Bölüm 29

825 43 7
                                    

Bölüm 29

***

053*** : Nehir seninle önemli bir konu konuşmam gerek.

Ben : Beni ilgilendirmiyor Kerem!

053*** : Asil desem?

053*** : Bu arada Rüzgâra veya abine hiçbir şey anlatma.

Bu nereden çıkmıştı şimdi? Asil ile ilgili ne söyleyebilirdi bu bana?  Gerçekten önce şeyin üzerine birde onunla mı uğraşacaktım? Saneme odanın dışına çıkmak için kaş göz yaptım. Anlamazca bana baktı. Derin nefes verdim. Gene kaş göz işareti yapınca anlamayınca mesaj atmaya karar verdim. O an Rüzgârla göz göze geldim. Sanki başından beri verdiğim tepkileri izliyor gibiydi. Evet bakışlarından bir şeyler sezdiğini anladım. Fakat ona bir şeyler anlatıp huzurunu bozmak istemiyordum. En iyisi onlara birşey söylememek en doğrusuydu. Saneme Keremin bana attığı mesajları anlatan bir mesaj attım. 

Sanem : Gene ne istiyor bu? Asil ne alaka?

Ben : Ne bileyim ben Sanem.

Ben : Of ben ne yapacağım ya?

Sanem : Sen Keremin sana mesaj attığını falan söyleme. Biz gidelim. Bakalım derdi neymiş?

Ben : Peki bir bahane ile kalkmamız lazım.

Sanem : Sen o işi bana bırak. Bahaneden çok ne var?

Telefonu bıraktığımda Sanem bana göz kırpıp ayağa kalktı. Oğuz ile Eren abi oyuna gömülmüşken, abim ile Rüzgârında derinden derinden bir konu konuştuklarını gördüm. Rüzgârın bir gözü bendeydi. Bir şey mi var dercesine baktı. Gülümsemeye çalıştım. Olumsuz şekilde kafamı salladım. Sanem bizimkilere döndü. "Biz Nehirle kantine inip geliyoruz. Bir şey isteyen var mı?"

"Bana bir çift kaşarlı tost abisi. Birde yanında çikolata ve çay."diyen Oğuzla Sanem ters ters baktı. Rüzgâr zaten kantinden bir şey yiyemezdi. Onu es geçtiğimizde abim, Rüzgârla ciddi bir konu konuştuğu için bizi takmadı bile. En sonunda odadan çıktığımızda Kereme geleceğime dair bir mesaj attım. Doğru mu yapıyordum bilmiyordum. Asil ile ilgili ne söyleyebilirdi ki bana? İçimde büyük sıkıntı vardı ve içimden bir ses abime ve Rüzgâra haber vermediğim için hata yaptığımı söylüyordu. Hastane bahcesine indiğimiz de Saneme döndüm.

"Sence bizimkilere haber vermeyerek hata mı yapıyoruz."

Sanem derin bir nefes verdi.

"Bilmiyorum."

Bahçeden çıkıp hastanenin arka tarafına doğru yürümeye başladık. Arka kısım oldukça ıssızdı. Boş arazi de denebilirdi. Sadece bir kac ev vardı. Yürürken uzakta kayaya oturmuş bizi bekleyen Keremi gördük. Adımlarım geri geri gidiyordu. Derin bir iç geçirdim. Eskiden onu görünce delicesine atan kalbim şimdi ona karşı hiç birşey hissetmiyor, hiçbir yaşam belirtisi göstermiyordu.

Yanına gittiğimiz de aramız da ki mesafeyi korudum. Ona üç metreden fazla yaklaşmak istemiyordum.

"Geleceğini biliyordum."dedi sırıtarak. Sonra hoşnutsuzca Saneme baktı.
"Yalnız gelmeyeceğini de."

Ters ters baktım.

"Sadete gel Kerem!"

Güldü. "Peki Nehir hanım."

"Ne istiyorsun! Söyle!"dedi Sanem. Onu görmeye benim gibi katlanamıyordu.

"Aman sizde ne sabırsız çıktınız."dedi ve oturduğu kayadan kalktı.

Rüzgâr Ateşi Körüklerse (Mahalle) (TAMAMLANDI) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin