Buluşma-A planı

995 103 48
                                    


Jisung'tan(20.23)

"Bayılıcam resmen." Dedim kendi kendime evde dolaşırken.

"Neden bu kadar gerginsin kuzum?" Diye sordu annem.

"Bilmiyorum anne ya." Dediğimde korna sesi duymam ile endişem daha da arttı.

Hızla içime nefes çekip verdim. Bunu biraz tekrarladıktan sonra zar zor da olsa kapıyı açtım ve evden çıktım.

Allahım yardım et. İnşallah bir şeyleri batırmam.

Gülümseyerek kapımı açınca ellerimi nereme koyucağımı bilemeyerek bende gülümsedim ve arabaya bindim.

Kapıyı kapatıp diğer taraftan yanıma bindiğinde parmaklarım ile oynamaya başlamıştım.

Ölü derileri soyuyordum.

"Nasılsın?" Diye sordu arabayı sürerken.

"İyi. Yani. Sen?" Diye sordum zar zor.

"Bende iyiyim. Seni gördüm daha da iyi oldum. Geldiğin için teşekkür ederim. Bu da sana teşekkür hediyem olsun." Diyerek arkaya uzandı arabayı sürerken.

Arkadan alıp bana uzattığı çiçek buketini hayranlıkla aldım. Çok düşünceli.

"Çok güzeller teşekkür ederim." Dedim çok konuşmamaya çalışarak ve çicekleri kucağıma aldım.

Gülümsediğini göz ucuyla gördüm.

"Sahilde oturmaya ne dersin?" Bayılırım derim.

"Çok güzel bir fikir. Sahili çok severim. Eve uzak olmasa her gün oraya gidebilirim. Çok huzurlu değil mi? Hem çok fazla insan da yok değil mi orda? Oraya en son gittiğimde Felix ile-" derken kendi kendime sustum. Yine çok fazla konuşmaya başlamıştım değil mi? Uff. Benden nefret edicek.

"Felix ve sen?" Diye sordu.

"Önemli değil boşver." Dedim gözlerimi çiceklere dikerek.

"Merak ettim ama. Anlatsana işte." Dediğinde mizmizlandigi sıra yüzüne baktım. Çok tatlı.

"Felix ve ben sahile gitmistik. Bizimle beraber bir kaç kişi daha vardı ama çok kalabalık değildi. Sonra terliklerimizi çıkarıp kenara koyduğumuzda ben Felix'e dedim ki 'calmasinlar terligimizi' o da 'ne olucak.' Dedi ve ilerledi. Bende peşinden gittim. Sonra biz biraz ilerlerken pacalarimizi sıvayıp bir baktım geriye iki köpek gelmiş bizim terlikleri ısırıyor." Gülmeye başladığında daha da cesaretlendim anlatmak için.

"Sonra Felix'e söyledim işte. Koştuk köpeklerin pesinden. ikimizin de bir terliği kopekteydi. Uzun süre sokaklarda köpek peşinden koştuk bir çıplak ayak ve terlikle. Sonra Felix köpeğe diğer terliği de fırlattı durdurmak için sanki anne terliği fırlatıyor. Ondan sonra da eve gittik çıplak ayak." Dediğimde ne diyeceğini merak ederek yüzüne baktım.

"Köpeklerde fazla inatçıymış." Dedi. Kafa salladım.

Araba durduğunda geldiğimizi anlayıp kemerimi çıkardım. Arabadan inip çiçeği oturduğum koltuğa bıraktım.

Beraber sahile ilerliyorduk. Elimi cebime soktum.

"Bak ekler aldım bize." Diyerek bir tane uzattı. Eklere bayılırım.

Sahile indigimzde çok fazla kişi olmadığı için mutluydum.

Beraber sahilde yürürken aynı zamanda Minho'nun elindeki kutudan ekler yiyorduk.

"Güzel mi?" Diye sordu gülerek. "Sevmiş gibisin." Dediğinde kafa salladım ağzıma bir tane daha tıkarak.

Ağzımı doldurmayı seviyordum ve şuan dopdoluydu. Konuşmak için ağzımı acamazdım.

Yavaş yavaş çiğnerken durdu. Bende onunla beraber durdum.

"Şuraya oturalım mı?" Kafa salladığımda gülümseyerek elini uzattı yüzüme doğru. Ne yapıyor bu? Zaten buraya gelirken intihar etmemek için büyük bir savaş verdim derdin ne senin?

Dudağımın kenarında kalan çikolatayı baş parmağı ile temizleyip ardından ağzına götürdüğünde ağzımdakileri zar zor yuttum. 

Elimi tutup ilerlerken şaşkınlıkla peşinden ilerliyordum. Yavaşça bir yere oturunca bende yanına oturdum...

Felix'ten (22.45)

"HAY BEN BU YAĞMURUN!" Kafamı kaldırıp yağmura küfürler ediyordum.

"Zaten hep bana denk gelir böyle şeyler amk..." Ben hala bağırarak söylenirken biri bağırdı.

"Sussana yavrum! Uyuyanlar var. Çoluk çocuk var. Deli misin?" Diye bağırdı Teyzenin biri camdan.

"Teyzem git kendi işine bak ya. İşimi bölme. A planı da suya düştü zaten." Diyerek ona bağırdım.

"Seni dinlemek zorunda mıyız biz oğlum!" Diye cırladı kadın. Ben sana çok meraklıydım zaten.

"Dinleme o zaman teyze!" Diye bağırdım. "Zaten nerde olduğumu da bilmiyorum. Evimin yolunu kaybetmişim sen bana burda cırlıyon." Dedim.

"Sen büyüğün ile nasıl böyle konuşursun terbiyesiz!" Ay götüm. Çok korktum.

"Teyze gir içeri, gir içeri. Uğraşamam seninle." Kocamın evini buliyim derken kendi evimi de kaybettim. Neredeyim ben ya?

Telefonumun şarjının bitmesi de ayrı bir güzel zaten.

"Bağırma bana." Alla allah. Gitsene ya.

"TEYZE SABRIMI ZOR-" derken yanımda biri konuştu.

"Teyzem sen içeri gir ben hallederim."

"Sağol oğlum." Diyerek içeri geçti.

Üfleyerek yanımdaki kişiye döndüm. "H-hocam burda ne işiniz var?" Dediğimde bana bir şemsiye verdi.

Kesin benim için taşıyordu bu yedek şemsiyeyi.

"Üşütüceksin gel hadi." Dediğinde mutlulukla peşine takıldım.

A planı ters tepmemiş lan. Onun evinin yakınındaymışım. Yes! Beni evine at babacık😝...

ÖğReTmEnİm CaNıM BeNiM - HyunlixWhere stories live. Discover now