20. BÖLÜM

5.6K 306 145
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR...

"Pelin, bize biraz izin verir misin?"

Kaşlarını çattı genç kız.

"Bir soru sordum baba."

Taner evinde bir haftaya yakındır olmayan huzurdan muzdaripti. Lale' nin ısrarlarının sonunda dayanamayarak tüm olan biteni anlatmıştı. Tepkiliydi kadın; mecbur kalmadıkça odasından çıkmıyor, kendisiyle muhatap olmuyordu. İç çekti, şu an bu konuşulması gereken en son şeydi. Daha sonra her şeyi sakince açıklayacaktı genç kıza.

"Pelin, lütfen. Sonra."

Pelin başını iki yana salladı onaylamazca. Bakışları kısa bir süreliğine Savaş' a değdi, odadan çıktı.

Araf' ın bakışları Savaş'taydı. Adamın ne düşündüğünü anlamaya çalışıyordu. Savaş dalgın bakışlarını Taner' e çevirdi, gözlerini kıstı.

"Bir kanıtın var mı?"

"Kanıta ihtiyacın var mı? Onlarla yaşayan sendin. Aralarının nasıl olduğunu hatırlamıyor musun, görmüyor muydun?"

"Hatırlamıyorum." Dedi adam yaşadığı kafa karışıklığıyla birlikte.

"Hatırla Savaş."

"Neden böyle sakinsin?"

"Çünkü seni sikik çocuk, seni oğlum gibi görüyorum. Sana değer verdim, beraber çalıştık, benim için çok değerli olan birini bulmamı sağladın ve tüm bunlar senden nefret edemememe sebep oluyor. Bu aptallığını duygusallığına ve gençliğine veriyorum. Ve pişman olacağını biliyorum."

Savaş dikkatlice baktı ona, yalan söylediğine inanmak istiyordu. Söyledikleriyse pek çok açıdan mantıklıydı. Taner çekmecesinden bir fotoğraf çıkarttı, Savaş' a uzattı. İç çekerek eline aldı adam, fotoğrafı incelemeye başladı. Annesi, babası ve Taner ekrana gülümseyerek bakıyordu. Aslında, Banu gülümseyerek Taner' e bakıyordu. Bakışlarından bariz bir sevgi okunuyordu. Başını kabullenemez bir şekilde iki yana salladı.

"Nereden bileceğim bunun ben doğmadan önce olmadığını?"

Taner gözlerini devirdi, burun kemerini sıktı.

"Arkasını çevir."

Fotoğrafın arkasını çevirdi Savaş. Babasının el yazısıyla ve imzasıyla şöyle yazıyordu: "3 Ocak 1995. Sevgili karım Banu ve can yoldaşım Taner ile." 

Elindeki fotoğrafı yumruğunun içinde sıkıştırdı Savaş. Kollarını dizine dayadı, alnını elleriyle sertçe ovuşturdu. Hayatı boyunca bir yalanı yaşamıştı, bir yalanla büyütülmüştü. Babası böyle bir adam mıydı? Yıllarca böyle bir adamın mı peşinden gitmişti? Böyle bir adamı mı rol almıştı? Gözlerini sımsıkı yumdu, Taner' in sorusuyla tekrar açtı.

"Yaptığın sikik hatayı görmezden geliyorum, karımla aramın amına koymuş olmana rağmen, çünkü çocuktun. Yanlış babayla büyüyen, bir araç haline gelen bir çocuk... Sana kızgınım ve güvenimi siktin. Ama yine de sen benim için aynı Savaş' sın. Sadece bir süre benden uzak durman gerekiyor, amına koyduğun hayatımı düzelteceğim."

Savaş' ın Taner' e olan bakışlarında bariz bir utanç vardı. Ne diyeceğini bilmiyordu, sessiz kaldı. Araf derin ve sesli bir nefes aldı. Ellerini bacaklarına hafifçe vurarak oturduğu sandalyeden kalktı.

ZEMHERİ (+18)Kde žijí příběhy. Začni objevovat