19

1.9K 143 71
                                    

  "Buraya gelmeni beklemiyordum açıkçası" Sessiz kaldım. Oda cevap beklemiyordu zaten.

  "Yıllar sonra neden böyle bir hata yaptın?" Buda cevap beklemediği sorusuydu sadece yaptığım hatayı yüzüme vurarak şaşkınlığını göz önüne sermek istemişti.

  "Yaklaşacağım" Çınar sakin adımlarla bana doğru yaklaşmaya başlarken bende küçük adımlarla geriye doğru adımlamaya başlamıştım.

  "Daha fazla haraket etme. Zarar vermek istemiyorum" arkamdan gelen yabancı ses tonu kalbimi daha da hızlandırırken gerçekten yolun sonuna gelmiş gibi hissediyordum. Arkamı tamamen dönmeden göz ucuyla baktığım adam bana doğrultmuş olduğu silahıyla gayet ciddi görünüyordu.

  İkiside sakin adımlarla bana yaklaşmaya devam ederken tamamen ortada kalmıştım. Yusuf'un olduğu odada ardımda kalmıştı ki diğer odalara girmeminde pek bir yararı olmazdı kendi adıma. Tersine kapana kısılmış olurdum. Ne yapacaksam şuan ve burada yapmam gerekiyordu.

  "Ne oluyor aşağıda?" Alt kattan gelen uğultulu seslerde artmaya başlamıştı aynı anda. Bu yüzden Çınar telsizin ardındaki polise sormuştu gözlerini benim üzerimden ayırmadan.

  "Komiserim kavga çıktı"

  "Halledebilir misin?"

  "Deneyeceğim aşağı katı düşünmeyin" anladığım kadarıyla üç kişi sivil olarak gelmişlerdi. O zaman Berke neredeydi?

  Saniyeler alehime ilerlerken ardımdan duyduğum inleme sesiyle dikkatim dağılmış hızla o tarafa cephe almıştım ama gördüğüm görüntü şok etkisini tüm vücuduma yaymıştı. Benim gibi simsiyah giyinmiş ve polisi tutan küçük bedenin Daven olduğunu anlamıştım çünkü. İnleme seside polisin can acısından gelmişti.

  "İş birlikçin bile burada olduğuna göre bilemediğimiz başka bir sorun olmalı?" hemen ardımdan gelen ses ve kolumu tutan el kesinlikle Çınar'a aitti ama bakışlarımı ona çıkartamazdım. Tanıma olasılığı vardı.

  Diğer elini kapşonlumu indirmek için kaldırdığını fark ettiğime bu sefer erken davranmıştım. Daven'in risk alarak bana sunduğu şansı olabildiğince değerlendirmem gerekiyordu.

  Diğer elinin bileğini tutup aşağı indirdiğimde oda kolumu tutan elini sıkılaştırmıştı. Canım yanıyor olsada dik durmam gerekiyordu.

  "Pes etme zamanın gelmedi mi sence de?" Birbirimizin ellerine kenetlenmişken öylece kalakalmıştık kolidor ortasında ama bir şeyleri hızlıca yapmam gerekiyordu çünkü Daven'in karşısındaki cüsseye daha fazla dayanabileceğini sanmıyordum.

  "Ç-Çınar" Çınar'ın telsizinden gelen Berke'nin güçsüz sesi kolidordaki herkesin odak noktası olmuşken Çınar umursamazca kolumu bırakmış eline telsizine alıp konuşmuştu.

  "S-sorun ney?" Çınar'ın da sesi titremişti.

  "Komiserim Kutay ben. Burası çok kötü. Kaza oldu komiserim" benimde ellerim boşalmış Çınar'ın kolunu istemsizce serbest bırakmıştım.

  "Berke iyi mi? Oranın durumu nasıl?" Çınar tamamen benden kopmuş telsizine yoğunlaşmışken kaçabilirdim ama cevabı bende duymak istiyordum.

  "Ambulans çağırdık komiserim. Berke amirimin durumu fazla ciddi görünmüyor" Çınarla aynı anda içimize derin nefes çekmemiz kaçınılmaz olurken arkamızdan gelen inleme sesi tekrar âna dönememize sebebiyet vermişti. Bundan korkuyordum işte onlara olan ilgimden dolayı bir kez daha hata yapmıştım.

  "Bu kadar ileri gideceğini düşünmüyordum" Çınar beni suçluyordu ama Berke'ye ben zarar vermemiştim ki... Birkaç saniye öncesinin aksine göz ferleri solmuş bakışlarıyla tekrar beni tutmak için atak yaptığında geri adımlamış Çınar'ın elinin boşluğa savrulmasına sebep olmuştum. Göz ucuyla arkama baktığımda ise tamamen yıkıntıydı. Daven zar zor tutuyordu polisi ve titreyen bedeniyle fazla savunmasız görünüyordu.

Katilin Çizgisi | bxbxbWhere stories live. Discover now