Elindeki poşetleri tezgahın üzerine koymuştu ,kapıdan ona baktığımda buzdolabının kapısını açıyordu.
Kapıyı açıp baktıktan sonra " Yuhh ee bunlar aynı bıraktığım gibi " dedi, omuz silkip " Sana dedim daha babanla aldıklarımız duruyor ,sen ikidir elin kolun dolu geliyorsun, kim yiyecek ki bunca şeyi "dedim.

"Sen Efnan ,bildiğim kadarıyla hamileydin sen değil mi ? Senin yemen gerekiyordu ".

" Benim karnımda bebek var canavar değil, ayrıca bana lazım olduğu kadar yıyiyorum " .

Tek kaşını havaya kaldırıp kollarını önünde bağlayıp kalçasını tezgaha dayadı " Evet çok güzel yiyiyorsun,Efnan 10 günde kaç kilo verdin, seni ilk gördüğüm gün ile bugün arasında en az üç yada dört kilo fark var ,ayrıca aynada hiç bakıyor musun kendine ,yanakların içe çökmüş, göz altların morarmış "

"Yemek ile alakası yok ,yediğimi de zaten çıkarıyorum " .

"İyi çıkardıktan sonra yine ye ,şimdi et almıştım sen eti hazırla bende mangalı, mangal yapacağım canım çekti " .

" Mangal mı?"

"Evet yemek yaptığını sanmıyorum " Dedi ve etrafta göz gezdirdi " Yanılmamışım ,davadan çıkıp market alışverişine gittim, oradan da buraya geldim ".

" Yapmadım zaten yemek " dedim.

" Bir de yemek yediğini söylüyorsun utanmadan ".

" Siz erkeklerin şu yemek yemem ile ilgili derdi ne acaba ?"

" Biz erkekler derken ?"

"Kocam da sürekli yemek yemem için nutuk çekiyordu hatta tepeme adam bile diktiği oluyordu ".

" Aklın yolu birmiş "dedi ve mutfakta önümden geçerek dışarı çıktı.

"Ayhhh aklın yolu birmiş " dedi arkasından elimi açıp salladım sonra da tezgaha bıraktığı poşetler de ne olduğuna baktım.
Et ,meyve ,içecek ne varsa almıştı.
Önce kap kaçak olan dolabın kapağını açıp et için bir kap aldım, mangal için doğranmış eti alıp kaba koydum, diger aldıklarını da alıp buzdolabına düzgünce yerleştirdikten sonra eti terbiyeleyip kenara koydum, salata için malzemeleri alıp yıkadım onları da bir kenara koydum,başka ne yapabilirim diye düşünürken " Efnan et hazırmı ?" Diye seslenerek Barış mutfağa girdi ,etleri alıp ona uzattım " Salata yapacağım başka bir şey ister misin ?" Diye sordum.

" Yok yok ,salata yeterli ,içecek de almıştım zaten ,ne seversin bilmediğim için herseyden aldım " dedi.

" Barış teşekkür ederim ama bunca şeye gerek yok ,bir daha geldiğinde bir şey alma ,ben hallederim "dedim.

" Çok konuşuyorsun Efnan "dedi ve beni umursamadan etlerle beraber mutfaktan çıktı.

" Buda Boran'ın başka bir versiyonu "diye söylenip salata için hazırladığım malzemeleri yıkayıp salatayı yapmaya başladım.
Ben salatayı yaptıktan sonra bahçeye çıktığımda Barış hem mangalı yapıyor hemde telefonda konuşuyordu.
Önüne gidip sessizce " Bahçeye mi kurayım sofrayı " diye sordum..
Başını sallayarak beni onaylayınca aklıma Boran geldi, bu hareketi görünce kaşlarını çatıp sesli cevap vermemi isterdi
Başımı sağa sola sallayıp Boran'ı aklımdan çıkarmayı deneyerek mutfağa gitmek için eve doğru yürüdüm.
O arada açılan bahçe kapısına baktım, Selim ve Nazlı gülerek kapıdan içeri girdiler onlara el sallayıp eve girdim ve sofrayı dört kişilik hatta belki Nazife hatun gelir diye beş kişilik hazırlamak için ise koyuldum.
Nedret bey ,ilk gün Nazife hatun diye hitap ettiği için benim de aklımda öyle kalmıştı ve bende öyle hitap etmeye başlamıştım.
Nedret beye de yanında iken yanlis anlamasin diye amca diyordum ama onun dışında içim amca kelimesini bir türlü kaldırmıyordu.

ALABORAWhere stories live. Discover now