7. Bölüm

6K 452 194
                                    

"Fatin Ağa." Diye bir ses gelirken arkamı döndüm.

Harem taşlığından gelen Macide Hatun "Nerdesin sen? Vakit kaybetmeden Afife Sultanımızın yanına bit. Çok önemli bir husus var." Dedi hızla.

Derin bir nefes alırken kafamı salladım, tam ilerleyeceğim esnada kolumu tutması ile irkildim.

"Bak ağa." Dediği zaman kulağıma fısıldadı.

"Başına talih kuşu konmadı, yuva yaptı. Biraz bunun kıymetini bil." Dediğinde bakışlarım ona döndü.

"Çoğu hatuna nasip olmayan bir şeyi sana yaşatmaya çalışıyoruz, emeklerimizin karşılığını ver." Dediği zaman ağır ağır başını salladım.

Onun dudaklarının kenarı yavaşça kıvrılırken kolumu bıraktı. Ben tam bu esnada ilerlerken bu sefer karşıma çıkan beden ile anında selam durdum.

Benim gördüğüm bedeni gören harem görevlileri anında "Destur Letafet Sultan hazretleri." Demişti ki hemen yanımdaki bedenin bakışları bana döndü.

"Nereye böyle koştur koştur hadım ağa?" Dediği zaman Macide Hatun derin bir nefes aldı.

"Afife Sultanımızın isteği üzerine gidiyorlar sultanım, ağaya müsade edin." Dedi.

Letafetin anlık olarak bakışları ona dönerken "Sana sormadım bir şey." Dedi sert sesiyle.

"Müsadenizle." Deyip selam durup, hızla onu geçtim.

Dişlerimi sıkarken, ellerimi de sıkmaya başladım. Neden herkese bu kadar üst perdeden bakmak zorundaydı?

Ama onu o üst perdeden indirmeyecektim, o üst perde ile onu boğacaktım.

Derin bir nefes alırken Afife Sultan'ın dairesinin önünde bittim.

Kapılar benim açılırken içeri doğru adımladım. O sırada odada gezinen Sultan'ın bakışları bana döndü.

"Neredesin sen Fatin?" Diye sert sesiyle konuştuğu zaman selam durdum.

"Çabuk hazırlanmaya başla, Hünkarımız seni istedi." Dediği zaman şokla başımı kaldırıp, yüzüne baktım.

Onun yüzünde bir gülümseme oluşurken, kafasını olumsuz anlamda salladı ve "Hayır, onun için değil." Diye yanıtladı.

"Ancak merak buyurma, evvela o zamanda yakındır." Dediği zaman bana doğru bir adım attım.

Dudaklarının kenarı keyifle kıvrılırken, bana doğru adımladı.

"Hünkarımız hamamda ona hizmet etmeni buyurdu." Dediği zaman kalp atışlarım hızlanmaya başladı.

"H-Hamam da mı?" Diye sorduğum zaman kafasını ağır ağır salladı. Yüzümün yandığını hissetmeye başladığım an etrafımda dolanmaya başladı.

"Gerçekten sende hiçbir hatunda bulunmayan bir zariflik, eda ve işve var." Dedi 'hiçbir' kelimesini uzatarak.

Tam bu esnada çevremde dolanmayı bırakıp, elini zarif bir şekilde ince beline attı ve kafasını hafif yukarı kaldırdı.

"Gerçekten de ismin kadar Fatinsin." Dediği zaman alt dudağımı ısırdım.

Bana doğru bir adım daha attığı zaman nefesi yüzüme vurdu.

"Bak Fatin Ağa." Dediği zaman kalbim deli gibi atıyordu.

"Bu çok önemli bir fırsat, bu seferkini iyi değerlendirmelisin." Dedi ciddi bir tonla.

Ben onun gözlerinin içine bakarken "Ne yap ne et benim bir sonraki adımımı seni halvete yollamak yap." Dediği zaman nefesim heyecanla kesildi.

O gözlerimin içine bakmaya devam ederken "Benden ne yapmamı istiyorsunuz sultanım?" Dediğim zaman sesim tizleşti.

Altın YolWhere stories live. Discover now