Aila: haklısın ama...
Markete varmıştık. Tom geçmem için kapıyı tuttu, geçtim.
Tom: senin çikolata burda, al.
Aila:bu benim çikolatam değilki
Tom: nasıl değil? O gün düşünmeden yemiştin.
Aila: o gün farklıydı... bekle, o çikolatayı sen mi verdin? Neden verdin? Neden kaçtın?
Omuzlarını silkmekle yetindi, amacı neydi?
Tom: al o zaman en sevdiğini.
Aila: aldım. Senin varmı sevdiğin?
Beni belinden tutup kendine yaklaştırdı.
Tom: evet var.
Elini belimden çekip arkamdaki çikolataya uzandı.(🫡)
Tom: fındıklı severim.
Düz yürümeye devam ettim, sırıtıyordu.
Tom: başka almak istediğin bir şey varmı?
Aila: hmm, bir tane daha bu çikolatadan.
Tom: tamam al bakalım.
Kasaya doğru ilerledik, ödemeyi yaptı ve çıktık.
Çikolatamı yemeye başladım.
Tom: bir ısırık versene.
Aila: fındıksız bu sevmezsin.
Tom: olsun bir şey olmaz.
Çikolatamı ona uzattım, ısırdı.
Tom: bunun tadı daha güzelmiş.
Aila: boşuna sevmiyorum.
Tom: çikolatayımı?
Aila: ne?
Tom: boşver.
Eve geldik, içeri girdik. Tom hemen bill'in yanına gitti, heyecanlı heyecanlı bir şeyler anlatıyordu. Bense gustavın yanına oturdum.
Gustav: tom mu aldı çikolatayı?
Aila: evet, neden?
Gustav: sordum sadece.
Tom odasına gitti, biz ise oturuyorduk.
Bir süre sonra, telefonum çaldı. Arayan özel bir numaraydı. Açtım.
Aila: alo?
Özel numara: *kız kahkaha sesleri*
Bill: kapatsana işte.
Özel numara: BİLL?
Bill: kapat!
Telefonu kapattım.
Aila: neydi bu şimdi?
Bill: bilmem.
Aila: seni nerden tanıdılar?
Bill: okuldandır.
Aila: off, ben odama çıkıyorum.
