36. Bölüm

5.2K 394 385
                                    

Bölümü okurken açabileceğiniz ve benimde yazarken dinlediğim şarkılar;

Sertab erener: Karbeyaz
Sertab erener: Belkide aşk lazım değildir
Sertab erener: Sarıl bana
Sufle: Ne söz ne saz
Dolu kadehi ters tut: Gitme

Her neyse.

İyi okumalar mı bilemem...

——————

Makyajımı da tamamladığımda hazırdım. Rujumun kapağını bırakıp aynanın önüne eğildiğim için doğruldum. Doğrulur doğrulmaz kalbime bir ağrı saplandı. Acıyla inledim kalbimi tutup.

Ne oluyordu bana dünden beri? Geçmesini bekleyerek bekledim. Bir kaç saniye sonra ağrı geçtiğinde çantamı koluma takarak dış kapıya yöneldim. O sırada babam çıktı mutfaktan.

"Nereye kızım?" Diye sordu. Omuz silktim. "Dışarı." Kafasını salladı anladım dercesine. İçimden gelen bir dürtüyle babama ilerledim ve ona sarıldım sımsıkı. İlk başta afallasada o da sardı kollarını bana.

Geri çekildim ve yanağına bir öpücük kondurdum. "Hoşçakal baba." Dedim ve dış kapıyı açtım. "Hadi görüşürüz kendine iyi bak." Ayakkabılarımı giydim. "Sende kendine çok iyi bak." Hızla dışarı çıktım ve merdivenden indim. Yukarıdan bir ses geldi. "Bunu hiç söyledim mi yıllardan beri hatırlamıyorum." Durdum.

"Ama seni seviyorum kızım." Gülümsedim mutlulukla. "Bende seni çok seviyorum." Der demez apartmandan çıktım. Bulut arabasıyla apartmanın önünde bekliyordu.

Beni görür görmez mutlulukla gülümsedi. Bana ilerledi ve öptü beni. Bende öpüşüne karşılık verdim. Benden ayrıldı ve yüzüme baktı. "Çok güzelsin be Ada." Dedi iç çeker gibi.

Gülümsedim. Uzun uzun baktım. "Sende. Sende öylesin." Güldü ve benden ayrıldı. "Bin bakalım." Dedi arabanın kapısını açarak. Bindim elbiseme dikkat ederek.

Yol boyu haraketli bir şarkı çaldı. Restoranın önüne geldiğimizde arabayı park etti ve durdurdu. Kapıya uzanacakken yine kalbime saplanan ağrı ile inledim. Bulut hızla bana döndü. "Ne oldu?" Diye sordu kalbimdeki elime bakarak.

"Bilmiyorum. Olur bazen öyle şeyler. Boşver." Kapıyı hızlıca açtım ve dışarı attım kendimi. Kapıyı kapattım ve çoktan arabadan inmiş Buluta döndüm.

Yanıma geldi ve elimi tuttu. Sımsıkı sardım elini. Bir daha hiç bırakmayacak gibi sıktım. Restoranın girişine yürürken birden bininci kes kalbime saplanan sancıyla iki büklüm oldum. Kalbime bastırdım elimi. Çok acıyordu...

"Güzelim ne oluyor sana?" Diye sordu Bulut ve endişeyle bana döndü. "İyiyim." Dedim ama halim öyle görünmüyordu. Hızla bedenimde gezindi gözleri. "Güzelim titriyorsun." Dedi ve ne yapacağını bilemiyormuş gibi etrafta gezindi gözleri. Karşı caddenin bakkalında durunca bana baktı. "Ben su alacağım sana. Nolur iyi ol ve beni bekle tamam mı?"

"Tamam." Dedim zorla. Ve gidişini izledim. Arkadaki arabaya yaslandım. Her şey neden düzelmiyordu ki? Tam her şey güzel derken her şey mahvoluyordu?

Bir kaç dakika sonra karşı caddeden buraya gelen Bulutu gördüm. Gülümsedim yüzüne bakarak. O olmasa her şey berbattı. Onu çok seviyordum.

Birden oldu ama. Birdenbire. Bulut tam buraya ulaşmışken hızla geçen araba ona çarptı. Bulut yolun öbür tarafına savruldu. Arabalar durdu aniden. Kornalar havada uçuştu.

Bana Öyle Bakma (Yarı texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin