37. Bölüm -Hazırlık-

Start from the beginning
                                    

"Günaydın!" benim hevesli sesime diğerlerinin ölü sesi karıştığında onlara göz devirip saçlarımı taramaya başladım.

"Suna bak unutma ayakkabının altına adımı yaz." Ceren'in dediğiyle kahkaha atıp onu onaylayıcı cümleler söyledim. Ömer'i Karan abime kaptırmaktan korkuyordu.

"Kızlar bakın içimde bir huzursuzluk var, lütfen düğünde olay çıkmasına izin vermeyin." omuzlarımı düşürdüğümde birkaç saniyelik sessizliğin ardından Zelal devreye girdi.

"Merak etme iş bölümü yaptık biz, Ceren senin özel günün olmasına rağmen saygısızlık olarak beyaz giyenleri halledecek, Leyla herkesi tanıdığı için finte fesatlığa geçit vermeyecek, bende yolunulmaya müsait olan burnu havadaları halledeceğim." Zelal'e telefondan görmemesini bildiğim halde gururlu bakışlarımı yollayıp elimdeki tarağı aynanın önüne koydum.

"Birşey soracağım Aziz abim kovdu ama şu bahsettiğin kişi gelecek mi?"

"Kim?" Ceren'in sorusu ile kaşlarımı çattım.

"Şu Sedef'mi ne sana kuman olacağım diyen kadın." gerginlik ile havalanan kaşlarımı umursamadan gözlerimi sinirle sıkıca kapatıp açtım.

"O kadarda yüzsüz değildir herhalde." göz devirerek eğer gelirse ne kadar onursuz bir insan olduğunu anlayacaktım.

"Yüsüz onlar gelirler, ama merak etme sen ben onu girişte tutar hallederim eğer gelirse." Zelal'in kız hakkında itici konuşmasıyla ona öpücük gönderip kısa olduğunu düşüdüğüm uzun sohbetin ardından telefonu kapatıp yatakta oturarak saçlarını kurulayan adama döndüm, bizim konuşmamızın yarısında çıkmıştı.

Yanına adımlayıp elindeki havluyu alırken önüne geçip havluyu saçlarına atıp yavaş yavaş kurulamaya başladım.

"Neler kaynattınız kızlarla?"

"Hiç öylesine konuştuk." kısaca cevaplayıp inandırıcı olmayan bakışlarını bana yollamasıyla gülümseyerek omuz silkip kapının tıklatılma sesiyle ben banyoya geçerken Aziz'de kapıyı tıklatan Ömer, sabahın bu saatinde misafirlerin geldiğini söylemişti. Daha kahvaltı dahi yapmamıştık.

Banyoda rahatlatıcı bir duşa girdikten sonra çok uzun durmadan misafirlerin gelmesinden dolayı hızlıca çıkıp saçlarımı kuruturken aldığımız onlarca makyaj malzemelerine yaklaşıp Zelal'in numaralar yapıştırdıklarını sırasıyla uygulamaya başladım.

Bugünde zaten makyajımı ve saçımı evde kızlar yapacak hiç kuaföre gitmeyecektim.

Sadece nemlendirici ve göz makyajı yapmamın ardından üzerimide giyip saçlarıma şekil vermeden doğal haliyle bırakırken önüme gelen saçları arkadan toplayıp boş bırakırken elbeyaz elbisemin altına uygun olan beyaz topluklularıda giyerek odadan dışarıya çıktım.

Koridorda topuklumun sesi çok hafif yayılırken bu ses beni aşırı bir havaya sokuyor ve heyecanlandırıyordu.

Avluya çıkar çıkmaz gözlerim Şiyan Ağa ve olabildiğince fazla kalabalığa değdiğinde gözlerimi çok kısa büyütüp kafamı iki yana sallayarak tepkimi gizledim ve yüzüme yerleştirdiğim tebessüm ile şen şakrak olan insanların içerisine girdim.

Nerdeyse kırk kişi varlardı ve çocukları saymıyordum bile.

Şiyan Ağa'ya yaklaşıp elini öperken arkası sırada Hatice Ana'yı öpüp diğer erkeklere baş selamı verirken kadınlarla tokalaşıyordum.

Yarım saate yakın süren selamlaşma ve konuşmanın ardından Aziz'in belimden tutarak uzaklaştırması ile arkamda kurulan yemek masasına baktım, oraya oturmak istiyordum.

BERDELWhere stories live. Discover now