-Looking Nice-

28 2 0
                                    

[Televizyon]
I. Haberci: BLACKPINK 'Boombayah' ilk 24 saatte 90 Milyon izlenmeye ulaşıp bu kadar kısa sürede rekor kıran ilk debut şarkısı oldu...
Ruby: Tanrım, gün boyu kanal mı değiştireceğim? Hep aynı şeyi konuşmasalar ne olur sanki..
[Sonra ki Kanal]
II. Haberci: Ve aynı zaman da 'Whistle' Şarkıları da durmadı, 2016 yılının en iyi instr-
Ruby televizyonu kapatmıştı.
Ruby: Zavallı Jennie Kim, etrafında dönen şeylerden zerrece haberin yok... Mutluluğa ulaşacağını düşünüyor olman büyük bir başarı. Ama ne yazık ki.. Ulaşacağını düşünüyor muyum? Hmmm, pek değil. Kardeşim.

-Blackpink Debut Stage-

Biletler ikinci günde tükenmişti, blackpink ilk defa sahnede performans sergileyecekti.

[Sahne arkası]
Jisoo: Ruby ablan çok farklı birisi, MV çekimlerinden çıkarken görmüştüm. Neden ondan hiç bahsettiğin olmadı?
Jennie: Şey, Ruby'nin... Son yıllarda her şeyi değişmiş gibi hissediyorum. Sesi, tarzı, konuşması.. Onunla rahat konuşamaz, göz teması kuramaz hale geldim, Ruby çok iyiydi ama..
Ruby: Knock Knockk! Kimin ablası gelmiş!!
Jennie irkildi. Ablası doğru zamanlamayı seçerdi hep. Ne garip...
Ruby: Ilk performansınıza hazırlanıyorsunuz demek, iyi şanslar! sizi yine burada bekliyor olacağım.
...
Blackpink sahneye çıkarken Ruby arkadan izliyordu.

(♬Click clack badda bing badda boom, muneul bakchamyeon modu nal bara boom♬)

Ruby daha şarkının başından sıkılıp sahne arkası odalarını dolaşmaya başladı..

[Performans sonrası]
Kızlar çok mutluydu. Fakat görülen o ki, Jennie Ruby'nin nerede olduğunu düşünüyordu. Odaların kapısını teker teker tıklayarak arıyordu ablasını.
[Knock knock]
Ruby: Gir.
Jennie yavaşça kapıyı açtı.
Ruby: Bu çikolata çok güzelmiş Jennie, ister misin?
Jennie: Ama R-ruby... Çikolatadan nefret eder? Hem onun alerjisi v-ar çikolataya!
[Ruby Jennie'ye sinsi bir yüzle bakıyordu]
Ruby: Ah, sonunda öğrendin... Jennie Kim.

Jennie ne olup bittiğini korkmuş bir yüz ifadesiyle kavramaya çalışırken Ruby Jennie'ye yaklaşmaya başladı,
Kulağına eğilerek..
Ahh, bu kadar korkak olduğunu bilmiyordum, hem ben sana demeyi unutmuşum ya.. Ne kadar aptalım ben!! O küçükken gördüğün Ruby var ya, aslında Ruby değildi-
Jennie: ABLAMA NE YAPTIN?
Ruby: Shhh! Insanlar duyar nini, ablana bir şey yapmadım. Ablan tam önünde, Önündeyim ya!
Ruby 'nini' Kelimesini bastırarak söylemişti. Jennie ile dalga geçiyordu, hayatı boyunca yaptığı tek şey de buydu tam olarak. Insanlarla dalga geçmek...

...
Ruby Jennie ile hep alay ediyordu, bir eğlence bulmuş gibi her seferinde Jennie'nin aklına yeni bir soru işareti bırakırdı.. Jennie ise bu karışık bulmacayı çözmeye çalışırdı...

Jennie Ruby'e bakarken aklından yüzlerce soru geçiriyordu fakat en önemlisi de buydu:

"Acaba bu Ruby, Gerçek Ruby mi?"

-Yazar'dan-

Belki nasıl bir his olduğunu bilmezsiniz, "arada kalmak..." Jennie'nin yaşadığı tam da buydu. Önünde ki insan gerçekten kendisi miydi? O iyi kalpli Ruby, Ruby değil miydi yani? Haha!!! Saçmalık. Demek yerine biraz mantıklı düşünelim.

Siz okuyuculara bir sorum var, Ruby'den bahsederken size, hep iyi birisi olduğunu söylemiştim ama.. Hiç düşünmediniz mi? Ya ben size yalan söylediysem... Hmm? Bakan var mıdır ki 3. Bölüm'ün başlığına?
"What If I Lied To You?"
"Ya Sana Yalan Söylediysem?"

Ah, insanlara bu kadar güvenmemek gerek, gözlerinin gördüğüne bile güvenmemen gerektiğini anlatan bir hikayede nasıl yazara ve yazdıklarına güvenesin ki? Şaşırtıcı...

-Gerçeklik-
Ruby psikolojik tedaviler alan, katil, mafya, yalancı ve dolandırıcı'nın tekiydi. Her pisliğin arkasında o var denilebilir. Hayali hiç bir zaman polis olmak değildi. O sadece onun tarafına basan insanları öldürmek istiyordu. Jennie ve annesinin yanına ona az çok benzeyen bir kız tuttu. Sinsiliğini gizlemek, ve insanların Ruby kelimesini duyar duymaz
"Ruby mi? Ruby çok iyi bir abla ve çok iyi bir evlat, ondan daha iyisi yok." Demesi içindi. Ruby bu kadar zekiydi işte. Işlediği cinayetlerde ondan şüphe edilmemesi içindi hepsi..
Herkesin Jennie'nin ablası sandığı kızın gerçek adı Jane'di, 27 yaşında Ruby'nin bir arkadaşıydı. Jennie daha küçükken Ruby Jane'e "bu rolü oynarsan sana istediğin kadar para vereceğim" demişti. Jane de en yakın dostunun teklifini kabul ederek role girdi fakat o, çok büyük bir hata yapmıştı.

-19 Şubat 2012-
[Jane evi]
Jane: Ruby artık 10 yıldır rolünü oynuyorum. Jennie artık stajyer ve onu görmüyorum bile. Annen ise yine aynı, ilaçlarını da çoğu zaman vermiyorum istediğin gibi. Bu gidişle kesinlikle iyileşemez. Bir kaç yıl daha vee, Bay bay!

Jane: Bu yüzden diyorum ki.. Artık ben gitsem ve paramı versen. Kimseye bahsetmem yaptıklarımızdan, söz.

Ruby: Doğru... Ben sana para verecektim yaa! Hadi ama Jane, kırıldım ben senden.. Yakın dostunu iyice tanımamışsın galiba.
Jane: nasıl? anlamadım..
Ruby: Ah sâhi ben sana dememiştim, kural 1, Ruby'e asla güvenme.
Çünkü o da sana güvenmiyor.

[Silah Sesi]

Woah, sevdiğin insanları öldürmek daha zevkliymiş!

-20 Şubat 2012-
Jane Kim evinin oturma odasında, elinde bir silahla ölü bulundu. Olay yerinde hiç bir kamera, delil veya iz bulunmadığından intihar olarak kabul edildi.

Ruby bunu milimetresine kadar hesaplamıştı. Olayların arkasından onun izleri çıkması kesinlikle zordu çünkü o, sahte belgelerle polis olmuştu. Ruby hep bunun için polis olmak istediğini dile getirmesini istedi Jane'den, Ruby Jane'in ölümüne bakıyordu karakolda, normal bir polis olarak. Kimin aklından geçer ki? Ya polis aslında ölüyü öldürmüşse? Ya ondan şüphe edilmesin diye polis kılığına profesyonelce girmişse?

Işte demek istediğim şey tam olarak buydu. Insanlar alışılmışın dışında düşünemediği için batıyoruz. Güven yok. Gerçeklik yok.
Acaba her şey ortaya çıkacak mıydı? Yoksa boşuna mı okuyorsun hikayeyi..?

-To Be Continued-
-Devam Edecek-

What If What We See Is A Lie?Where stories live. Discover now