20

1.2K 192 30
                                    

"Teşekkür ederim bugün için." Soobin arabayı kenara çekerken Yeonjun onun göremeyeceğini bilse de gülümsedi. Otururken yaptıkları son konuşmanın ardından yarım saat kadar geçmişti ve bir çeşit itirafta bulunduktan sonra Soobin'in bir şey söylemesine fırsat vermeden konuyu değiştirmiş ve Soobin de ona uymak durumunda kalmıştı. Reddedileceğini düşündüğünden bunun beklediğinden daha hızlı olmasını istememişti, konuyu değiştirme sebebi buydu.

Araba kenara yerleşirken Soobin'in bakışları Yeonjun'u buldu ve gülümsedi. "Ben de teşekkür ederim." dedi Yeonjun'un içini ısıtan gülümsemesiyle konuşurken. Sessizlik oluştu. Birbirlerine çevrili bakışlar birbirlerinden koptu ve arabanın camından dışarıyı, boş sokağı izlemeye başladı. Konuşmaları gereken bir şeyler olduğunu ikisi de çok iyi biliyor olmalarına rağmen sessizliği ilk kimin böleceğini merak ediyorlardı. "Benden uzaklaşmanı istemiyorum." ne Soobin ne de Yeonjun kendisinden bunu beklemiyordu. Birden konuştuğu için kendisi de en az Soobin kadar şaşırdı.

Gergindi ancak belli etmemeye çalıştı. Soobin'e bakmıyordu ve onun da ona bakmadığını biliyordu. "Neden uzaklaşayım ki?" pes edip ona doğru döndü. "Çünkü senden hoşlanıyorum ve senin bana karşı aynı şeyleri hissetmediğini biliyorum." Soobin de bakışlarını ona çevirdi. Amaçsızca dışarıyı izlemeyi sevmemişti zaten. "Bunu ben bile bilmiyorken sen nasıl bildiğini söylüyorsun?" Yeonjun'un duyduğuyla bir anda heyecanlandığını fark etti.

"Yani demek istediğim, duygularına saygı duyuyorum ve elbette senden uzaklaşmayacağım. Ama kendi duygularım hangi yönde henüz bunu bilmiyorum bu yüzden emin konuşmak için erken olduğunu düşünüyorum. Sanırım zaman gerekiyor." dediğinde Yeonjun'un omuzları düştü ve dudaklarını birbirine bastırdıktan sonra gülümsedi. "Acele etmene gerek yok zaten. Benden uzaklaşma yeter." Soobin bir şey söyleyecek gibi olsa da vazgeçti ve gülümsedi.

"O zaman ben gideyim. İyi geceler hyung." Soobin kafasını salladı ve Yeonjun kapıyı açıp çıkacak gibiyken yeniden Soobin'e döndü. "Ne oldu?"

Sanki Soobin'e bir şey söylemek isteyip söyleyemiyormuş gibi görünüyordu. "Biliyorum çok oluyorum ama," Soobin'in meraklı bakışları üzerinde dolanırken yutkundu. "Şey yapsam olur mu?" soruyu Soobin'den ziyade kendine soruyor gibiydi. "Ne yapmak istiyorsun?" göz göze geldikleri an Yeonjun'un gerginliğini daha iyi fark etti. "Yapmazsam ölürüm özür dilerim." dedikten sonra hızla Soobin'e yaklaştı ve Soobin daha ne olup bittiğini anlayamadan yanağında hissettiği sıcaklıkla donup kaldı.

Yanağındaki dudaklar hızla geri çekilirken Yeonjun başka hiçbir şey söylemeden koşarcasına arabadan çıkıp binaya doğru hızlı hızlı yürümeye başladı. Soobin ise şaşkınlıkla büyümüş gözleriyle arkasından ona bakıyordu.

İyi hissettirmişti. Karmakarışık olan hisleri ve düşünceleri arasında yakalayabildiği en belirgin şey buydu. İyi hissediyordu.

**

abla sus biliyosun

yeonjun: JALKFIDN
KALKIN NOLUE COK KOTUYUM
ELIM WYAGIM TIRIYOE

hueningkai: NOLUYORUZ YINE AMK
IYI MISIN NOLDU YEONJUN

jooyeon: lan noldu
bu saatte
iyi misin

yunjin: NOLDU AMK

yeonjun: AGLWMAK UZEREYIM YARDIM WDIN

clementine • yeonbinWhere stories live. Discover now