11. BÖLÜM

5.7K 321 103
                                    

KEYİFLİ OKUMALAR...

Uçak kapısı yavaşça aralandığında karşısındaki onlarca adamda gezdirdi gözlerini Savaş. Hiçbiri adamın gözüne bakmaya cesaret edemezdi, kafaları yere doğru eğilmişti. Carlo büyük adımlarla yanına geldi, en sadık adamıydı, gözü kapalı güvenirdi ona. İşten öte bir dostlukları vardı. Gülümseyerek eğildi hafifçe önünde.

"Buongiorno signore." (Günaydın efendim.)

"Günaydın. Dün geceki teslimat nasıl geçti?"

"Malların teslimi tamamlandı, ödeme alındı. Bir sorun çıkmadı." dedi Carlo aksanlı Türkçesiyle.

"Güzel. Bugün dinlenmek istiyorum. Eve geçelim."

Carlo başını sallayarak onayladı adamı. Arkasındakilere eliyle arabanın kapısını açmasını işaret etti. Savaş arabaya binip gömleğinin birkaç düğmesini açtı. Telefonunu eline aldı, Afra' nın mesajını gördüğünde derin bir nefes aldı. Eve gidip soğuk bir duş alması gerekecekti. Kıza cevap verdikten sonra telefonu cebine atıp başını arkaya yasladı. Birkaç günü epey tempolu geçecekti, iyice dinlenmek zorundaydı.

Araba evin önünde durunca hızlıca indi. Kapıyı açan hizmetlilere kısaca bir göz atıp odasına adımladı. Özlemişti, İtalya onun eviydi. Gençlik yıllarını burada geçirmişti; çevresi, işi, hayatı burası olmuştu. Evinde hissediyordu, tek eksiği Afra' ydı. Aklına gelen fotoğrafla kafasını iki yana salladı.

"Piccola strega cattiva..." (Yaramaz küçük cadı...)

Üstündeki kıyafetlerden teker teker kurtuldu, odanın bir köşesine fırlattı hepsini. Baksırını da sıyırırken sertleşmiş penisine göz devirdi. Afra' nın her hareketinden etkileniyordu. Telefonunu eline alıp banyoya girdi. Suyu açtı, buz gibi suyun omuzlarından aşağı dökülmesine izin verdi. Afra ile olan sohbetine girdi, fotoğrafın üstüne tıkladı. Vücudunu sımsıkı saran bikiniye baktı uzun uzun, her detayında gezdirdi gözlerini. Yutkundu. Gözlerini kapatıp hayal etti; yanında olduğunu, ona dokunduğunu, dudaklarının vücudunun her yerini tekrar tekrar keşfettiğini. Eli penisini kavradı, sıktı. Telefonu duştan uzak bir yere bıraktı. Bir elini soğuk fayansa yasladı, ileri geri hareket ettirdi uzun süre. Kendini bir ergen gibi hissediyordu. Gözünün önündeki kadınla nefes nefese, hırlayarak boşaldı. Bütün sıvısı fayanstan aşağı akarken diğer elini de dayayıp nefeslerini düzenlemeye çalıştı bir süre. Suyun ısı ayarını değiştirerek gevşemeye çalıştı. Hâlâ sert oluşuyla sıkıntılı bir nefes verdi. Sıcak suyla gevşemeye çalıştı, iyi bir masaja ihtiyacı vardı. Afra' nın küçük, yumuşacık, sihirli ellerine.

Sıcak su bütün vücudunu uyuşturmuş gibiydi, mayışmıştı. Beline sardığı havluyla çıktı banyodan. Karanlıkta uyumayı seviyordu, koyu renk perdelerini kapattı. Belindeki havluyu sıyırıp bir köşeye fırlattı. Çıplak uyumak alışkanlık haline getirdiği bir şeydi. Yatağa girip pikeyi beline kadar çekti, hızlıca uyuyakaldı Savaş.

...

Kapının aniden açılmasıyla başını yastıktan kaldırdı adam. Sinirli gözlerini o kapıya çevirdi, gördüğü kişiyle öfkesi daha da arttı. Baş döndürücü bir aksanla haykırdı yatağın yanına gelen kadının yüzüne doğru.

"Ne işin var burada?!"

Sara gözlerini devirdi.

"Yaşlandıkça huysuzlaşıyor musun Savaş? Yalnız gelmedim, bizimkiler aşağıda. Döndüğünü öğrenince seni görmek istedik. Aşağıda bekliyorduk uyanmanı, ama ben sıkıldım."

ZEMHERİ (+18)Where stories live. Discover now