27. Bölüm~'Tutsak'

837 70 20
                                    

- Ya sen ne yaptığının farkında mısın Esin!?

- Yapmak zorundaydım Damla! Birisinin bu belaya son noktasını koymak zorundaydı, o kişide ben oldum!

- Hee şimdi ne bekliyorsun? Son noktayı koydun diye alkışlayayım istersen!?

- Ona gerek yok.

- Ya hâlâ dalga geçer gibi cevap veriyorsun, anlayacaklar diyorum!

- Bana güven, hiçbir şey anlamayacaklar!

- O kadar kolay yani?

Polis karakolundan ifade verip çıkmıştık. Eğer bir gelişme olursa bizi bilgilendireceklerdi. Eve gelir gelmez Esin'e kızdım, haklıydım o gece kim öldüyse suçlusu o!

- Kim öldü acaba?

- Kimi öldürdüm demek istedin herhalde?

- Damla! Onlar Barış ve Hazal'a acımadılar, ben mi onlara acımayacağım?

- Esin, daha fazla konuşmak istemiyorum. Yoksa çok fena kalbini kıracağım!

- Kır Damla, bir tek sen kaldın zaten.

- Ne demek o şimdi?

- Bilmiyormuş gibi davranma! Ailem yıllarca kalbimi kırdı zaten. Bir de sen kır tam olsun.

- Esin, ben öyle demek istemedim.

- Her neyse işte. Ben dün gece seni korudum!

- Nasıl yani!?

- Sen Kenan ve Kardelen'e odaklanırken evine giren testereli kişilerden biri, senin odanın penceresinden ilk silahı sana doğrulttular. Kenan ise onlara işaret vermek için havaya sıkarken onu vurdum ve seni arabanın arkasına ittim.

- Peki onlar neden sana sıkmadan aşağıya indiler?

- Çok basit, onlar para karşılığı çalışıyorlar. Eğer Kenan'ın verdiği talimatı yani ilk seni ölrmeyip beni öldürürlerse karşılık alamayacaklardı.

- Sen nereden biliyorsun para karşılığı çalıştıklarını?

- Unuttun mu, ben ajanım tabii bilirim.

- Daha belge almayan bir ajansın, beni koruduğunu bilmiyordum. Teşekkür ederim.

Yapbozun eksik parçası şimdi yerine oturmuştu. Meğersem Esin beni korumak için onlara ateş etmiş. Evde biraz zaman geçirdik. Film izledik, kendi başımıza yemek falan yaptık.

Bu benim aylar sonra geçirdiğim en güzel vakitlerden biriydi. Saat gece yarısına doğru yaklaşırken bir film daha izlemeye karar verdik. Ama Esin, aklına birşey takılmış gibi bir o yana bir bu yana dönüyordu.

- Ne oldu Esin?

- Damla, farkında mısın? Egemen'den hiç ses yok. Biz hastaneden çıkmadan önce bize haber vermesini söylemiştik, acaba birşey mi oldu?

- Çok haklısın, bekle hemen arıyorum.

Bir gün boyunca Egemen'den ses çıkmıyordu. Esin'in endişelenmesi oldukça normaldi, kişiler listemden Egemen'i bulup sağa kaydırarak hemen aradım.

İlk aramamda yanıt vermedi, ikici aramamda da yanıt yoktu. Daha sonra defalarca aradım ama yine yanıt yoktu. Belki birşey oldu diye düşünüp hemen üzerimize uygun giysiler giyip evden çıktık.

Esin, araba kullanırken elleri titriyordu. Ben ise Maraz'a birşey olma korkusundan bayılacak gibi oldum. Yaklaşık on dakika içerisinde hastaneye vardık. Hemen personele Maraz'ı sorduk ve bize 148 nolu yani hasta bakım odasında olduğunu söyledi.

Kusursuz OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin