21

1.8K 156 59
                                    

  Kısa sürmüş olan yolculuğumuzun sonunda markete ulaştığımızda içimde tarif edemediğim bir heyecan vardı ama kısa süreceğini bilip öylesine de olsa kabul ettiğim bir heyecan.

  Yavaş yavaş yolun sonuna yaklaştığımın farkındaydım. Belki de bu yüzdendi gelen notları pekte umursamamış olmam. Sanırım Çınar ve Berke'ye daha fazla bağlanmadan bitirmekti isteğim. Onların hayal kırıklığını düşünürken bile berabat hissediyorken yaşanacağını bildiğim şeyin gerçekliği ve zamanın ilişkimiz konusunda olumlu yönde ilerliyor olması gözümü korkutmaya başlamıştı.

  "Bora? İniyoruz?" 

  "Dalmışım, inelim" sakince arabadan inip market tarafına yön aldığım sırada Çınar'da kolunu omzuma atmış kendisi yönlendirmeye başlamıştı adımlarımızı.

  "Bir sorun yok değil mi? Dalgın görünüyorsun?"

  "Eren geldi bir anda aklıma" notu yazanı bulana kadar biraz daha yalan söylemem gerekiyordu. Oyunu not sahibinin son vermesine izin vermeyecektim çünkü. Kendi oyunumu kendi tasarladığım sonla bitirmekti isteğim.

  Çınar cevabıma yorumsuz kalıp sadece omzumu hafifçe sıkmış daha sonra kendisine çekip sarılmıştı.

  "Sorun ney?" Berke'de bize yetişip yanımızda durmuş merakla sormuştu.

  "Anlık bir şeydi önemi yok" Çınar'dan ayrılıp önden yürümeye başladığımda onlarda peşimden sessizce gelmeye başlamışlardı. Ortamı bozmak asla istemiyordum ama gelecek için olan endişelerim ister istemez düşüncelerimi ele geçirmişlerdi.

  "Ekmek almaya gerek var mı?" Otomatik kapıdan geçtikten sonra Çınar alışveriş arabası almak üzere olan Berke'ye sormuştu.

  "Kahvaltı için iyi olabilir" onların planlı ilerlemelerine karşın adımlarım istemsizce çikolataların önünde durmuştu ama hevesim kursağımda kalmıştı çünkü favorimi göremiyordum.

  "Çikolata asık suratını düzeltecek mi?" Berke tam arkamdan merakla sormuştu. Onlar kadar bende rahatsızdım şuanki durumdan ama elimde de değildi işte.

  "Favorisi yok burada. Evin aşağısındaki markete de uğrarız" şaşkın bakışlarım Çınar'ı bulurken kendisi samimice gülümseyip başka çikolataları market arabasına atmaya başlamıştı. Bu bilgiyi bilmesini çektiğimiz stüdyo kayıtlarını izlemiş olması olabiliritesine bağlamakla çözümü bulmuştum.

  "Kimlik numaramı da ezberledin mi?" Berke tepkime seslice gülmeye başladığında Çınar göz devirmiş "İyilikte yaramıyor. İstesende eve sokmayacağım şimdi o markayı" demişti sahte kızgınlıkla.

  "Kendim sokarım zaten kendi çikolatamı" bende göz devirip  adımlarımı içecekler tarafına aldığım sırada Çınar'ın içine konuşur gibi "Sonra ne oluyor gör" demesi ilgimi çekmişti.

  "Görmek için çikolata ile eve geleceğimden emin olabilirsin" sahte küçümseyici bakışım Berke'yi daha da eğlendirirken Çınar'a resmi olarak meydan okuma davetiyesi çıkartmış olmuştum.

  "Gece geçenki gibi ağlama ama" ulu orta yaptığı imâ şaşkınlıktan gözlerimin büyümesine sebep olmuşken yalnız değildim çünkü Berke'de benden farksızdı.

  "Fazla fesatsınız sabahki utanç krizinden bahsediyorum" Çınar'da bize şaşkınlıkla bakıyordu şuan. Bir kez daha kulaklarım kızarırken tek yaptığım arkamı dönüp içecek reyonlarına gitmek olmuştu. Berke'de seslerden anladığım kadarıyla ayrılmıştı Çınar'ın yanından. Hemen ardımdan kulağıma ulaşan gülme sesi ise kesinlikle Çınar'a aitti. Görünürde kazanmış olsada üçümüzde biliyorduk ki Berkeyle anladığımız yereydi imâsı.

Katilin Çizgisi | bxbxbWhere stories live. Discover now