Bölüm 36

931 52 9
                                    

(36)

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum. Keyifli okumalar...


Derste dersi dinlemeye çalışırken düşünceler beynimi kemirip duruyordu. Hoca konu anlatırken uyuklamamak için kendimi zor tutuyordum. Rüzgar ile bahçede karşılaşmamızdan sonra kendimi hiç iyi hissetmiyordum. Ulaş hocayı sormuştu. Aramızda bir şey olabileceğini düşünmüştü. Yüzümü buruşturdum. O kaçık adamla işim olmazdı. Kıskanması tabi ki hoşuma gitmişti. Sırıttığımı bile farketmemiştim. Yanı başımda oturan Peri beni dürterek fısıldadı. "Kız neye gülüyorsun?" diye sordu.

"Hiççç." dedim bende fısıldayarak.

"Öyle olsun bakalım." diyerek önüne döndü. Ben düşüncelerimle cebelleşirken cebimde olan telefonumun titreştiğini hissettim. Sanırım mesaj gelmişti. Telefonumu çıkarıp mesaja bakarken yutkundum. Kayıtlı olmayan bir numaradandı.

053***: Şu sıralar Rüzgara çok üzülüyordum biliyor musun? Bende ona bir iyilik yapayım dedim.

053***: Rüzgar şuan, seninle aylar öğrence buluştuğumuz eve gidiyor. Bilmesi gereken her şey o evde saklı.

053***: Hala yetişme şansın var. Yetişemezsen üzülerek söylemeliyim ki her şeyi acı bir şekilde öğrenecek. Sevdiğin adamın senden nefret etmesini istemezsin öyle değil mi?

Elim ayağım o an boşaldı sanki. Kalbim hızlıca atarken okuduğum mesajları kavramaya çalışıyordum. Asil artık amacına ulaşmak için son darbeyi vurmuştu. Telefonu hızla cebime koyarak ayağa kalktım. Hocadan özür dileyerek sınıftan çıkarken arkamdan söylendiğini duydum. Onu önemseyecek hal de değildim. Hızlıca kampüsten çıkarken resmen titriyordum. Yaşadıklarımızın görüntülerini çekmiş olma düşüncesi kanımı çekiyordu. Rüzgar oraya benden önce giderse olacakları düşünemiyordum. Evet benden nefret edecekti. Göz yaşlarımı elimin tersiyle silerken oraya yetişemeyeceğimi biliyordum. Otobüsle gidersem hiç yetişemezdim. Direkt taksi çevirirken şansıma bir tane bulmuş ona binmiştim. Taksiciye adresi söylerken hem sesim hem ellerim titriyordu. 

"Kardeşim iyi misin?" diye sordu.

"İyiyim abi." dedim yutkunmaya çalışarak. "Eğer dediğim yere daha hızlı bir şekilde gidersek iyi olacağım." Dakikalar bana saatler gibi geçerken Asilin nasıl böyle bir şey yapabileceğini sorguluyordum. Bu kadar adi bir insan olamazdı. Titrek bir iç geçirdim. İlik için benden istediği şey aklıma gelirken yutkundum. Bunu yapan onu da yapardı. Göz yaşlarım dinmiyordu. Eğer benden önce oraya giderse her şeyi öğrenecekti. Benden nefret ederse yaşayamazdım. Son üç aydır olan şeyleri taşıyamazken, benden nefret etmesini hiç kaldıramazdım. Ne kadar süre geçmişti bilmiyorum ki o lanet mahalleye giriş yapmış, o iğrenç eve gelmiştim. Taksiden indiğimde geç kalmamış olmak için dualar ediyordum. Koşa koşa evin bahçesine giderken zile peş peşe bastım. Dakikalar dakikaları kovalarken kapı açılmadı. Defalarca basarken ne kadar geçti hatırlamıyorum. Acaba Rüzgar gelmemişti de Asil bana oyun mu oynamıştı. 

Tam vazgeçmiş gidiyordum ki kapının açılması ile irkildim. Ve gördüğüm gözleri ile yıkıldım o an. Her şeyi öğrenmişti değil mi? Gözlerinin beyazları kızarmıştı. Bana öyle düz bakıyordu ki yutkunamadım. "Rüzgar..." diye fısıldadım. Boğazım düğümleniyordu. Sesim bile düzgün çıkmamıştı. Bana öylece baktı. Karşısında bir yabancı var gibi. Kalbime hançer yemiş gibi hissediyordum. Hızla içeriye girerek kapıyı kapattım. Koca evde yalnızdık. Kolunu tuttum. Ağlarken düzgün konuşamıyordum bile. "Lütfen bana öyle bakma! Her şeyi senin için yaptım çünkü ölmene dayanamazdım Rüzgar!" dediğim de hızla kolunu çekti. "Keşke..." dedi duvara yumruğunu geçirirken. "Keşke ölseydim de bugün bunları görmeseydim!" diye bağırdı. Korkuyla irkilirken hıçkırıklarımı dindirmeye çalışıyordum. "Lütfen öyle deme." dedim zar zor çıkan sesimle. İki türlü de zaten seni kaybedecektim fakat ben yaşamanı seçtim!" Onun ölmesine dayanamazdım. Yaşamasını istemiştim... Odayı süzdüğüm de eşyaların her yere saçıldığını gördüm. Muhtemelen o yapmıştı. "Şuan yaşadığımı mı zannediyordun Nehir?" diye bağırdı. "Ben şuan yaşıyor muyum ha?" Masanın üzerinde ki vazoya elinin tersi ile vururken vazo duvara çarptı ve param parça oldu. Bir kez daha irkildim. "Ben sence artık şu sikik hayatı yaşıyor muyum ha?"

Rüzgâr Ateşi Körüklerse (Mahalle) (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin