10.Bölüm

696 45 13
                                    

Drama queen geldi a dostlar mendiliniz hazır olsun.

Sıla

Başıma saplanan şiddetli ağrıyla sızlanarak uyandığımda alışık olmadığım bir yerde olduğumu fark ettim. Neredeyim ki ben? Düşün Sıla düşün...

Yan tarafımda ki imzalı topu görünce nerede olduğumu anımsadım. Keremin evindeydim ama buraya nasıl geldim? Hem o bana o kadar soğuk davranırken.

"Günaydın bayan uykucu." Keremin bu tabirine karşılık "Günaydın bay çok bilmiş." diyerek cevap verdim.

"Sonunda ayılabilmişsin hanım efendi." demesiyle utanarak üzerimdeki pikeyi kendime çektim. Kerem yatağın ucuna oturup üzerime kadar çektiğim pikeyi aldı.

"Kerem.. şey... Ben dün çok saçmalamadım değil mi? Yani sarhoş olunca pek ayarım olmuyor. Özür dilerim bir şey yaptıysam sana üst üste zahmet veriyorum. Hem ya-"

"Sıla, özür dilenecek hiçbir şey yapmadın ayrıca o halde seni ortada bırakacak halim yok ya. Ayrıca özür dilemek yerine kalkıp kahvaltı hazırlamama yardımcı olursan daha çok mutlu olurum. Dolaptan sana olacak bir kaç bir şey bulabilirsin üzerini değiştirmek istersen."

"Yok ben almayayım. Ben sana yeterince zahmet verdim bir taksi çevirir giderim." ayağa kalktığımda Kerem önümü kesti.

"Sıla neden böyle yapıyorsun?" histerik bir tebessüm bıraktım. Benden o kadar kaçan o değilmiş gibi neden böyle yaptığımı soruyordu.

"Bilmiyorum Kerem acaba neden böyle yapıyorum? Sen bir düşün cevabını bulursan eğer bana da söylersin."

Yanından geçip gittim portmantodan ceketimi almış üzerime geçirecekken Kerem ceketimi elimden aldı.

"Hiçbir yere gitmiyorsun. Oturup düzgünce konuşacağız."

"Hangi sıfatla oturup seninle konuşacağım? Ben canın isteğinde öpüp ertesi gün yüzüne bile bakmayacağın kız değilim. Ben yaşadığım hiçbir şeyden bir gram bile pişman değilim ama sen pişmanlık duymuşsun ki benden ben seni se- her neyse kime ne anlatıyorum ki ben?"

Kerem'in bir şey demesine fırsat vermeden kapıyı çarpıp çıktım. Ona o günden beri çok kırgındım. Benden köşe bucak kaçmasına çok kırgındım. Ona karşı bir şeyler hissetmeye başlarken böyle davranmasına çok kırgındım. Gönlüm ona çok kırgındı.

...

"Kızım noldu sana ne bu hal?"

"Anlatırım ama kapıda taksi bekliyor yanımda hiç para yoktu onu halleder misin?"

Yunus cebine biraz para alıp aşağı inerken bende elimi yüzümü yıkamak için lavaboya girdim. Aynadaki aksim Yunus'un tepki verdiği kadar kötü görünüyordu. Elimi yüzümü soğuk suyla yıkadım.

Salona geçip ikili koltuğa oturdum. Ellerimle dizlerimi kendime sıkıca çektim.

O, seni sevmedi
O, seni sevmedi
O, seni sevmedi

"Sıla, iyi misin kendine gel!"

O, seni hiç sevmedi
O, seni hiç sevmedi
O, seni hiç sevmedi

"Sus- susmuyorlar. Kafamın içindeki sesler susmuyorlar. Yemin ederim susmuyorlar." ileri geri sallanmaya ne zaman başladığımı bile bilmiyordum. "Sıla, bana bak derin nefes al güzelim. Ben buradayım bir sorun yok." Yunus, bedenimi sıkıca kendine sardığında sallanmam yavaşlamaya başladı. Saçımda dolaşan parmaklarla sakinleştiğimi hissettim.

Son Kadeh |Kerem Aktürkoğlu|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin