2. Kalbin Hissettiği Notalar

536 63 146
                                    

2

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

2.Bölüm | Kalbin Hissettiği Notalar

Bundan üç sene önce yazdığım bir şarkı için müzik besteleyemediğimde kendimi çok fazla beceriksiz hissetmiştim. O his o kadar berbattı ki, kendime güvenebildiğim tek konuda böyle hissetmek kalbimi fazlasıyla kırmıştı. Bir defterin veya gitarın başında saatlerimi harcamıştım ancak günlerce hiçbir şey yapamamıştım. Tek bir adım dahi atamamıştım. Boşa çabaladığınızı hissettiğiniz anlar kadar berbat başka bir an olamazdı. En tehlikelisi o anlar olurdu çünkü o umutsuzlukla her şeyden vazgeçebilirdin veya umutsuzluğa kapılmayarak devam edebilirdin. Sonucun ne olacağını hiçbir zaman sona varmadan öğrenemezdin.

Abim yanımda olmuştu o günlerde. Bir gün yanıma gelerek kendime gelmem için bağırırken biraz sonrasında tüm odunluğunu bir kenara bırakarak benimle ona fazlasıyla ters gelecek olan o duygusal konuşmayı yapmıştı. Çok nadiren duygusallaşırdı ve o gün ikimiz için de unutulmaz bir an olmuştu. Bana müziğim konusunda hep destek olduklarını ve olacaklarını bilmeme rağmen ilk defa abimden bu desteğin boyutunu öğrenmiş olmuştum. Bana bir kez daha şanslı olduğumu hatırlatmıştı böylece.

Tüm dünya sessizliğe gömülse senin zihninden ve kalbinden müzik eksilmez, demişti bana o gün. Belki şimdi sen o kelimelerin ve notaların arasında boğuluyorsun ama bir gün onlar seni yükseğe taşıyacak. Zamanı geldiğinde şu kalbinden geçen en güzel kelimeleri dökeceksin kâğıda, en güzel müziği ve sesi duyacak kulaklarımız. Kalplerimiz o sözleri ve müziği hissedecek. Çünkü sen kardeşim, bunu hep kalbin ve ruhunla yapıyorsun.

Kalbimle yapmadığımı hissediyordum çünkü bazen kalbimi hissedemiyordum.

Ancak şimdi bir çift göze bakarken kulaklarıma dolan müzik sesini duyabiliyor, kelimelerin kafamda usulca süzüldüğünü hissedebiliyordum. Gözlerim gözlerimle aynı renk olan o kara gözleri görüyordu. Kulaklarımda her kelimesini ezbere bildiğim bir şarkının sözleri çınlıyordu. Ellerim onun kollarına tutunuyordu. Üzerinde sadece beyaz kısa kollu bir tişörtün olması direkt teniyle temas etmemi sağlıyordu. Onun bir eli kolumdayken diğer eli bluzumun açıkta bıraktığı belime dokunuyordu. Şu an onu çok fazla hissediyor olmak iyi bir şey değildi.

Siktir!

Biriyle bu kadar yakın temas içerisinde olmayı geçtim, birinin gözlerine bu kadar yakından bakıyor olmak bile korkutucuydu. Beynimin içerisinde çalan tehlike çanları vardı ancak beynim durmuş gibi bir çift göze bakakalmıştım. Sende de var aynı renk gözlerden, diyerek kendimi akıllandırmaya çalıştığım o birkaç saniyede başarılı olmuştum. Geri çekilmek için bir eylemden bulunduğum an Ateş ellerini çekerek temasa bir son vermiş, böylece rahat bir nefes almamı sağlamıştı. Hafif çatık kaşlarını, alnına dökülen ıslak saçlarından düşen birkaç damlayı, kalın dudaklarını, sol yanağındaki morartıyı, yanağındaki belirgin beni... Saniyeler içerisinde yüzünü kırmızı ışıkların izin verdiği kadarıyla incelediğim her saniyede aklımın durmuş olduğunu hissetmiştim. Etrafımdaki her insanı böyle uzun uzun incelerdim ancak bu sefer büyük bir suç işlemişim gibi hissetmiştim.

BEYAZ IŞIK KIRINTISI | KIRMIZI Where stories live. Discover now