5. Bölüm~'Sır'

1.9K 182 131
                                    

"Anne!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Anne!"

Diye merdivenleri yavaşça indi küçük Damla, annesi ve babası oturma odasında birşeyler konuşuyordu. Meraklı Damla, onların yanına gitti ve yine merakına yenilerek sordu.

"Ne konuşuyorsunuz anne?"

Dedi merakla. Annesi onu kucağına aldı. Babası da annesinin yanına oturdu ve Damla'nın saçlarını okşadılar.

"Konuştuğumuz şeyler senin anlayabileceğin türden değil güzel kızım."

Dedi annesi. Damla annesinin bu dediğinden hiçbir şey anlamamıştı.

"Nasıl yani?"

Annesi Damla'nın ne kadar meraklı olduğunu biliyordu. Annesi Damla'nın yanağına bir öpücük kondurdu ve konuşmaya başladı.

"Şimdi şöyle söyleyeyim kızım, bizim babanla aramızda bir sır var."

Dediğinde Damla şaşkın bir ifade takınarak sordu.

"Sır mı? Sır ne demek anne?"

"Sır, kimseye söylenmemesi , gizli tutulması gereken bir şey."

Dedi annesi. Damla biraz anlamıştı. O da sır saklamak istiyordu, ama nasıl saklayacağını bilmiyordu.

"Anne, bende sır saklamak istiyorum!"

Dedi heyecanla annesine. Annesi ise onun kulağına yaklaşarak fısıldadı.

"Bir sır saklamak istiyorsan önce kendinden gizlemelisin!"

Dedi annesi. Damla annesinin dediğinden yine birşey anlamamıştı. Bir sır saklayacaktı ama kendisinden de gizleyecekti, ama nasıl?

***

Ne yapmıştım? Aklım benle oyunmu oynuyordu? Telefona elimi götürmeye çalıştım fakat başımın ağrısı git gide hızlanıyordu.

Arabanın ön farı zarar görmüştü ve içinde ben vardım, çıkmaya çalıştım fakat hareket bile edemiyordum. En sonunda ise sessizlik...

Güneşin ışıklarıyla gözlerimi açmıştım, sabah olmuştu! Dün gece olanları hatırlıyordum arabanın içinde uyuya kalmıştım ve ön farını büyük bir taşa çarpmıştım. Hemen araba koltuğundan kalktım ve etrafıma baktım.

Kimse yoktu, yolun ortasında kalmıştım. Hemen telefonumla çekiciyi ve taksi çağırdım. On dakika sonra arabamı alıp götürdüler ve taksiye atlayıp eve doğru yol aldım.

Sonunda kötü bir kâbusun ve o kazanın ardından eve nihayetinde varabilmiştim.

Dün geceden beri arkadaşlarımdan haber alamıyorum, arkadaş gurubumuza birşey yazmıyorlar.

Sanırım herkez bu kâbusu atlattığından emin değil ben bile.

Yaklaşık birkaç saat uyuya kalmışım yada o kâbusun yorgunluğuna borçluyum. Gecenin saat ikisi gibi uyandım. Yine klasik favori aktivitemi yani mutfağa su içmeye gittim. Uykum gelmiyordu. Salona geçip koltuğa oturdum ve evin bütün ışıklarını yaktım, karanlık korkumu bazen yenmiş gibi hissetsem de henüz yenmiş değildim. Televizyonda gezinmeye başladım. Sevdiğim bir dizinin tekrar bölümü yayınlanıyordu.

Diziyi izleye odaklanmışken, telefonum titredi. Elime aldım, mesaj atan o gece yaşadığım o korkunç olayda ki yani Arda'nın telefonundan bir mesaj gelmişti. Titrek bir nefes verip gelen mesajı okudum.

***
Arda: Selam!

Damla: Sen ne yüzle bana yazıyorsun? O telefonun sana ait olmadığını biliyorsun değil mi?

Arda: Evet, sen de hâlâ karanlıktan korktuğunu biliyorsun değil mi?

Bu mesajı bana yazdığı an evin bütün ışıkları söndü. Her yer karanlık olmuştu. Televizyonda kapandığına göre elektrik kesilmiş olmalıydı ama bu civarlarda elektrik hiç kesilmezdi. Bunu kesinlikle o yaptı. Bu kişi her kimse benimle oyun oynuyordu. Ben telefonumun ışığını yakarak odama çıkacaktım ki odamdan ayak sesleri işittim.

Odamda birisi vardı. Odamdan onun kafasını görebiliyordum çünkü kafasına siyah bir maske geçiren bu kişi odamdan kafasını dışarıya çıkarmış bana bakıyordu. Kafasını oynatmaya başladı. Deliler gibi kafasını sallıyordu. Ben ise titrek nefesler vererek oturduğum kanepeden ayağa kalktım ve dış kapıya doğru ona baka baka ilerlemeye başladım.

O ise hâlâ kafasını sallıyordu bazen ise bağırıyordu. Bu kimdi? Benim hemen buradan çıkmam gerekiyordu. Kafasını sallamaya devam ederken bir anda bana bakmaya devam ederek durdu. On saniye boyunca kafasını hiç oynatmadan bana baktı ve sonra ise hayatımın asla unutmayacağım o şey oldu.

Kafası giderek bana yaklaşıyordu odamdan çıktığı gibi bana doğru elinde bir bıçak ile koşmaya başladı ben ise hemen dış kapıyı açarak garajda ki arabama hızlıca koştum. Neredeyse bana çok yakında hemen arkamda bile olabilirdi.

Ama ben arkama bile bakmadan garaja doğru ilerleyip arabamın şoför koltuğuna geçtim. Tam o sırada arabamın kapısını açmaya yelteniyordu ki hemen arabanın kilit düğmesine bastım.

Daha sonra ise hemen garajdan ileri geri çıkarak hızlıca oradan uzaklaştım. Nefes nefese arabamı sürmeye devam ederken nereye gideceğimi biliyordum. İleri doğru yol alırken telefonumdan yine bir bildirim geldi.

***

Arda: Korkma Damla. Karanlık, aydınlığı bulmak isteyenler içindir.

 Karanlık, aydınlığı bulmak isteyenler içindir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

'5. Bölüm Sonu'
~Devam Edecek~

Yeni Bölümde Görüşmek Üzere 🪄🤍

Kusursuz OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin