Şimdilik yanımda olanları değerlendirmek için kızlarımızı tutan babalarıma dikkatle sarılıp onlara da teşekkür ettim. Sonrasında uyumak üzere olan Vien'i beşiğine yatırıp üzerini örttüm.

Başucunda duran telsizini açıp rahatsız olmasın diye çıktık odadan. Her ne kadar her saniyemi onların yanında geçirmek istesem de Vien hastanede bile pek uyumuyordu. Larin, karnımdayken kardeşinin önüne geçip besinleri kendisini toplamıştı. Dışarıdan baktığınızda da Larin 1 aylık gibi gözükürken, Vien erken doğmuş gibi gözüküyordu. Neyseki sağlıklılardı.

"Dinlenmek ister misin bebeğim?"

"Hayır Larin var. Onunla ilgilenmek istiyorum."

Anlayışla başını sallayıp kucağında tuttuğu kızımı verdi kucağıma. Salona gelip oturduğumuzda babamlar mutfağa gitmişti. Yerime yerleşmeye çalışarak kıpırdandım. Bu süreçte kucağımdaki minik(?)  kızım kıpırdanıp duruyordu.

Gülümseyerek yüzünü izlerken Taehyung onun elini tuttu. Larin, beş parmağını birden onun serçe parmağına sardığında güldük. Taehyung parmaklarını okşayıp öptü tek tek. Her ne kadar onun dudakları kızımızın tüm elini kaplasa da özenli davranmıştı.

"Larin... Vien'e göre şımarık ve dikbaşlı olacak gibi görünüyor..."

Sessizce mırıldanıp başımı eşimin omzuna yasladım. Hastanede geçirdiğim günlerin yorgunluğu çökmüştü üstüme.

"Vien her yönüyle sana benziyor."

"O da benim gibi aşık olacak o zaman sana?"

Gülüp alnımı öptü. Huzurla nefes verip gözlerimi kapadım. Bir kızım odasında sağlıkla uyuyordu, diğeri kucağımdaydı, eşim ise bana göğüs geriyordu... Ailem tastamamdı.

Daha ne isterdim ki?

.......

"Larin?! Naptın bebeğim?"

Taehyung, çığlık çığlığa ağlayan kızımızı tek hamleyle kucağına alırken şımarık şımarık ayaklarını sallayarak süt içen kızımın yanına geldim.

"Bir şey yapmadım anne!"

"Birincisi, ben senin annen değil babanım. Diğeri ise, Vien niye ağlıyor?"

Korkutmamak için yanağını severek konuşmam ona gaz vermiş olacak ki şımarıklığından ödün vermeden omuz silkmişti.

"Sadece ondan büyük olduğumu söyledim. Vien çok ağlıyor!"

Bu sefer eşimin su içirdiği kızıma baktım. Suluğunu tutmaya çalışıyor, bir yandan da derin nefesler alıp sakinleşmeye çalışıyordu.

Suyunu içmesini bekleyip bitirdiğinde kucağıma aldığım Larin'le birlikte iyice yanına geldim.

"Larin ne dedi sana bebeğim?"

İlk başta konuşmadan anlatabileceğini düşünmüş olacak ki Taehyung ve bana bakmıştı tekrar tekrar. Kardeşine göre öyle küçüktü ki... İlerleyen zamanlarda ne yapacağı düşüncesi mahvediyordu beni.

"V-vien çok küçük... H-hep hasta oluyor dedi!"

"Yalancı!"

"Heeey!"  Bakışlarım onu uyarmak amacıyla yüzünde gezerken anında sessizleşip omzuma yatmıştı.

Eğer 4 yaşında ikiz kızlarınız varsa hayatınız çok zordu...

Gerçekten zordu. İlerleyen zamanlarda kardeşine yetişir dediğimiz Vien hâlâ küçücüktü. Kendisi küçük olduğu gibi bağışıklığı da düşüktü. Sürekli hasta oluyordu. Haliyle bu da Larin'e iyi dalga konusu oluyordu. Her ne kadar iyi çocuklar olarak yetiştirmeye çalışsak da bu çabamız büyük kızımızda işe yaramamıştı pek. Yıllar önce dediğimiz gibi, şımarık ve dikbaşlıydı.

Zeus | TaekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin