Katilin Çizgisi | bxbxb

20

  "Yeni notumuz var" kapıya yapıştırılmış olan kağıdı alıp Daven'in daha sonra okuması için evin iç duvarına yapıştırmış daha sonra kapıyı çekip ayrılmıştım evden. Oda pek ilgilenmemiş beni başıyla onaylayıp kağıtlarıyla ilgilenmeye devam etmişti zaten.

...

  Karakolun önünde durduğumuzda taksiciye tutarı ödemiş arabadan indikten sonra karakola doğru adımlamaya başlamıştım. İçeriye girdiğimde ise her seferinde olduğu gibi giriş kapısının yan tarafında bulunan polis memuru yine yerindeydi ve yine aynı soruyu sormuştu. "Nasıl yardımcı olabilirim?"

  "Çınar ile görüşecektim?"

  "Çınar komiserim şuan sorguda ama Ömer amirim burada" albümü imzalatmayı da unutmuştum...

  "Berke burada mı?"

  "En son buradaydı ama izinli bugün" memura cevap vereceğim sırada karşı odanın açılan kapısı ve oradan çıkan polis grubu cümleme başlamama engel olmuşlardı çünkü soracağım soru tam olarak karşımdaydı.

  "Cama çiçek bırakmasa yakalanmayacaktı" karşı kapıdan gülüşerek çıkan üçlü polis grubunun içinde Berke'de vardı ve keyfi yerinde gibi görünüyordu. Diğer ikisine baktığımda ise sadece biri tanıdıktı. Dün Çınar ile gelip bana silah doğrultan polis, boynundaki ip iziyle Berke'nin yanındaydı.

  "Taşı vazoya koyması da saçma" ellerindeki çaylarla başka bir odaya yöneldikleri sırada yanımdaki kadın polis seslenmişti benim yerime Berke'ye.

  "Berke bir bakabilir misin?" Berke önce seslenen kadına bakmış daha sonrada ilgisiz bakışlarını benim tarafıma çevirmişti. İlgisiz bakışlarının beni görünce endişe ve ilgiye dönüşmesini izlemek değişik hissettirmişsede alışmam gerekiyordu sanırım... "Bir sorun mu oldu?"

  "Tanık raporu yazacaktım"

  "Çınar'ın odasında bekle istersen? İki dakika içinde geleceğim" onu onaylayıp sakin adımlarla Çınar'ın odasına doğru ilerlediğim sırada oda yanındaki polislerle başka bir odaya girmişti.

  Yüzünde oluşmuş olan küçük yeni yara izleri kaba durmuyor olsada içten içe canımı sıkmışlardı çünkü dolaylı yoldan benim yüzümdendi. Çınar'da eminim rahatsızdı bu durumdan ve kaza sebebini ayrıntılarıyla inceleyecekti büyük ihtimalle.

  Odaya girip koltuklardan birine oturmuş boş gözlerle etrafı izlemeye başlamışken en fazla bir dakika içinde Berke'de girmişti odaya.

  "Çınar'ın işi ne zaman biter bilmiyorum ama acalen varsa başlayalım?" Aynı anda yığılmış kağıtların bulunduğu masadan kalem ve kağıt almış karşıma oturmuştu.

  "Acalem yok ama senin başka işin varsa?"

  "Çınar'ı bekleyelim madem" elindekileri önümdeki masaya gelişi güzel koyup bakışlarını bana çevirdiğinde merakımı içimde tutamamıştım. "Yaralanmışsın?"

  "Deniz kenarı davasının katilini bulduk. Onun peşindeyken küçük bir kaza geçirdik sadece. Önemsiz"

  "Ciddi bir şeyin yok değil mi? İzinli olduğunu duydum?"

  "İyiyim bir şeyim yok aslında ama Çınar abartıyor" konuşurken göz devirmiş olması istemsizce gülümsememe sebep olmuştu.

  "Haklı bir yerde de aslında. Dinlenseydin keşke bugün"

  "Çınar'ı yalnız bırakmak istemedim açıkçası. Dünden beri siniri geçmek bilmedi"

  "Bahsetti biraz telefonda katil meselesi mi hâla?"