75. Bölüm~'Dolunay'

En başından başla
                                    

- Günaydın, kendini iyi hissediyor musun? Gece uyuduğun için hastaneye gidemedik.

Dediğinde başımı sallayarak yanına yaklaştım ve arabayı gözlerimle süzdüm. Gerçekten çok güzel bir spor arabaydı.

- Bu senin mi?

- Evet, birkaç yıldır garajda duruyordu. Bakımını yapmak istedim.

Dediğinde arabayı hafiften inceledikten sonra tekrardan Emir'e doğru dönerek aklıma gelen soruyu sordum.

- Bu elbise benim değil, kim giydirdi?

Dediğimde arabanın kaputunu kapatıp arabanın şoför koltuğuna geçerek arabayı tekrardan garaja doğru sürdü. Arabayı garaja park edio arka bahçe kapısından içeri girdi. Ha? Bu neyin tribiydi şimdi? Üstelik soruma bile cevap vermedi. Arkasından eve girerek kanepede olan telefonunu alıp yine benden kaçınarak odasına çıkmak için merdivenlere yöneliyordu ki kollarından tutarak durdurdum.

- Emir! Soruma cevap ver.

Dediğimde ellerimi kollarından çekerek gözlerime derin bir şekilde bakarak yanıt verdi.

- Sera, sen hastaneye gidene kadar benim bu tavrım olacak. Birşeyden şüpheleniyorum ve hastaneye gitmeni istiyorum. Ege birazdan gelip seni alacak.

Dediğinde sinirden gülerek yanından ayrıldım ve masadan çantamı alarak ön kapıdan çıktım. Bahçeden geçerek yolun önünde Ege'yi beklemeye başladım. Yaklaşık beş dakika içerisinde yol başından Ege'nin arabasının buraya doğru geldiğini gördüm. Buraya gelmesini beklemeden hızla ilerledim. Ege önümde durduğunda arabanın ön kapısını açarak bir solukta arabaya bindim. Ege bana şaşırtıcı bir şekilde bakarak söze girdi.

- Ne o? Birisinden mi kaçıyorsun?

Dediğinde derin bir nefes alarak dudaklarımı araladım.

- Hayır. Sadece koşmak istedim işte.

Dedim soğuk bir tavırla. Öyle yorgundum ki konuşacak halim bile yoktu.

- Sera, sen iyi misin abicim? Korkutuyorsun beni.

Dediğinde ona doğru döndüm. Yüzündeki endişe her halinden belli oluyordu. Elimi uzatarak elini tuttum ve hafifçe gülümseyerek söze girdim.

- İyiyim abi, sadece bu aralar çok yorgunum.

Dedim halsizlikle. Elimi sımsıkı tutarak saçlarımı okşadı ve sıkıntılı bir nefes verdi.

- Tamam, Aksel ve Çiğdem bizim evde seni bekliyor. Annem de dünden beri senin için çok endişeli. Çiğdem o kadar abartarak anlattı ki senin kusmanı ve başının falan döndüğünü. Kadın resmen seni almak için polisle gelecekti Emir'in evine.

Dediğinde gülmekten yerimde duramadım. Çiğdem işte, her şeyi abartıyor. Ege arabayı yavaştan çalıştırıp yola çıkarak eve doğru yol aldık. Ben ise o süre zarfında başımı cama yaslayarak gözlerimi kapattım.

                                      ***
- Hazır mısınız?

Dedi Damla, son kez İzmir'de ki evine göz gezdirirken. Maraz ve Gökçe ise başını sallayarak söze girdiler.

- Hazırız.

Dediler. Onlar da hazırdı. Hiç olmadığım kadar. Çünkü bu katilin kim olduğunu çok iyi biliyorlardı. İntikam peşinde olan katil yeni kişilere ve eski kişilerde bulaşırdı. Peki sevgili okuyucu; Bu katil kim?

                                      ***

Gözlerimi ağır ağır açtığımda arabanın içinde olduğumu ve arabanın tam evin önünde durduğunu gördüğümde emniyet kemerimi çıkarıp arabadan indim. Ege'de arabadan inerek bana katıldı ve benim belimden sıkı bir şekilde tutarak ayakta kalmamı sağladı. Çünkü bayılmak üzereymiş gibi yürüyordum.

Kusursuz OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin