28.BÖLÜM| "BEN SENİ HER EVRENDE KUCAKLARIM"

18.3K 797 33
                                    

Yazım yanlışımız varsa affola.

Oy ve yorum yapmayı unutmayın.
200k olduk herkese sonsuz teşekkürler.

Keyifli okumalar.

Keyifli okumalar

Ups! Tento obrázek porušuje naše pokyny k obsahu. Před publikováním ho, prosím, buď odstraň, nebo nahraď jiným.

28.BÖLÜM: "BEN, SENİ HER EVRENDE KUCAKLARIM"

Bir hafta sonra

Alp Akın yürüyor olmama rağmen beni yinede kolları arasına almıştı. Açıkçası kolları arasında olmayı çok seviyordum fakat yürüyebiliyorken bana biraz absürt geliyordu kucakta taşınmak. Kollarım boynunu sarmalarken gözlerim onun yüzünün her bir ayrıntısını inceliyor güneşte kısılan gözlerine hayranlıkla bakıyordum. Bir eli ameliyat noktamın hemen altında diğer eli bacaklarımı kavrıyordu.

Alp Akın'ın gözleri tam karşıya bakıyor büyük adımlarla hastane bahçesini arşınlıyordu. Onun ısısı içimi bir hoş ederken yaramaz parmaklarım ensesinde geziniyor ensesindeki ufak siyah saç tutamlarını okşuyordum. Parmaklarım teniyle her temasa geçtiğinde dudakları yukarıya kıvrılıyor anlık onu izleyen gözlerime sersemleyerek bakıyordu.

Bakışları beni mest ederken daha çok öyle baksın gözlerini üzerimden hiç ayırmasın istiyordum. Gözlerim onu izlerken kocaman gülümseyip kollarımı boynuna sıkıca sararken tıraş losyonu kokan yüzüne dudaklarımı sıkıca bastırıp sıcaklığı dudaklarım arasına nüfuz ederken öpücüğüm onu şaşırtmak yerine ufak bir kahkaha attırmıştı, sanırım beklediği bir durumdu. Öptüğüm yeri baş parmağımla severken gülümseyerek konuştum.

"Sen beni böyle kucakta taşıyorsun ya bak ben fena alışıyorum."dememle gözlerini üzerime çevirip içli içli gülümseyip usulca başını salladı.

"Ben razıyım sen her daim kollarım arasında olacaksan bir ömür kollarım seni taşımaya âmâde." Dudaklarım üzerine kocaman bir gülümseme konarken kaşımın biri havaya kalktı.

"Hıım, peki yüz kilo olsam yine kollarında taşır mısın?" Yüzündeki gülümsemesi yerindeyken başını aşağı yukarı sallayıp o kalın güzel dudaklarıyla konuştu. "O zamanda kollarımda değil sırtımda taşırım ben seni."

"Yani her durumda taşırım diyorsun." Başını sallayıp kalın dudaklarını araladı. "Sadece her durumda değil her zaman içinde, her evrende ben seni kucaklarım."

Her durumda.
Her zamanda.
Her evrende.
Ben seni kucaklarım.

Sözleri üzerine gülümseyen dudaklarımın etkisiyle parmaklarım hala daha ensesini okşarken onaylayarak başımı salladığımda gözleri yürüdüğümüz yolu izlerken yeniden kulaklarımı doldurdu o erkeksi sesi. "Eve gittiğimizde seni bekleyen sürprize çok sevineceksin ve beklediğine değecek." Sol elimi ensesinden indirip tehditkarca işaret parmağımı salladım. "Beklediğime değmezse zaten çok kötü şeyler olacak." Resmen sürpriz dedi kızımla görüşmeme izin vermedi, neymiş gözlerimle görmeli kanlı canlı hissetmeliymişim. Ne yapalım sabırla bekledim bugünde evimize gidiyorduk Rab'bime şükürler olsun yavrumu görecektim.

ZEMHERİ [Final Oldu]Kde žijí příběhy. Začni objevovat