.8.

20 3 0
                                    

Uyanmıştım, göğüsüm ağırıyordu. Kafamı çevirip etrafa bakmaya çalıştım. Sadece bir koltukta oturan, gözleri şiş bir şekilde uyuyan tom'u gördüm. Odada başka kimse yoktu.

Aila: tom?

Konuşmaya çalışmıştım ama sesim kesiliyordu ve boğazım ağrıyordu.

Tom başını hızlıca kaldırıp bana baktı, gözleri kan çanağına dönmüştü.

Tom: aila? İyimisin? Bekle.

Koşarak odadan çıktı, kısa süre sonra yanında bir doktor ile içeri girdi. Doktor serumumu değiştirdi ve bana soru sormaya beşladı.

Daktır: iyimisiniz aila hanım? Herhangi bir ağrı varmı?

Aila: göğüsüm..

Daktır: bu tamamıyla normal. Bir kaç gün daha burada kalıcaksınız. Geçmiş olsun.

Tom başımda bana bakıp gülümsüyordu, gözleri dolmuştu.

Tom: artık geçti. Beni hatırlıyorsun değilmi?

Saçımı okşuyordu. Kafamı salladım. Gözlerinden yaşlar süzülüyordu.

Aila: bana... ne-

Tom: hatırlar mısın bilmiyorum ama stüdyodan çıktın ve eve giderken sana araba çarptı. 1 haftadır komadasınn, sana bir şey olacak diye çok korktum. Bizi çok korkuttun...

Ardından içeriye georg girdi.

Georg: bu kısacık hayatında çok eşeklik yaptığın için ceza çekiyorsun aila.

Tom: georg seni kim neden buraya aldı gitsene.

Yüzümde hafif bir gülümseme oluşmuştu. Georg arkasını çevirip gidecekken tom onu durdurdu.

Tom: vazgeçtim kal.

Georg: ne kalıcam be?

Tom kafasıyla beni işaret etti.

Georg bana baktı ve koltuğa oturdu.

Georg: hala gıcık bir görüntün var aila.

Yüzümü buruşturup dil çıkardım.

İçeri bill ve gustav girdi.

Bill: iyimisin aila?

Başparmağımı yukarı kaldırdım.(👍🏼)
Bill gülümsedi.

Tom'un başımda oturuyordu ve elimi okşuyordu.

Aila: açım..

Georg: tamam.

Georg a baktım, telefonu ile uğraşıyordu.

Tom: bekle yemek getiriyim.

Odadan çıktı ve geri bir çorbayla geldi.

Aila:yemem

Tom:yiyeceksin.

Aila:hayır.

Tom: evet.

Omuzlarımı silktim, çorba sevmem ki ben.

Tom yanıma oturdu ve bana çorba yedirtmeye çalıştı, yemedim.

Tom: yesene amk

Aila:bağırma be.

Tom: ye.

Aila: sende bok ye.

Çorbayı zorla da olsa içtim.

Tom: sonunda ya.

Aila: hmph.

Diğerleri odadan çıkmıştı. Tom yine o koltuğa oturmuş telefonuna bakıyordu.

Aila: sıkıldım

Tom:telefon verimmi?

Aila:ver.

Telefonumu aldım ve bildirimlere bakmaya başladım.

Tom: aila, sana olandan dolayı beni suçluyor musun?

Aila: asla. Bu senin suçun değildi.

Kırmızı gözleriyle tamda gözlerimin içine bakıyordu. Bu beni değişik hissetiriyordu. Bu anılarımı hatırlamaya neden olmuştu.

Aila: bende sana bir soru sorabilir miyim?

Tom: elbette.

Aila: sen sinirle odamdan çıkmadan önce bana 'onlar seni arkadaş olarak görmediği için olabilir mi?' Gibisinden bir şey söylemiştin. Ne kastetmeye çalıştın?

Gözleri büyüdü ve geri yaslandı.

Tom: yanlış hatırlıyorsun.

Aila: emin misin?

Tom: e-evet.

Söylemek istemiyordu, üstelemedim.

Tom: favori çikolatan?

Aila: evet!

Masadan favori çikolatamı alıp yavaşça açtı. Yanıma oturdu ve çikolatadan bir parça kırdı.

Aila: aslında, kendim yiyebilirim.

Tom: olsun. Kendini yorma.

Aila: teşekkür ederim.

Tom: her zaman.

Gülümsedi, gülümsedim. Çikolata parçasını yavaşça ağzıma götürdü, ucundan ısırdım.

Tom: bu akşam seni eve alabiliriz.

Aila: gerçekten mi? Eve gidelim o zaman.

Çikolatayı çiğnerken ona baktım, oda bana baktı.

Tom: kendini gerçekten iyi hissediyor musun?

Aila: yani... evet.

Tom: iyi. Doktorla konuşurum o zaman.

~~~~~~~~~~~~~~~~~

Beklettigim icin ozur dilerim.

my man.(Tom Kaulitz)Where stories live. Discover now