-05

58 8 25
                                    

"Dün neredeydin bakalım?"

Bakışlarımı, çizmelerimin yuvarlak uçlarından, yanımda yürüyen pembe saçlı arkadaşıma çevirdim ve başımı kaldırdım. Buz mavisi gözleri son zamanlardaki en parlak hâlini almış güneşin ışığı sayesinde, bir kehanet küresi misali parlaktı. En ufak bir tepki için pür dikkat izlediğini, neredeyse hiç kırpmadığı gözlerinden tahmin edebiliyordum; gözlüklerini burnunun kemiğine ittirene kadar sessizce bekledim.

"Kendimle biraz zaman geçirdim." diye mırıldanarak, sesim cümlenin sonuna doğru iyice kısılırken yanıtladım onu. Başım yeniden eski konumunu aldı. Gözbebeklerim, ondan gelecek bir yanıtı beklerken botlarımın her bir zerresini ezberliyordu. Beklentim gerçekleşmeyince ve sessizlik, biraz fazla uzayınca başımı kaldırıp gözlerine baktım. Yüzündeki bakıştan, cümlenin altındaki manayı anlamış olduğunu çıkarabiliyordum.

Bazı geceler, özellikle de kâbuslarımdan ve karabasanlarımdan çığlık çığlığa uyandığım gecelerde, Astronomi Kulesi'ne giderdim. Orada bolca zaman geçirirdim, saatlerce — saniyeler kadar kısa ve can yakıcı saatler. Benim için epey ani bir alışkanlık olmuştu. Zira... Zira Astronomi Kulesi, o hayattayken, ağabeyimle beraber en çok zaman geçirdiğimiz yerdi. Orada edindiğim hatıraların yüreğimdeki ağırlığı, kolayca dillendirmeyeceğim denli fazlaydı.

İlk başlarda, yani bu alışkanlığım başladığında, üç yakın arkadaşım da bana eşlik etmek istemişti. Her defasında ısrarla bu teklifte bulunmuşlar, ben de her defasında kesin bir dille reddetmiştim. Beraber büyüdüğümden kardeşim saydığım Alex'in dahi gelmesine müsaade etmemiştim. Başta bu durum pek içlerine yatmasa da, alışmışlardı. Artık bu eylemimi yadsımıyor, inatçı bir şekilde benimle gelmek istemiyorlardı. Her ne kadar acımı paylaşmak isteseler de... Bana saygı duyuyorlardı. "Kafanı dağıttın yani?" diye sordu Iona, imalı bir ses tonuyla. Kaşlarım istemsizce çatıldı ve esen hafif meltem kumral saçlarımı uçurarak dağıtırken ona döndüm. Ses tonum, olmasını istediğimden biraz daha sert çıkmıştı. "Artık bunu yapmadığımı biliyorsun."

Bir de bu vardı, tabii. Ağabeyimi ilk kaybettiğimde... Yokluğuyla nasıl başa çıkacağımı bilememiştim. Hâlâ bilmiyordum, ancak o zamanlar çok daha umutsuzdum. Şu ankinden daha da çaresiz... Hiçbir şeyin anlamı kalmamıştı. Birdenbire, arkadaşlarım beni devamlı Üç Süpürge'den toplar olmuştu. Kendimi, şuurumu yitirene dek Ateşviskisi misali içeceklere boğuyordum. Çeşit tanımıyordum, spesifik bir tercihim yoktu. Kafamı, düşünmemi engelleyecek kadar bulandıracak her madde kabulümdü. Bu yaptıklarım yüzünden de, geçen sene kaçırdığım derslerin haddi hesabı yoktu. Iona'nın yardımları sayesinde güç bela geçebilmiştim sınavları.

Iona, sessiz kalmayı tercih etti.

Elbette söylediği şey için ona öfke duymayacaktım. Yönelttiği sorunun tek sebebi beni umursamasıydı, benim için endişelenmesiydi ve aldığı tavırda kendince haklıydı da. Fazla sert çıktığımı düşünerek iç çektim. Hepsi, bunca zamandır beni düşünmekten başka hiçbir şey yapmamışlardı. "Geldik." diyerek onun omuzlarına ellerimi yerleştirdim ve yanağından öpüp, yüzüme özür manalı, sevimli bir ifade kondurdum. Elimle Quidditch sahasının girişini işaret ettim.

Beraber sahaya girip tribünlere tırmandık, antrenmanın çoktan başladığını görebiliyordum. O kadar geç kalmamız da normaldi, uyanıp buraya gelerek bile yeterince fedakârlık yapmıştım kanımca. Alex'i gözlerimle çok aramadan, kolaylıkla buldum. Terli kumral saçları alnına yapışmıştı. Süpürgesinin ucunu sıkı sıkı tutuyorken esen hafif meltem Quidditch cübbesini uçuşturuyordu. Nasıl güzel bir his olduğunu düşünerek usulca tebessüm ettim.

"Oturun leydim," diyerek sahayı güzel gören bir yeri işaret etti Iona. Kıkırdayarak başarısız bir reverans yaptıktan sonra ellerimi geniş, siyah kapüşonlumun ceplerinden çıkardım ve gösterdiği yere bağdaş kurarak oturdum. O da yanıma oturmuş, bunu yapar yapmaz omzundaki çantayı indirip fermuarını açmıştı. O sırada ben de Alex'e, geldiğimizi göstermek için, seslenerek el salladım. "ALEEEX!"

𝐒𝐏𝐈𝐑𝐈𝐓𝐔𝐀𝐋, 𝘸𝘪𝘻𝘢𝘳𝘥𝘪𝘯𝘨 𝘸𝘰𝘳𝘭𝘥Kde žijí příběhy. Začni objevovat