28

1.3K 194 54
                                    

"Soobin." ışıktan rahatsız olduğu için kıstığı gözlerini yummamaya çalışırken omzunda yatan bedeni dürttü. Soobin'in kolu belini sıkıca sardığından kıpırdayamıyordu ve bir bacağı da Yeonjun'un bacaklarının arasında yerini almıştı. "Hm?" diye mırıldandı bir milim bile kıpırdamadan öylece uyumaya devam ederken. "Sanırım Sua uyandı kalk." endişeli sesi bile Soobin'i uykusundan uyandıramadı. Gece birlikte gezmelerinin ardından arabada uyuyakaldığı için Soobin tarafından evine getirilmişti ve ayrı uyumak için anlaşmış olsalar da bir şekilde yine yan yana gelmişlerdi. Koluyla Soobin'i bir kez daha dürttü. "Uyansana."

Uyandırmak istiyor olsa da bir yanı bunu hiç istemiyordu. Soobin'i uyurken izlemeyi sevmişti ve bir yanı bunun manyaklık olduğunu savunuyor olsa da o tarafını hiç umursamıyordu. "Baba." içeriden gelen sesle gözleri büyüdü. "Soobin kalk lan." nazik tavrı bir anda yok oldu ve Soobin'i tüm gücüyle ittirdi. "Ne oluyor ya?" sonunda uyanıp gözlerini Yeonjun'a diktiğinde Yeonjun çenesinin ucuyla kapıyı işaret etti. "Sua sana sesleniyor."

Soobin bir kapıya bir de Yeonjun'a baktı. "Tamam gelsin içeri ne olacak?" dedi murıltıyla konuşurken. "Soobin beraber yatıyoruz farkında mısın?" Soobin anlık farkındalıkla sarsıldığı sırada odasının kapısı açıldı ve Yeonjun'un dibinden çekilmesine fırsat kalmadan Sua'yla göz göze geldi. Paniklememiş ve çok sakinmiş gibi görünmeye çalışarak yataktan fırladı ve gülümsedi. "Günaydın kızım." dedi ve Sua meraklı bakışlarla Soobin'in hemen ardından yataktan fırlayan Yeonjun'a baktı. "Siz birlikte mi uyudunuz?"

Yeonjun Soobin'e baktı ve ardından "Ben akşam korktum da." dedi çaresizce bir yalan uydurarak. "Evet öyle oldu." dedi Soobin de Yeonjun'un uydurduğu yalana uyarken. Sua birden gülmeye başladığında ikisinin de kaşları çatıldı. "Ne oldu?" diye sordu Soobin hafif gerginlikle. "Siz sevgili misiniz?" diye sordu parlayan gözlerle bir babasına bir Yeonjun'a bakarken. İkisi de de bu soruyu beklemediğinden gözleri şokla kocaman olduğunda Sua'nın gülümsemesi daha da büyüdü.

"Ne?" Yeonjun kekeleyerek sorduğunda farkında olmadan Soobin'in yanına doğru ilerledi. Soobin'den ses çıkmıyordu. Yalnızca şok olmuş ifadesiyle kızını izliyordu. "Neden bana sınıfta kaldım demişim gibi bakıyorsunuz?"
"Yeonjun'la ben," Soobin kısa bir anlığına Yeonjun'a baktığında yutkunup Sua'ya döndü. "yakın arkadaşlarız sadece." dedi. Yeonjun ise onun hemen ardından kafasını salladı.

"Hani yalan söylemek kötüydü?" Sua bilmişçe gülümserken dudaklarını büzdü. "Öyle tabii ki."
"O zaman sen de yalan söyleme."

Soobin derin bir nefes verdikten sonra pes edip yere çöktü ve Sua'yı ellerinden tutup kendine çekti. "Tamam sana yalan söylemeyeceğim. Evet Yeonjun'la biz," Yeonjun'a baktı. Bakışları endişeli olsa da bir yandan da heyecanlıydı. "Sevgiliyiz." diye devam etti konuşmasına. Sua güldü. "Kızdın mı?" dedi Yeonjun sessizliğini bozarak. Sua'nın vereceği tepkiden endişeleniyordu. Yeonjun'dan gelen soruyla ona baktığında Sua'nın gülümsemesi silindi ve endişeyle Yeonjun'a baktı. Yeonjun'un ağladı ağlayacak hali onu da endişelendirmişti. "Neden kızacağım ki? Kötü bir şey mi yaptın?"

Yeonjun gülümsedi. "Yapmadım değil mi?" Sua Soobin'in yanından ayrılıp Yeonjun'un önüne geldi. "Birinin eşyasını çaldın mı?" diye sordu. Yeonjun kafasını iki yana salladı. "Birinin boya kalemlerini kırdın mı?" Yeonjun yine kafasını iki yana salladı. "O zaman kötü bir şey yapmamışsın işte." Soobin ister istemez gülerken gülümsemesi tebessüme dönüştü ve Yeonjun'a baktı. Sua'dan kötü bir tepki beklemiyordu evet ancak bu kadar kolay olmasını da beklememişti.

"Yapmamışım." dedi Yeonjun sevinçle Soobin'e bakarken. "Baba bir şey soracağım." Soobin Sua'ya baktı.
"Evlenirseniz arkadaşımı da çağırabilir miyim?"

clementine • yeonbinTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon