Bölüm 2

5.5K 177 50
                                    

(2)

Not:Kitap mahalle klasiğidir.

Oy ve Yorumlarınızı bekliyorum.

Medya Kerem

Keyifli Okumalar <3

Evden çıktığımda bir kaç ev ötemiz de bulunan Emine teyzelerin evine doğru yürümeye başladım. Apartmanın önüne gelip, bahçesine girdim. Ardından da onların katına çıktım. Kapının önünde bulunan ayakkabılar ile derin bir nefes verdim ilk önce. Dakikalar sonra kapıyı açan kişi ile gözlerim açıldı."Oha kızım! Geldiğini önceden haber etseydin hemen gelirdim."dedim heyecanla. Rüzgar abinin kuzeni Sanemdi bu. Amca çocuklarıydılar.

Başka bir şehir de olduğu için doğal olarak buraya nadir gelirdi fakat anlaştığım sayılı kişilerdendi. Benden bir kaç yaş büyüktü. 3 yıldır üniversite sınavına hazırlanıyor fakat istediği psikoloji bölümünü tutturamıyordu.
Hızla bana sarıldı gülerken. "Kurtarıcınım desene."dediğin de sarılmasına karşılık verdim. Ayakkabılarımı çıkarıp içeriye girdim. "Kim var?"diye sordum.

"Kim yok ki?"dedi gözlerini devirerek. Bu haline güldüm."Hayır yani misafirliğin de kısası makbuldür. Ama bunlar dedikodu yapmaya gelmişler."diyerek de devam etti.

"Sırf bu yüzden gelmeyecektim."

"İyiki geldin ya. Bunların içinde daraldım da daraldım,bir de üzerine durmadan hizmet ediyorum. Rüzgar abim de zar zor kaçtı içlerinden zaten. Kadınların da dertleri dedikodu olduğu için adamın gittiğini farketmediler bile."dedi. Kıkırdadım. Tam kadınlara görünmeyip mutfağa sıvışacakken Durdane teyzenin sesiyle durduk. "Aaa Nehir kızım,yüzünü gören cennetlik vallah."

Biraz ötede oturan anneme sert sert baktım fakat o beni takmayıp diğer komşular ile konuşmasına devam etti.

Ben ise Durdane teyzeye döndüm.
"Bu sene sınavım var bu nedenle evden okula, okuldan eve."dedim. Doğruydu aslında. Kerem bile evden çıkmamamdan şikayet ediyordu. Çıkmamamın nedeni ders çalışmam ya da canımın istememesiydi.
"Bak bak sana kimi göstereceğim."deyip göğüslerine sakladığı kağıdı çıkardı. Yüzümü buruşturdum,elinde bir fotoğraf vardı. O bana oğlunu göstermekten, bende hayır demekten bıkmıyorduk.

O tam bir şey diyecekken,lafını kestim. "Durdane teyzeciğim, senin evde kalmış oğlunu ne yapayım Allah aşkına?"diye sordum. Sanem kıkırdadı. Durdane teyze renkten renge girerken annem"Kızım! Çok ayıp!"diyerek beni uyardı. Rüzgar abinin annesi yani Emine teyzeye bakışlarım değdiğinde kendini gülmemek için kendini zor tuttuğunu görebiliyordum.

Hadi ama herkes kabul etsin. Bu dediğim bu odada bulunan herkesin içini rahatlattı.

Durdane teyze her gittiği yerde oğlunu birine kakalamaya çalışırdı.

Durdane teyze,"Sensin kız evde kalmış. Benim çocuğuma laf etme! Kendine bak ilk önce."dedi sinirle.

"Sen 15 yaşında evlenmiştin değil mi Durdane teyzeciğim? Seninle beni karşılaştırırsak ben tabiki 3 sene evlenmeye geç kalmışım! Evde kalmış gibi görünmem çok normal." O sırada odaya giren Buğra,"Nehir abla vurur ve gol olur."diyerek bağırdı. Durdane teyze kıpkırmızı bir şekilde ayağa kalktı. Annem ve Emine teyze de ayağa kalkarken, annem bana ayıplayan bakışlar atıyordu.

Ee anneciğim, beni çağıran sendin!

Durdane teyze,"Ayol şu kızına biraz terbiye ver Suzan!"dedi anneme bakarak. Annem kaşlarını çattı. Bana her ne kadar sinirli baksada savunmasını eksik etmedi.
"Ben kızıma gayette iyi terbiye vermişim Durdane. Nehir doğruyu söylemiyor mu? Her bir toplanmamız da evde kalmış oğlunu millete kakalamaya çalışmıyor musun?"dediğin de saç başa girmelerinden korktum. Annemin bakışlarında öyle bir potansiyel görüyordum.

Rüzgâr Ateşi Körüklerse (Mahalle) (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin