~18~ нарisнaпе

267 23 5
                                    









Sabah olduğunda Carl ve ben hâlâ uyanıktık. Asla uykum gelmek bilmiyordu. Hava aydınlanır aydınlanmaz Ekip yavaş yavaş çadırlardan çıkmaya başladı. Beyinlerinde alarm vardı sanırım, ben asla bu kadar erken uyanamazdım.

Herkes çadırlardan çıktıktan sonra Carl kalkıp Rick'in yanına gitti ve konuşmaya başladılar. Ne konuştuklarını duyamıyordum. Rick ve Carl'a odaklanmışken çadırların arkasında bir şey dikkatimi çekti. Enid. Bunu Carl'a söylemek için hızlıca ayağa kalkıp Carl ve Rick'in yanına gittim

Rick "Günaydın Kate"

Kate "Günaydın"

Sanırım konuşmalarını bölmüştüm. İkiside bana bakarken dönüp tekrardan Enid'i gördüğüm yere baktım. Orada değildi. Rick böyle bir durumda bana inanacak tek kişiydi, ama söylemek konusunda kararsız kalmıştım. Ya gerçekten hayal görüyorsam?

Rick "Bir sorun mu var Kate? İyi misin?"

Kate "iyiyim. Dalmışım, neyse görüşürüz"

Bir şey demelerini beklemeden oradan ayrıldım ve toparlanmaya çalışan ekibin yanına gittim.

Michonne etrafı toparlamaya yardım ederken beni durdurdu ve benimde toplarlanmam gerektiğini söyleyip çadıra geri gönderdi.

Çadıra gidip toplanmaya başladığımda içeriye Carl girdi. Judith'de içerdeyken birlikte toplanmaya başladık. Tüm eşyalarımızı ve sırt çantalarımızı alıp çıktığımızda neredeyse herkes toplanmıştı ve artık bizi çok uzun bir yürüyüş yolu bekliyordu.

***

Yol tahmin ettiğimden uzun sürmüştü, sabah çok erken çıkmıştık ve şimdi güneş yavaş yavaş batıyordu.

Hepimiz çok yorulmustuk saatlerdir yürüyorduk.

Cassie "Kate, çok yoruldum, biraz dinlensek?"

Kate "Bende yoruldum Cass, ama ilerlemek zorundayız hava kararmadan bir yer bulmamız gerekiyor"

Ben ve Cassie en arkadaydık ve ekiple birlikte bir yandan yürüyor, bir yandan sessizce konuşuyorduk

Cassie "Şimdi düşüp bayılacağım. Ayaklarımı hissetmiyorum!"

Artık Cassie'ye cevap vermek bile istemiyordum. Sürekli söylenip duruyordu, her cümlesine laf yetiştirmek yorgunluğumu ikiye katlıyordu

Cassie "Acaba söylesekde biraz dinlensek mi?"

Kate "Sadece sus ve yürü Cassie"

Biz konuşurken Mike mutlu ve enerjik bir ifadeyle yanımıza geldi. Enerjisi asla bitmek bilmiyordu.

Mike "Sorun ne kızlar?"

Cassie "Sence ne olabilir?"

Onlar konusurken onları dinlemeyi bırakıp yolu izlemeye başlamıştım. Gittiğimiz yer hiç tanıdık gelmiyordu.

Bir ormanlığa girmiştik ve dümdüz ilerliyorduk, yolun nereye çıktığını bilmeden.

Biz ilerlerken ağaçlar seyrekleşmeye başlamıştı, etrafa bakarken büyük bir bina gözüktü, içerisi aylak doluydu.

Yüksek tellerle kaplıydı, iki köşesinde uzun ve büyük binalar vardı. Tahmin yürüttüğüme göre burası terk edilmiş bir hapisaneydi.

Mike "Burası ne?"

Maggie "Kalabileceğimiz bir yere benzemiyor"

Rick "Aylakları temizlememiz lazım. Oldukça kullanışlı bir yere benziyor"

Carl Grimes & Katelyn Where stories live. Discover now