'1'

143 11 74
                                    


Stan's POV

Nggh..pft.. hangi gündeyiz..?

Yatağımın kenarına doğru süründüm ve telefonumun o can sıkıcı alarm sesini kapatmak için telefonumu bulmaya çalıştım. Doğrusu Rick Astley (Yabanci bi sarkiciymis arklar :D) güne başlamak için istediğim müzik değildi ama beni uyandırabiliyor.

"Doğru.. Okul var.-" Kafamı yastığa dayayarak kendi kendime söylendim. Esneyip gözlerimi ovuşturmayı bıraktıktan sonra yatağımdan yavaş yavaş doğruldum ve oturur pozisyona geçtim.  Uhh.. Dün gece ne kadar içtim?..

*Ding*

Daha hazır olmama zaman bile olmamışken şimdiden bana yazıyolar. Muhtemelen Kyle'dır- Evet o, her zamanki gibi.

SBF- Ben gitmeye hazırım. Hala beraber yürücez dimi?

Ben- nE dostum daha yeni kalktım?!??

Ben- Ama olur 

SBF- Tamam şimdi geliyorum

***************************************************************************************

"Bugün iyi eğlenceler Stan! Bu arada o edepsiz çocuklarla takı-"

"Uh tamam tamam.. Neyse- Kyle burda gitmem lazım"

"Sevişme-"   (Burda dont get laid yaziyodu anlamadim ceviriye baktim ondan <3)

*BAM*

"Selam-"

"Heyy! Heycanlı mısın?" diye sordu Kyle sağa sola sallana sallana, omzunda bej rengi bir çanta ile; Tatlımı tatlı bir gülümseme, yüzünden hiç eksilmiyor.

Cümleme başlamadan önce ağzım yırtılmakmışcasına esnedim. "Sanırsam.. Neden sıçtığımın okulu bu kadar erken başlar ki?!" Okulun yoluna doğru yürürken Kyle la sohbet etmeye devam ediyorduk.

"Hey beyler!" Arkamızı döndüğümüzde o tanıdık sesin kaynağına baktık; Butters? Üst üste giyimiş kıyafetleri ve elinde tuttuğu küçük öğle yemeğiyle bize doğru koşuyordu.

"Oh! Selam Butters, normalde okula yürümezsin. Neden ailen seni arabayla bırakmadı ki?" diye sordu Kyle.

Sekiz yaşını zar zor geçmiş ve hala mental olarak olgunlaşmamış Butters, kekelemeye başlamıştı. "Babam artık kocaman bir adam olduğumu söyledi ve artık okula ke-kendim yürümem gerektiğini söy-söyledi, a-ama"

"Bizimle yürüyebilirsin, zaten okula çok uzak değiliz" diye teklif ettim, ona karşı tatlı ve nazik gülümseyerek.

"Ahh sağolun beyler!" 

Üç kişiyle okula yürümeye devam ederken Butters, her bulduğu fırsatta kendisinin lisede 1. sınıf için (freshman year sanirsam bu demek) ne kadar heycanlı olduğunu anlatıyordu. Kyle'ın ilgi alanına girmiş gibiydi, aksine ben bu korku hikayelerini yeterince Shelly'den duymuştum. Shelly sadece umudumu yitirmemi istemişti. Dediğine göre "Orda sadece seks,alkol ve sahte pislikler var"

Hemen önümüzde South Park Lisesi vardı, tıpkı eskisi gibiydi ama çok daha büyüktü. "Bu o-okul bi-bizim eski o-o-ortaokulumuzdaan d-d-daha bü-büyükmüş.." Butters'ın eski modundan eser kalmamıştı. Kyle ile benim arkama geçip titriyordu.. Hiç değişmemiş.

"Hadi gelsene Butters, içeri girelim." Kyle bizden önce davranıp ilk adımı o attı ve yürümeye başladı. İçeri girdiğimde bazı kişileri hatırlayabiliyordum fakat bazıları gerçek glow-up (degisim demek yani sac fln boyatma gibi) geçirmişti. Ananı o Bebe mi?.. 

"Kyle!Stan!" Başka bir ses yankılanmıştı; Bu Kenny'den başkası değildi! Kenny, Tolken ve Clyde'ın konuştuğu yerden çokta uzak olmayan bir dolaba yaslanmıştı. "Heyy Kenny!" diye ona seslendim, Butters hala arkamızda titriyordu ve nerdeysa ağlıycak gibiydi. Eh.. Üstesinden gelir, belki sonra-

"Cartman nerde?" dedim. O ibne ile hala bir şekilde takılıyoruz. Söz konusu olan şişko götlü tamda kapıdan giriyordu

"Nabiyonus çoçjuklar!" Cartman eskiden de olduğu gibi salak ve şişko, ayrıca akılsız.

"Süttür git koca kıçlı! Artık lisedeyiz git başka arkadaşlar bul pislik!" (siktir git yazcaktim ama okulda bi arkim kufur etmeyi sevmiyodu ama bi ara süttür git demisti o aklima geldi OIASJDAOISJD) dedi Kyle bağırarak kaşları çatık bir şekilde, hala Cartman'dan nefret ediyo.

"Sakin ol Yahudi kahl! Kimse çabuk sinirlenen bi ranga'yı sevmesz!"(kittybutturkish askom benim icin bakti ve cingene demekmiss sagol<3) Elini Kyle'ın omzuna koyarak, cana yakın biriymiş gibi davranıyordu. Cartman, Kyle'ın onu revire eli kırık bi şekilde göndermemesini istiyorsa elini çekmek için sadece beş dakikası vardı (atomik bokumun seklinden cok daha devrik bi cumle oldu)

 "Hadi gidelim artık, ders programına bakmamız lazım" diye o atmosferi böldüm ve Kyle'ın elini tutup onu sınıfa götürdüm, ne yazık ki Cartman bizi takip etti ama Butters ve Kenny peşimizden gelmemişti? Uh sanırsam Tokenlerle konuşmaya gitmişlerdir... Büyük ihtimalle.

Sınıftan ders programlarının yazılı olduğu fotokopiyi aldık ve okulu gezmek için sınıftan dışarı çıktık.

Kenny bize harika bir takılma yeri bulduğunu söylemişti. Ağaçların hemen altında oval bir zemindeydi ve orda bir bank vardı. Okulu dışardan ayıran tek birşey vardı, oda ince bir çitti. Cartman burasının okulu asmak için en kolay yol olduğunu söylemişti. Üstünden atlalayabiliriz diye düşünmüş, atlayabiliriz mi? Pfft sanki bizde yapıcazmış gibi konuşuyo..Ezik.

Cartman "Ya uf yaq ilk toplantıya gircekmişiz" diye mırıldanırken bir yandan da programı inceliyordu. Kyle onla beraber "Benim iki tane kimya dersim var ve sonrada teneffüs" dedi kağıdına bakarken.

Teneffüs mü? Lisede mi? Kulağa Butters'in söyleyeceği bir şey gibi geliyor

"İkili bi ders mi? Okulğl'un ilk gününde mi hemde?" Cartman güldü "Senin çalışkanlığın ve inekliğin yüzden' olmalı he?"

Kyle ona pis bir bakış attı

"Eminim ki bir sürü derse beraber giriyoruzdur, bilişim gibi veya başka bişiler" diye ekledim bu kuru konuşmayı bozmak için.

Acaba bu yıl yeni öğrenciler gelcek mi? Nerdeyse hiç bir öğrenci gelmiyo. Aldıkları en son ki 'yeni' öğrenci Nicole yada başka biri.

*ZİL*

Pfft.. Toplantıdan sonra Dünya Tarihi var..-

Take This To Heart |Stan X Kyle| |Turkish Translate|Where stories live. Discover now