40. Bölüm -Bir Yaramazlık Meselesi-

Start from the beginning
                                    

"Ne!" bir anlık yüksek çıkan sesimle Aziz'in arkasından çıkıp elimi tezgahın üzerine koyarken Ömer'e kıstığım gözler ile bakmaya başladım.

"Sen Ceren'e araba mı aldın?" bir anlık neye uğradığını şaşırıp etleri dizmeyi bırakırken bana döndü.

"Abim imzasını üzerimden alıyor diye işler karıştı biraz, bende kendi arabamı güme gitmesin diye Ceren'in adına yaptım." olduğu gibi doğruyu anlatan adamla sinsice gülümseyip sandalyeye otururken olmayan saçlarımı geriye edip kulağımın atkasına sıkıştırdım.

"Benim kocamda bana ev yaptırdı." havalanıp bakışlarımı boşlukta bir yere gönderip çenemi dikleşirdim. Bir anda yanağımdan sıkıca öpülmemle tüm havam yerini şımarıklığa bırakıp dudaklardan yana hissettiğim dişler ile işin tadı kaçmışcasına Aziz'in yine fazla sevişinden kaçmaya çabalıyordum.

"Ya Aziz." en sonunda burnunu sürtmesiyle bir elini göğüsümde hissettiğimde gözlerimi sonuna kadar açıp apar topar kalkıp düşecek gibi olamamla masaya tutunurken bu halime gülüyorlardı.

Bıyık altından gülen adam ise ne yaptığının gayette farkındaydı.

"Ben balkondakilere bakayım." Aziz'in arkasından dümdüz geçip giderken balkon kapısına varmamla adımlarımı hızlandırıp daha sonrasında bir şey olmamış gibi dışardakilere gülümsedim.

"Hayırdır?" abimin göz kırparak sorusu ile yakalandığımın farkındaydım.

"Yok bir şey." gülümseyip onlar gibi bakışlarımı bir süre suya çevirip arkasındanda yanımda hissettiğim beden ile gerginlikle ona döndüm, utanmaz gibi hâlâ bıyık altından gülüyordu.

"Sizin durum noldu? Ne zamana düğün var?" Aziz'in sorusu ile bakışlarımı ilk ona daha sonra baktığı yöne bakıp abim ve Leyla'ya çevirdiğimde birbirlerine karşı sıkıntı ili bakışmalarını izledim.

"Valla şu an Ali'nin içeride olmasından dolayı boşanma işini yapamıyoruz, mahkeme kararına göre mutlaka olacak. Benimde baba, ana ortada istemeyiz diyor. Leyla'da artık bekar bir kadın geleni gideni isteyeni çok. Babamları karşıma aldım anlattım durumu, dedilerki dul kadın istemiyoruz, dedim ki oğlunuz bundan sonra yok."

Leyla'nın gözlerinin içine bakarak bu sevdasından vaz geçmeyeceğini en net şekilde dile getirirken babamlarla açık açık konuşmasına şaşırmıştım.

"Gittim Mahmut Ağa'nın yanına böyle böyle kızına talibim ister çek vur ister razı gel ama Leyla benim. Tabi aramızda husumet var sıcak bakmadı ama ne has ki yıllar önce yapmadığını yapıp bu sefer kızına gönlün var mı diye sordu, tabi Leyla'm dediki var. Öylece kaldı şimdilik."

Çok kısa geçen mevzuları anlatmasının bitmesiyle bir biraz daha üzerine konuştuğumuzda dış kapının açılmasıyla bir o yana döndük. Fatih abim közü ayarladığına dair bilgi verirken Ömer'le bir etleri alarak dışarı çıkmışlardı.

Aziz'de Karan abimi alıp masa sandaleyeyi dışardaki serinliğin vurduğu ağaçların altına kuruyorlardı. Bizde kızlarla masaya konulacakları ayarlayıp dışarı çıktığımızda kolaların gelmemesiyle bir tekrar içeri döndüm.

Dolaptan kolaları çıkardığımda adım sesleriyle bir yönümü o yana döndüğümde yamuk gülümsemesi ile üzerime gelen adama istemsizce gülmüştüm.

"Demek Aziz çok yaramaz?" gözlerimi kurduğu cümle ile büyütürken dudaklarımı yaladım. Az öbce onlar dışarıdayken kızların benimle uğraşması sonucu böyle bir cümleyi dudaklarımın arasından kaçırmıştım.

"Yani yaramaz derken..."

"Hmm, derken?" üzerime gelmesiyle adım adım geri ilerliyordum ama çok adım atmaya kalmadan iki gerilemede kalçalarım tezgaha çarpmıştı.

BERDELWhere stories live. Discover now