13

1.9K 156 54
                                    

"Sıkıldım"

"Bende" Daven ile Eren'in mezarına hafif uzak bir konum almış mezara çiçek bırakan insanları izliyorduk. Gömülme ânına yetişememiş olmak benim açımdan sıkıntı olmasada Eren'in ailesinin laf yapacağını daha şimdiden biliyordum.

"Çınarlar geldi mi acaba?" Onları ortalıkta görememiştim henüz. Bu yüzden Daven'e cevaben "Bilmiyorum" diyebilmiştim sadece. Uzaktan gözlüyor da olabilirlerdi sonuçta.

"Geç geldiniz?" Baran sessizce arkamızdan yaklaşıp yanımızda durmuş imâ ile sormuştu. "Betül Teyze kötü hisseder diye geç gelmek istedim" oysa alarm kurmayı unutup uyanamamıştık sadece. Betül Teyze beni görsede göremesede her şekilde kendini hastanelik edecekti zaten. Acısını abaratarak yaşayan insanlardan biriydi ve nefret ediyordum bu kişilikten. Biraz da işime gelmişti o hallerini izlememiş olmak.

"Hastanede şuan. Ziyaretine uğrarsın bir ara. Eminim seni görmek isteyecek" başımla onaylamakla yetindim sadece. Baran'ın dünkü tavrı ona karşı soğumama sebep olmuştu.

"Buradan karakola geçicem. Geliyorsunuz değil mi?"

"Çınarlar burada mı?" Baran ile aynı anda gitmek istemiyordum karakola bu yüzden cevap verme tenezzülü gostermeden konu değiştirmiştim. Polisleri rencide etmesini izlemek hoşma gitmemişti.

"Görmedim hiç"

"Yazsana Çınar'a Bora" Daven hafif kulağıma yaklaşıp sessizce sormuştu. Baran'ın yanımızda durması onu geriyor olmalıydı. "Baran burası fazla kalabalık olmaya başladı. Biz ayrılsak artık?"

"Tamam sonra görüşürüz o zaman" Baran hafif sinirlenmiş ama aynı zamanda da umursamazca kalabalığa doğru ilerlemeye başladığında tavrını anlamsız bulmuştum. Sabah akşam mezar başında durmamı bekleyemezdi...

"Sinirlendi sanırım"

"Galiba. Her neyse bir yazayım Çınarlara" geleceklerini söylemişlerdi sonuçta...

Bora: Nerelerdesiniz?

"Şimdi ne yapacağız?"

"Karakola uğrayalım" Daven beni onaylayıp önümden yürümeye başladığında Çınar'ın internetinin kapalı olduğu dikkatimi çekmişti. Acaba ne yapıyorlardı?

"Cevap verdi mi Çınar?" Daven arabayı çalıştırırken sormuştu ama cevabımın olumsuz olduğunu mimiğimden anlayıp başka bir soruya geçmişti. "Berke'nin numarası yok mu?" en yakın zamanda almalıydım... "Hayır"

"Seni karakola bırakıp stüdyoya geçicem bu arada"

"Benimde uğramam lazım artık. Kayra iki gündür mesajlaşma uygulamalarımı rahat bırakmıyor" Kayra grubumuzun bateristiydi ve grupta Daven'den sonra değer verdiğim ikinci kişiydi.

"Aynı dertten muzdaripim" aynı anda gülmeye başlamamız eski anıları getirmişti gözümün önüne... Beraber olduğumuz güzel olan günleri...

"Berke hakkında ne düşünüyorsun?" Az çok kendi fikirlerim vardı ama Daven'den de duymak istiyordum.

"Mesleği dışında naif bir insan gibi ama meseleği söz konusu olduğunda kimseyi gözü görmez gibi" bu izlenimi bende almıştım. Çınar'a göre daha sorgulayacıydı bazı şeylerde.

"Biraz daha tanımamız lazım" bana onay versede kafasını kurcalayan bir şey olduğu bakışlarından anlaşılıyordu.

"Sor hadi" yan gözle bana bakıp alt dudağını hafif ısırdıktan sonra sormuştu sorusunu.

"Yazdığın o notun bir amacı var mıydı?" riskli olan haraketimi o şekilde öğrenmesi hoş olmamıştı gerçekten.

"Çınar fazla umutsuz konuşuyordu ve biraz umut vermek istedim"

Katilin Çizgisi | bxbxbNơi câu chuyện tồn tại. Hãy khám phá bây giờ