🐾 ┊twenty-four, special ep. two!!

902 99 18
                                    

özel bölüm ikiye hoş geldiniz!! çok heyecanlı, bölüm yazmayı özlemişim

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

özel bölüm ikiye hoş geldiniz!! çok heyecanlı, bölüm yazmayı özlemişim. umarım beğenirsiniz.

-

hyunjin koltukta yatıyor, bir yandan açık olan televizyondan bir şeyler izlerken gözleri, yan koltukta bilgisayarıyla bir şeyler yapan seungmin'e kayıyor, sıkıntıyla ofluyordu. son zamanlarda seungmin'in işleri gerçekten yoğundu ve bu yüzden hyunjin'in canı gerçekten çok sıkılıyordu. arada gidip onu rahatsız edip kendiyle ilgilenmesini sağlasada seungmin onu kovuyor bilgisayarında uğraşmakta olduğu işe geri dönüyordu.

yatmayı bırakıp sırtını koltuğa yaslayıp dizlerini kendine çekti hyunjin. izlediği program gerçekten sıkıcıydı. gözlerini seungmine çıkarıp başını kollarına yasladı, seungmin'i izlemek daha iyi bir seçenekti. seungmin, gözlerini uğraştığı şeyden ayırmıyor, arada kaşlarını çatıyor, aşağı kayan gözlüklerini düzeltiyor ve ellerini hızlı bir şekilde klavyede gezdiriyordu. hyunjin onun bu görüntüsüne alışıktı, izlemeyi seviyordu ama bir süre sonra bundan da sıkıldı. tekrar yatış pozisyonuna geri dönüp bu sefer arkasını döndü. belki uyursa geçerdi sıkıntısı.

seungmin işini bitirdiğinde kapattı bilgisayarını, gözlüklerini de çıkarıp bilgisayarla beraber kenara koydu. kollarını kaldırıp esnediğinde işinin bitmiş olmasıyla rahatlıkla gerindi. sonra gözleri arkası dönük yatan hyunjin'i buldu, gülümseyerek ayaklandı.

hyunjin'i gözleri kapalı gördüğünde "bebeğim, uyuyor musun?" diye seslendi ona. cevap beklerken hyunjin'in saçlarıyla oynuyor, kulaklarını okşuyordu.

hyunjin bir şey demek yerine başını olumsuz anlamda sallamış, sırtını daha çok dönmüştü.

hyunjin'in bu hareketiyle kaşlarını çatıp "sıkıldın mı, bir şeyler yapmak ister misin?" dedi. hyunjin yine bir cevap vermeyip başını sallamıştı, bununla birlikte derin bir nefes aldı.

omuzlarından tutup kendisine bakmasını sağladı hyunjin'in. ellerini hyunjin'in iki yanına koyup yüzüne eğildi, alnını onun alnına yaslayıp burunlarını birbirine sürttü. "küs müsün bana? özür dilerim, ama bitirmem gerekiyordu sevgilim. ne yapabilirim beni affetmen için?"

seungmin ona sevimli bir şekilde bakarken hyunjin'in bakışları onun dudaklarına inmişti. elini seungmin'in beline atıp yavaşça çekti kucağına. gözleri hala dudaklarındayken kuyruğunu seungmin'in beline sarıp vücutlarının birleşmesini sağladı. gözlerini kapatıp dudaklarını seungmin'inkilerle birleştirdiğinde seungmin'in bu hareketlerine karşı nefesini tuttuğunu fark etmişti.

bu onu güldürürken seungmin dudaklarını aralamış, hyunjin onun alt dudağını kendi dudakları arasına hapsetmişti. seungmin de onun üst dudağını emiyor, karşılık veriyordu.

kısa bir süre sonra ayrıldıklarında ikisi de soluklandı. seungmin hala gözleri kapalı dururken hyunjin anlık bir kararla yerlerini değiştirip seungmin'e üstten bakmaya başladı.

yaklaşıp yanağına bir öpücük kondurdu. "bir dahakine bana daha çok zaman ayır," diyip boynunu öptü bu sefer, dudakları boynunda oyalanmaya devam ediyordu.

seungmin onun yanaklarından tutup yeni bir öpüşme başlatana kadar boynuna bir sürü öpücük sıralamıştı. şimdi ise seungmin kollarını onun boynuna sarmış, elleri saçlarıyla kulakları arasında oyalanırken hyunjin, seungmin'in tişörtünün açık bıraktığı belini okşuyordu.

ayrıldıklarında hyunjin, seungmin'in tişörtünün eteklerinden tutmuş "çıkarabilir miyim?" diye sormuştu. seungmin nefes nefeseyken konuşmak yerine onaylamıştı başıyla sadece.

seungmin çıplak kalmış üst vücudunda hissettiği soğukluk titrerken hyunjin dudaklarıyla keşfe çıkmıştı bile. öpüyor, emiyor, ıslak izler bırakıyordu. seungmin bazen onun başını biraz daha bastırıyor, ses çıkartmaktan çekinmiyordu.

zaman ilerlerken onlar da daha ileri gidiyorlardı. vücutları bir bütün gibi birleşiyor, uyum sağlıyordu. ikisi de yaşadıkları zevkin tadını çıkarıyordu.

her şeyin sonunda ikisi de yorgunlukla nefeslenirken hyunjin, seungmin'i kucağına almış, sıcacık suyun altına sokmuştu. onunla bir bebek gibi ilgilenirken bir güzel temizlemiş sonra da özenle kurutmuştu saçlarını.

pijamalarını giyip ikisi de yatağa atmıştı kendini. seungmin gözleri kapalı yatarken hyunjin kulaklarını oynatıyor, kuyruğu havada yavaşça sallanıyordu. seungmin'in yanında her zaman hissettiği mutluluk hissi yine etrafını sararken küçük kıkırdamalarla özenle ilgilendiği saçlarıyla oynuyordu sevgilisinin.

"seungmin... iyi ki benimlesin."

"iyi ki seninleyim, sevgilim."

-

tadaaaa!!! nasıldı? (kontrol etmedim😔)

'sevişmek ne demek seungmin'den geldiğimiz yerlere bakın... şaşırtıcı.

aslında böyle yazmak aklımda yoktu ama ficte iki saniyelik öpücüklerden başka böyle kısımlar yok gibi bir şeydi(yoktu) sonra dedim neden olmasın??(oldu)

kendinize iyi bakın!!<3

cat boy, hyunmin ✓Where stories live. Discover now