48. Bölüm~'Sessizliğin Sesi'

623 44 118
                                    

"Çocuklar bugün sizinle bir oyun oynayacağız!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Çocuklar bugün sizinle bir oyun oynayacağız!"

Dedi küçük Damla'nın öğretmeni. Damla bu oyunu çok merak ediyordu.

"Nasıl bir oyun bu öğretmenim?"

Dedi bir öğrenci merakla. Herkes merak ediyordu bu oyunu. Öğretmen öğrencilerine doğru dönerek söze girdi.

"Şimdi her şeyin bir sesi vardır değil mi? Peki sessizliğin sesi olduğunu söylesem inanır mısınız?"

Dedi öğretmen. Herkes sessizliğin nasıl sesi olabilir diye düşünürken öğretmen tekrardan söze girdi.

"Şu an herkes sessiz olsun bakalım, sadece sessizlik oluşsun."

Dediğinde herkes birbiri ile konuşmayı bırakıp öğretmenin dediği gibi sessiz oldular. Yaklaşık beş dakika boyunca hiç ses çıkmadı hiçbir öğrenciden, etrafa sadece sessizlik hakimdi. En sonunda meraklı Damla dayanamadı ve öğretmenine doğru dönerek söze girdi.

"Öğretmenim sessizliğin sesi yok ama?"

Diye sorduğunda öğretmen ona doğru döndü ve şöyle dedi.

"Sessizlik insana asla ihanet etmeyen gerçek bir dosttur."

                                ***

Normal bir hayat. Bunu gerçekleştirmeyi başarmıştık. O gece Sarp ile karakoldan çıktığımızda beni güzel bir restoranda yemek yemeye götürdü. Sarp'ın tercih ettiği yerler çok güzeldi. Gece geç saatte eve vardığımızda yorgunlukla kendimizi yatağa atıp birbirimize sarılarak uyuduk.

                                   ***

"Bu bela bitmedi Damla!"

Bu kişi de kimdi? Bana neden böyle demişti ve ben neredeydim? Hiç birini hatırlamıyorum. Sadece boş ve karanlık bir odada olduğumu biliyorum ve birisi bana hep aynı cümleyi kurarak sesleniyor

"Bu bela bitmedi Damla!'

                                  ***

- Damla, iyi misin?

Gözlerimi açtığımda ter içindeydim ve nefes almakta zorlanıyordum. Sarp ise yanı başımda beni sakinleştirmek için saçlarımı okşuyordu.

- Damla, kâbus gördün sevgilim. Ben yanındayım geçti.

Dedi beni kendime getirerek. Yatakta hemen oturur pozisyona geçip Sarp'ın omuzuna başımı koydum ağlayarak.

- Ne gördün, hadi anlat bana.

- Her yer karanlıktı, boş bir odada birisi 'Bu bela bitmedi!' gibi birşey söylüyordu. Sarp, sen hep yanımdasın değil mi?

Dedim ona sarılarak. Beni kollarının arasına aldı ve yanağıma bir öpücük kondurarak söze girdi.

Kusursuz OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin