Bir okulda intihar ve cinayetlerin ardı ardına geldiği, ama ne olursa olsun okulun mühürleme kararı almadığı bir okulda olmak ister misiniz?
"Yurtiçi Koleji" okulunda yaşanan bu olaylar bütün haber mensuplarına konuk olmuştu. Cinayetlerin işlendiği...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Esin'den;
Küçük pencereden en sonunda içeri girebildim. İçerisi çok karışıktı, herşey yerli yerinde değildi sanki. Ama işin garip tarafı içeride hiç kimse yoktu.
Hemen odaları aramaya başladım, yakınımda olan her odaya teker teker baktım ama baktığım odalarda kimse yoktu. Sadece yukarı kata bakmamıştım. Kesin oradaydı.
Etrafa biraz bakınırken evin dış kapısı açıldı. Birisinin geldiğini düşünerek hemen sakladım. İki takım elbiseli adam gelmişti.
Bunlar kimdi? Bilmiyordum, adamlar kendi aralarında konuştular duyduğum tek cümle ise;
"Bunlardan kurtulmamız gerekiyor, kimi yakaladıysanız işlerini bitirin!"
Bizden mi bahsediyorlardı? Damla'yı hemen bulmak zorundayım. Adamlar aralarında biraz daha konuştuktan sonra Damla ile ilgili birşey söylediler.
"O kız kim?"
"Damla diye bir kız efendim."
"Nerede sakladınız?"
"Evin dış kulübesinde efendim."
Bunu duyduğum iyi olmuştu diyemicem çünkü onlarda önce oraya varmalıydım, hemen Egemen'e duyduğum şeyleri söyledim ve dışarıda olduğu için kendisinin hemen o kulübeye gitmesini söyledim.
Adamlar yine anlamadığım şekilde konuşurlarken Egemen'den bildirim geldi. Bildirim de şöyle yazıyordu;
"Damla'yı kurtardım, çık oradan!"
Egemen'den;
Esin'in attığı mesajda hemen gözetlemeyi bıraktım ve söylediği kulübeye vardım. İlk başta etrafı kontrol ettim.
Kimse yok gibiydi, kulübenin kapı deliğinden içeriye baktım ve Damla oradaydı! Yanında kimse yoktu.
Kapı kilitlenmişti, omzumla ilk vurduğumda açılmadı fakat ikinci hızlı ve sert vuruşumla bir hışında açtım.
Damla bitkin haldeydi, hemen elini, ayağını ve ağızındaki bandı çözüp kucağıma aldım. Hızlı bir şekilde ormandaki çalıların arkadından arabaya vardım.
Damla'yı arka koltuğa koydum ve Esin'e hemen mesaj attım.
EGEMEN: Damla'yı kurtardım, çık oradan!
ESİN: Kahretsin!
EGEMEN: Ne oldu?
ESİN: Çıkarken ses çıkardım ve şu an beni kovalıyorlar.
Esin'den;
Egemen'in mesajıyla hemen adamların fark etmeyeceği şekilde pencereye çıktım ve tam atlarken pencerenin kapı kolu aşağıya atlarken kapandı ve iyice ses çıkardı.
Adamlar pencereye geldi ve beni gördüler. Egemen ise o sıra bana mesaj atmıştı. Hızlıca cevap verdim ve o sırada arkamdan iki testere sesi duydum.
Hemen koşmaya başladım. Olabildiğince hızlı daha da hızlı koşmaya başladım fakat ben hızlanınca onlar daha da hızlanıyordu.
Koştum, koştum, koştum. Testereli kişiler sanırım yorulmuştu. Hemen arabaya doğru hızla ilerliyordum ki evin bahçesinde Barış'ı yerde kanlar içerisinde görene kadar...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
