41. Bölüm -Oyun-

Começar do início
                                    

Kadın hiç ekranla ilgilenmeden benim cümlelerimi bitirmemi beklediğinde arada bir kaşlarını çatıyor sonra gevşetiyordu.

"Bir buçuk haftada teste belli olmaz. En az iki haftalıkken belli oluyor, o da tahlillerin yüksek olması ile anlaşılır." çok net dil ile konuşmasıyla kafamı sallayıp bilgisayarına bakan kadını sessizlikle bekledim.

"Tahlilleriniz daha çıkmamış, birazdan çıkar. Onun öncesine muayeneye geçelim." eliyle köşedeki siyah perdeler ile çevrili alanı gösterdiğinde ayaklanıp onunla birlikte ilerledim. Karın bölgemi açıp yattığımda gerginlik ile bekliyordum.

Karınıma değen soğukluk ile içime ürperti yayıldığında beklemeye başladım, aşırı derecede bastırıyordu.

Uzun uzun geçen beş dakikanın sonunda iki farklı makineden bakmış hatta başka bir erkek doktoru çağırarak onunda kontrolüne sokmuştu ama aralarındaki sessiz konuşma ve erkanda gösterdileri ile erkek doktorun çıkmasının ardından tekrar toparlanıp yerimize geçtiğimizde tahlillerke bir konuşacağını belirtmişti.

"Tahliller gelmiş." gözlerini hafif kısarak ekran üzerinde gezdirdiği bakışları tebessüm ile bana çevirdi.

"Kısırlık durumunuz yok, öncelikle bunu dile getireyim." geri yaslanarak kurduğu cümle ile içim ferahladığında bunca yıl üzerimde olan ağırlığın kalktığını saniyeler içinde hissetmişim ve kalbimin deli gibi atışı tüm vücudumu titretiyordu.

Artık kendimi eksik görmeyecektim.

Dolan gözlerimi saklamak adına kafamı eğdiğimde gülerek nefes verdim, doktor hanım bu durumama tebessümle bakıyordu.

"Tahlilleriniz ise..." heyecan yaratmak adına gözlerimin içine baka baka sustuğunda yerimde kıpırdanmama gülüp masada öne çıktı.

"Hamilesiniz Suna Hanım." bir anda gelen cümle donup kalmama neden olurken yanağımdan akan sıcak damlayı hissediyordum, hamileydim.

"Bir ay sonra kontrol için tekrar gelin." titreyen ellerim ile masanın üzerine bıraktığı kimliğimi alırken dudaklarımı yalayıp sadece kafamı sallayarak odadan çıktım.

Yılların yükü, geceleceğin yükü omuzlarımdan kalkmıştı, ferahlayan yüreğim ile yüzümdeki kocaman tebessümü gizleyemeden tamamen odanın içerisinden çıktığımda aniden ayaklanan kadına çevirdim gözlerimi.

"Hamileymişim." tuttuğum göz yaşları tebessümle bir karıştığında önüme gelen saçları elimle geriye tarayıp sevinçle bana sarılan kadına karşılık verdim, koridordaki tüm bakışları üzerimdeydi ama umursamıyordum.

Kasılan midem ile ağlayarak çıktığımız hastaneden Ceren'in park ettiği arabaya ilerlediğimizde hâlâ titreyen ellerime bakıyordum.

"Sakin ol." gülerek konuşan kıza bakıp kafamı iki yana salladım, olamıyordum. Arabaya binmemizle bir elime telefonu aldığımda kızların ikisini hat'ta bağlayıp hoparlöre aldım. Uzun çalışların ardından ikisindende aynı anda yanıt geldiğinde Ceren'e sadece sus işareti yapıp boğazımı temizledim.

"Dedim kızlar size, benimle dalga geçmeyin dedim. İyi mi oldu şimdi? Bir kez daha yüzüme vuruldu." aşırı düz ve birazda kötü çıkardığım ses ile konuştuğumda karşıdakilerden ses gelmemesiyle Ceren yanımda gülüşünü zor tutuyordu.

"Size soruyorum, bir kez daha hamile olduğum yüzüme vuruldu diyorum!" heyecanla sonunda bağırdığımda gelen çığlıklar ile arabanın içerisinde deli gibi kahkaha atmaya başladım.

"Suna doğru söyle hamile misin?" hâlâ inanmak istemeyen ya da duyduklarından emin kızlara alt dudağımı ısırarak kafa sallamıştım ama görmeyecekleri için sesli dile getirdim.

BERDELOnde histórias criam vida. Descubra agora