72. Bölüm~'Kara Bulut'

Start from the beginning
                                    

- Sana dedim, ben iyiyim. Lütfen kendini suçlama tamam mı? Benim için endişelendiğini biliyorum ama kendini suçlamaya devam edersen asıl ben o zaman iyi değil kötü hissederim.

Dedim saçlarını okşamaya devam ederken. Ağır ağır yüzünü dönerek bana baktı, gülümsedim. Daha sonra hiç beklemediğim bir şekilde belimden sıkı bir şekilde tutarak beni üzerine doğru çekti ve dudakları dudaklarıma yapıştı ve hiç durmadan öpmeye devam etti.

- Otelde geçireceğimiz son gece de bunu yapmazsam olmazdı.

Dedi dudakları dudaklarımdan kayıp kulağıma fısıldarken.

- İyi yaptın o zaman. Çünkü bu gecenin en güzel şeyi.

- Neyi?

Dediğinde bu sefer ben kulağına doğru eğildim ve yavaşça fısıldadım.

- En güzel öpücüğü.

Dediğimde ellerini belime daha sıkı bir şekilde bastırarak beni kucağına aldı ve dudaklarını dudaklarıma değdirerek sıkı bir şekilde öpmeye devam etti...

                                  ***
(Telefon Sesi)

- Şu koca okulda şu lanet olası telefona cevap verecek birisi yok mu?

Dedi müdür, gece mesaisinde Yeşil Koleji'nde tamamlanmayan evrakları halledirken. Fakat karşı masasında olan eski kablolu telefonu hep çalışıyordu. En sonunda dayanamadı ve masasından kalkarak telefonun önünde durdu ve hâlâ çalan telefonu eline aldı ve hızlı bir şekilde yanıtladı.

- Alo?

- Merhaba, Selim Müdür.

Dedi bu oldukça kalın bir ses. Müdür ilk başta kim olduğunu anlamadı fakat oğlunun olabileceğini düşündü çünkü oğlu sesini değiştirerek kendisine böyle şakaları defalarca yapmıştı.

- Murat, bu sefer planın işe yaramadı çünkü sen olduğunu biliyorum. Sen hâlâ yatmadın mı?

- Hmm demek ben senin oğlun Murat mışım? Bu oyunu sevdim.

Dedi telefonun diğer ucundaki kişi.

- Tamam, bu kadar oyun yeter Murat, hemen yatağına uzanıp uyu yoksa annene haber vermek zorunda kalacağım oğlum.

- Benim uykum yok, şu an birilerini öldürmekle meşgulüm. Mesela seni!

Bu sefer oğlunun olmadığına emindi. Hemen telefonu hızlı bir şekilde kapatıp askıda olan ceketi aldı ve odanın kapısını açarak hızlıca koridorlardan geçip asansöre bindi. Asansörde de telefonu aniden çalınca yerinden sıçradı, arayan bilinmeyen bir numaradandı.

- İyi kaçmaydı müdür, fakar birşeyi unutuyorsun.

- Neyi seni aşağılık herif!

Dedi sinirle. Katil ise derin bir nefes alarak söze girdi.

- Sen asansörden indiğin an kapılar açıldığında seni kim karşılayacak merak ediyor musun?

Dediğinde müdür hemen yukarı kat tuşlarına bastığında katil yine kahkaha atarak söze girdi.

- Ahahah, unuttun mu? Öğrencilerin asansörle oynamamaları ve sadece bir katı seçmeleri için özel sensör takmadın mı? Sende şu an bir katı seçtin ve bu kat senin ölüm katın olacak!

Katil son cümlesini söyleyip telefonu müdürün yüzüne kapattı. Asansör ise müdürün ilk bastığı kata inmişti. Arabasının olduğu garaj katına, yani zemin kata...

                                    ***

- Çantanı aldın değil mi güzelim

Kusursuz OkulWhere stories live. Discover now