-Nothing Is Easy-

11 0 0
                                    

Hiçbir şey kolay değildir. Başarılı olmak kolay değil. Belki bu aralar ünlü olmak kolay çünkü insanlar herkesi ünlü etmeye hazır fakat gerçek bir başarı elde etmek kolay değil. Uğraşmak lazım. İstek lazım. İnanç lazım.
İnsanlar ise Jennie'nin başarısını yok etmeye çalışıyordu. Ruby sadece kardeşinin başarısını değil,
"Jennie Kim"adını bile silmek istiyordu tarihten.
Çünkü Jennie'nin ünlülüğü Jennie'nin ailesine dikkat çekecekti. Ruby ise hep gözlerden saklı bir yerlerde kalmayı tercih ediyordu. Jennie'den nefret ediyordu, bu kız onun başına çok büyük işler açacaktı. Bunu hissetmişti Ruby, o yüzden Jennie'den korkuyordu...

-2020-
[♪Ha how you like that?♪]

'The album' inmiş ve how you like that şarkısı çok ün kazanmıştır.

Ddu-du Ddu-du ve Kill This Love'ın kırdığı + kıracağı bir çok rekor olduğu gibi How You Like That aynı zaman da çok büyük rekorlar kıracaktı. Bu albüm artık K-pop'un amel defterini kapatmaya geldi diyenler bile olmuştu.

Jennie mutluydu. Annesi hâlâ hastanedeydi fakat o ümitliydi, her yıl ona mavi gülleri göndermeyi de ihmal etmemişti. O mavi güllerle fotoğraf çeker, Instagram'a indirdi hep...
Blackpink bir çok ülkede konser vermiş, bir çok yerde hayran buluşması yaptı.
Ruby kıskançlık içerisindeydi. Neden hayatı kardeşi kadar mükemmel değildi? Yaptığı pisliklerden sonra bunu sormaya utanmıyormuş gibi..
Ruby plan kuruyordu. Annesini öldürecekti. Kalkmasını istemiyordu.
Günler geçti yıllar geçti, iki abla kardeşin iyi geçinemeyeceği belliydi, o halde bir şeyi kesin olarak diyebilirim ki onlardan birisi sınırı açıp diğerini yok edecekti. Ama ne zaman? Ve kurban kim olacak? Peki anneleri? Kim kazanacak bu savaşı? Annesini öldürmek isteyen Ruby mi yoksa annesini uyandırmak isteyen Jennie mi?


-2021-

Jennie arayan numaranın hastanenin numarası olduğunu görünce şaşırdı. Aradıklarına göre bir şey oldu kesin. Ya annesi uyanmıştı, ya da ölmüş...
Jennie: Alo
Hastane çalışanı: Jennie Kim ile mi konuşuyorum?
Jennie: Evet o benim, bir gelişme mi var?
Hastane çalışanı: Jennie kim hanım, Anneniz yaklaşık 30 dakika önce hayatını kaybetti. Doktorlar kontrol etti, kalp atışları durmuş, kendinizi fazla üzmeyin inanın ki bu onun için daha iyi. Mekanı cennet olsun. Annenize veda etmek için gelebilirsiniz.
Jennie telefonu kapattı. Ağlamak neydi, artık ölmüştü, bir kere daha ölmüştü, ilk defa Jane'in ablası olmadığını ve ablasının yalanını öğrendiğinde ölmüştü. Şu an ise bu acının 2 katını yaşıyordu.. Hatta 100 katı bile denilir. Hiçbir şey kaybetmek insan kaybetmek kadar acı değildir. Özellikle sevdiğin bir insan...

[Haberler]
Ölünün kaldığı hastaneden haber alındı.
Ünlü K-pop Star Şarkıcı ve Rapçi Jennie'nin annesi, yıllar boyunca tedavi görmüştür. Ancak bu bir tedavi işe yaramamış, ve dün saat 16:27'de hayata gözünü yummuştur.

Cenaze töreni düzenlendi.

[Cenazede]
Jennie kenarda oturmuş soluk renksiz bedeni ve ağlamaktan kızarmış gözleriyle gelen gidenlere bakıyordu Rosé, Lisa ve Jisoo ise Jennie'nin yanında oturmuş sessizce izliyorlardı onu. Jennie'nin annesinin Jennie için ne kadar değerli olduğunu biliyorlardı. her biri çok büyük bir acıydı bu...

Dakikalar sonra kapıdan bir kız giriyor, Ruby annesinin cenazesine gelmişti,
Jennie hemen ayağa kalktı ve soğuk adımlarla ona doğru gidip onu boş bir odaya götürdü.
Jennie: utanmazlığın bu kadarı varmış! Ne hakla buraya geliyorsun? Hayalin gerçekleşmedi mi? Öldürüp cenazesinde yürüyecek kadar şerefsiz misin?
Ruby: Sakin ol nini, benim öldürdüğüm nereden çıktı? Gördün mü de söylüyorsun?
Jennie: Görmem ben nasıl göreyim ki? Sen öldürmezsin zaten yine birisini tutmuş para vereceğim diyip yaptıracağını yaptırmış ve park Jane'e yaptığın gibi gibi onu öldürüp hayatına devam etmişsindir.
Jisoo: Ne demek istiyorsun Jennie? Park Jane de kimdi?
Jennie: Jisoo sen buraya neden takip ettin bizi?
Jisoo: Bu kadar salak mıyız sence senle ablanın normal olmadığınız belli.
Jennie: Ben sana sonra anlatırım Jane'i...
Ruby: Şimdi bir şey demez değil mi bu?
Jennie: Jisoo'nun kılına dokunursan kendi ellerimle öldürürüm seni. Söz veriyorum.
Ruby: Beni öldürmeni bekleyecek kadar salak gibi mi duruyorum oradan?
Jennie: Evet. Fazlasıyla.

Jennie'nin kendine gelmesi gerekiyordu, ablası tüm hayatını mahvetti. "Kaybedeceğim bir şeyi kalmadı sanırım."
Jisoo: Park Jane. O kimin oluyordu? Benim yaşça büyük arkadaşımın adı da Park Jane'di...
Jennie: Ablamın oyunlarına kanmış bir zavallı. Sonu ise ablamın elinde ölmek oldu. Kanıtları silmiş belli ki Ruby. Ayrıca Jane'in ölümüne o bakıyordu. İntihar olarak kabul etti...
Jisoo: Ne demek bu yani Jane intihar etmedi mi...? Ruby bu kadar acımasız mı? Hem senin ve onun annesini öldürdü hem de benim için bir anne olan Jane'i...
Jennie: Korkunç sayıda insan öldürdü. Onun bu dünyada olmaması lazım. Toprağa kendi elimle vereceğim o sahtekarı. Hayatımı vermek zorunda kalsam da...
Jisoo: Ben de varım.
Rosé & Lisa: BİZ DE VARIZ!
Jennie & Jisoo: Siz burada mıydınız?
Lisa: Üyelerimizi ziyarete gelemez miyiz?
Rosé: Baştan sona anlatın herşeyi. Bizden sakladığınız şey olmasın. Herşeyi yapmaya varız biz.

-To Be Continued-
-Devam Edecektir-

What If What We See Is A Lie?Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang