72. Bölüm~'Kara Bulut'

Začať od začiatku
                                    

- Acil çıkış kapısından kaçmış.

Dediğinde Emir bir yandan gözyaşlarımı siliyor, Ege ise başımı okşayarak beni sakinleştirmeye çalışıyorlardı. Tam o sırada ise Aksel ve Çiğdem merdivenlerden çıkageldiler.

- Sera! İyi misin.

- Koluna ne oldu?

- Birşey yok, sadece bıçakla imzasını atmak istedi.

Dedim tedirgin bir şekilde. Ben, şu an hiçbir şey demek istemiyordum. Sadece dinlenmek ve bu kâbusun bir an önce son bulmasını istiyordum.

1 Saat Sonra...

- Fazla derin bir kesik değil, ucuz kurtulmuşsunuz. Geçmiş olsun.

- Teşekkür ederim.

Doktor kolumu sargıladıktan sonra revirden çıkarak hepimiz Sarp Komiser'de dahil otelin terasına çıkıp oturduk. Herkesin endişeli gözleri hâlâ bendeydi.

- Size iyiyim dedim, öyle bakmayın!

Dedim derin bir nefes vererek.

- Yüzünü görebildin mi?

Dedi Sarp Komiser merakla. Başımı iki yana sallayarak yanıt verdim.

- Hayır, kırmızı bir maske takıyordu ve siyah bir kostüm giymişti. Seni öldürmeden önce imzamı atacağım gibi şeyler dedi.

Dedim tekradan o anki stres ve korku aklıma gelip gözyaşları içerisinde. O korkuyu hâlâ iliklerime kadar hissederken Emir yanıma gelip beni kollarının arasında sıkıca tutarak beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Birazcık da olsun kendimi güvende hissetmiştim.

- Bu daha ne kadar devam edecek Sarp?

Dedi Çiğdem. Sarp Komiser ise derin bir nefes alarak söze girdi.

- Biz bunu ilk defa yaşamıyoruz Çiğdem. Ama Sera, Emir ve Ege bu olaya uzun zaman olsa bile ilk defa dahil oluyorlar. Katilin nereden çıkacağı hiç belli değil, size şunu da söylemek istiyorum. Bu katil çok tehlikeli ve profesyonel.

Dediğinde tüylerim tekradan ürperdi. Sarp Komiser ona defalarca ateş etmesine rağmen katile hiçbir şey olmamıştı. Kurşun geçirmez yelek giymiş olmalıydı ve sanırım ben vazoyu kafasında parçalarken kafasına özel bir şey de takmış olmalıydı. Özel kıyafetler ve kurşun geçirmez bir yelek giymiş maskeli bir katil bilmediğimiz bir nedenden dolayı bizim peşimizde ve biz ne yapacağımızı bilmiyoruz.

- Peki şimdi ne yapacağız?

Dedim Sarp Komiser'e endişeli gözlerle bakarken.

- Okul hayatınıza normal bir şekilde devam edeceksiniz. Kalabalık yerlerde olmanız en iyisi. Yarın araçlarınızla evinize gideceksiniz. Sabah erkenden hazır olun. Şimdilik odalarınızın kapısına güvenlikler olacak. Gidip iyice dinlenin, iyi geceler.

Diyip oturduğu yerden kalkarak terastan çıktı. Daha sonra yine herkesin bana 'iyi misin?' gibi sorularıyla uğraştıktan sonra hepimiz odalarımıza gittik. Kapıda iki güvelik bizi karşılayarak bu gece bizim için kapının önünde nöbette olacaklarını söylediler.

- Sera, acıyor mu?

Emir'in bilmem kaçıncı defa kolumu işaret ederek bu sorusuna iyiyim desem de yine sormaktan vazgeçmiyordu.

- İyiyim Emir, gerçekten iyiyim.

- Allah kahretsin ki seni yalnız bırakmamalıydım. Hepsi benim suçum, hepsi!

Diye mırıldanarak koltuğa oturdu ve başını ellerinin arasına alarak ovuşturdu. Kendini suçluyordu ama onun suçu değildi. Yanına giderek oturdum ve saçlarını okşamaya başladım.

Kusursuz OkulWhere stories live. Discover now