16: Papatya Sokak

378 181 292
                                    

Selamlar, bu aralar bölüm yazma enerjisini bulamıyorum maalesef. Hazır enerji gelmişken değerlendirip tatlı bir bölüm yazayım istedim, umarım beğenirsiniz.

Papatya Sokak, hatırlarsanız kurgunun başlarında geçiyordu. Güneşlerin okuluna cok yakındı. Musmutlu okumalar!

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen:') 🤍

Oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen:') 🤍

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

16: Papatya Sokak

"Geliyor mu?" diye sordum bizimkilere abimi kastederek.

Başlarını iki yana salladılar.

"Güneş!"

Abimin sesiyle mezarlığın girişinde beklemeye başladım. Hızlıca bana yetiştiğinde bizimkiler bizi yalnız bırakmak için ilerledi.

"Burada kalsam benden nefret eder misin?" diye sordu hüzünle.

"Etmem." dedim yüzüne bakamazken.

"Senin de burada bizimle kalmanı çok isterim biliyorsun. Olur da bir gün istersen burası her zaman senin evin." dedi gülümsemeye çalışırken. "En azından sana yapamadığım abiliği biraz da olsa Mert'e yapayım. Anne ve babamı sevmiyorum ama Mert'in hiçbir suçu yok." dedi gözleri dolarken.

Gözlerimi gözlerine çevirdim. Haklıydı. Benim yanımda zorla tutamazdım onu. Kızmıyordum da, ben yeterince acı çekmiştim. Birinin daha üzülmesini istemiyordum.

"Kardeşimize çok iyi bak, olur mu abi?" dedim gözyaşlarıyla gülümserken.

"Olur abiciğim."

Sıkı sıkı sarıldı bana, ben ise yine sargılarımdan dolayı hareket edemiyordum.

"İstediğin her zaman beni rahatsız edebilirsin, arayabilirsin."

Gülümseyerek Egelerin yanına gittim. Abimin bizimle dönmeyeceğini önceden konuşmuş gibiydi herkes, kimse sorgulamadı.

"Annem bir süre daha burada kalacak. İsterseniz biz dönebiliriz."

Melih'in sesiyle ona döndüğümüz sırada aklıma bir fikir gelmişti.

"Papatya Sokak'a gidelim mi?" diye sordum bir anda neşeyle.

"Unutmamışsın." dedi Ege sessizce.

Başımı salladım. "Unutmam."

"Hadi o zaman, çocukluğumuza hatta bebekliğimize gidiyoruz."

Papatya Sokak... Her şeyin başladığı yer. Adını bizim verdiğimiz o sokak.

Önce otobüse bindik, sessiz sessiz bir koltuğa oturdum. Ege yanıma, Ömer, Berin ve Melih arkamızdaki üçlü koltuğa oturdu.

"Sen bilmezsin Melih." dedi Ömer gülerken. "Bu sokağın anısı var."

GüneşWhere stories live. Discover now