geldiler. Draco Pansy'nin yanına otururken karşılarına da Blaise ile Theo oturdu.

Blaise ve Theo yemek alıp bir yandan da Pansy ile sohbet ederlerken Draco ne yemek almış, ne de konuşmalara katılmıştı. Pansy ona kaşlarını çatarak baktı.

"Hey!"

Ama sarışın çocuk onu duymamış gibi duruyordu. Pansy onun baktığı yere baktı ve Büyük Salon'a giren Astoria Greengrass'ı gördü. Draco hipnoz olmuş gibi gözleriyle kızı takip ediyordu.

Pansy onu kolundan tutup sarsınca Astoria'yı bırakıp ona döndü Draco. "Ne var ya?"

"Ağzını kapat, kıza bakarken ağzının suyu akıyor resmen," dedi Theo alayla.

"Ne alaka ya," diye mırıldandı Draco, tabağına biraz yemek alırken. Onlarla ilgilenmeyen, başka arkadaşlarıyla koyu bir sohbete dalmış Daphne'ye endişeli bir bakış attı.

"Astoria'dan hoşlandığını Daphne öğrense bir şey olmaz," dedi Pansy bunun üzerine. "Astoria'ya söylemez. Yakın değiller bile."

Draco omuz silkti. "Kimseden hoşlanmıyorum ben."

"Tabii ki de, ben şahsen inandım," dedi Blaise alayla. Draco göz devirip ağzına biraz makarna attı.

Theo ona kıs kıs güldü, ardından Pansy'ye döndü. "Az önce koridorda Weasley ile Lovegood'un çıktığını söylemişsin. Senin kadar olmasak da biz de bir şeyler duyuyoruz. Gelen geçen birbirine bunu söylüyordu." Pansy'ye eğildi ve kimsenin duymaması için kısık sesle "Sen ne iş?" dedi tek kaşını kaldırarak. "Neden Weasley'nin ilişkileriyle bu kadar ilgilisin? Neden koridorun ortasında kızın ilişkisini herkese duyuruyorsun?"

Pansy yerinde rahatsız bir şekilde kıpırdanırken Blaise merakla "Lovegood ile Weasley gerçekten çıkıyorlar mıymış? O halde bu demektir ki Flint haklıymış. Öyle değil mi Pans?"

"Bilmiyorum," dedi Pansy. "Belki... Çok yakın duruyorlardı, o yüzden öyle dedim. Bir kanıtım yok. Ginny Weasley kesin biseksüel diyemem."

"Ginny Weasley kesinlikle biseksüel," dedi esmer bir kız onlara doğru eğilerek. Bu Katie Flint ile bir zamanlar çok yakın olan Andrea Jonas'tı. "Katie bunu Weasley'yi küçük düşürmek için yaydığında yüzünde patlamış olabilir ama Weasley ile Lovegood kesin çıkıyorlar bence."

"Kanıtın var mı?" dedi Pansy kaşlarını kaldırarak.

"Yok, ama-"

"Bak, Jonas, eğer kanıtın yoksa insanların arkasından onların dedikodularını yapamazsın. Tabii eğer bu gerçekten doğruysa ve kanıtın varsa, istediğin gibi dedikodu yapmakta özgürsün demektir. Ama kanıtın yoksa, çeneni kapat ve önüne dön."

heart to heart (ginny weasley × pansy parkinson)जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें