17. Bölüm: Sözleşme

112 12 8
                                    

 Spa'daki büyük geri dönüşünden sonra Thomas, Hollanda'da P4 ile fena olmayan bir sonuç almıştı. Ferrari, Red Bull ve Mercedes arasında ciddi bir çekişme vardı. Addy'ye göre ilk 5'te olduğu sürece Thomas için işler yolunda olmalıydı. Sonuçta bu onun çaylak senesiydi. Bunun yanı sıra aldığı sonuçlarla çoktan parlak bir sürücü olduğunu göstermişti. Yine de P4 onun için asla yeterli değildi.

Sürücüler sıralamasında büyük çekişme vardı çünkü herkesin puanı birbirine yakındı. Sadece bir yarışla bile dördüncü sıradaki kişi birinciliğe çıkabilirdi. Tam da bu yüzden her yarış inanılmaz kritikti. Baskı artıyordu. Aynı şey takımlar sıralaması için de geçerliydi. Şimdilik birinci Ferrari gibi görünse de sadece bir DNF veya bir podyum tüm dengeleri alt üst edebiliyordu.

Monza GP'nin olacağı hafta Amsterdam'dan Milano'ya uçmuşlar, ardından Monza'ya geçmişlerdi. Thomas, simülatöründen kalktı ve masadaki su şişesine uzanarak tepesine dikti. Addy ise duvara yaslanmış onu izliyordu. Genç adam onu görünce gülümsedi, "Ne zamandan beri oradasın?"

"Çok olmadı." dedi Addy, Thomas ona yaklaşıp dudaklarına bir öpücük kondururken. "Simülasyon nasıldı?" 

Thomas omuz silkti, "Fena değil."

Daima böyle derdi.

"Formula 2'deyken Monza'da yarışmıştım. Sekizinci viraj olan curva parabolica'da takım arkadaşım feci bir kaza yapmıştı. DNF olmamak için yavaş olmak gerekiyor ama overtake edilmemek için de hızlı olmak gerekiyor. Tam olarak ince ayar yapılması gereken bir nokta. Simülasyonda bunun üzerine çalışıyorum."

"Peki overtake etmek için ne yapmalısın?"

Addy'nin sorusuyla Thomas gülümsedi, "İşte orada Schumacher'e dönüşmem gerekiyor." dedi sırıtarak. 

Thomas'ın bir daireyi andıran otel odasına çıktılar ve Thomas iç çekerek kendini koltuğa bıraktı. Yüzündeki yaralar iyileşiyordu. Boynundakilerse iz bırakacaktı. Saçı ve kaşında yanan kısımlarda ise yeni kökler çıkmaya başlamıştı. Ancak yanığın o pembe-beyaz izi, cildinden ayrışacak şekilde belirgindi.

Addy ısıtıcının fişini takarak sıcak su kaynatmaya başladı. Henüz kahvaltıya bile gitmemişlerdi ancak bir fincan çay içebilirdi. Thomas'a isteyip istemediğini sordu ama genç adam başını iki yana salladı. Addy çay fincanını alıp onun yanına geçti. Bu esnada Thomas ağzındaki baklayı çıkardı.

"Ferrari beni istiyor."

Addy az daha boğazına kaçan çayla boğulacaktı, "Ferrari seni mi istiyor?!"

"Addy sessiz ol." dedi Thomas tebessümle ama sonra ciddileşerek devam etti, "Kontratımın sadece 1 yıllık olduğunu bilmeyen yok. Sonuçta nasıl performans göstereceği belli olmayan bir çaylaktım sezon başında. Anladığım kadarıyla Hannes Linna emekli olmayı planlıyormuş."

Addy, Finlandiyalı pilotun kaç yaşında olduğunu bilmediğini anımsadı. Kırklarının başında olmalıydı. Bu esnada Ryder sözlerine devam etti.

"Linna'nın performansı iyi. Ancak eskisi gibi değil. En son iki sezon önce yarış kazandı. Ferrari onu göndermeye niyetlenmeden, hala iyi bir pilotken emekli olmak istiyor. Bunun dışında Mercedes Henri Roche'la sözleşme yenilemeyecekmiş."

  Addy başını salladı. Mercedes'in bunu yapacağını tahmin ediyordu. Henri Roche iki sezonluk sözleşmesinde pek fark yaratamamıştı. Ama Ferrari'ye oldukça şaşırmıştı. Ayrıca Red Bull'un patronu Tony'nin şimdiden Thomas'la sözleşme yenilemeye niyetlenmemesi de enteresandı. Yine de Addy tarafsız olarak konuşacak olursa bile Thomas gelmiş geçmiş en iyi çaylak sezonlarından birini yaşayan pilotlardandı.

Don't RushHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin