Dernière Danse

81 21 7
                                    

Oylarınızı esirgemeyin lütfen. ("
iyi okumalar~

Bölüm 3:  Dernière Danse

/Jimin'in anlatımıyla/

Kuliste bilekliğimi takarken son kez bakmıştım aynaya. Bitti sanmıştım, ruhumu kemiren bu çile benim bitirmemle son buldu sanmıştım. Fakat onu tekrar gördüğümde hiç de öyle olmamıştı. Her zamankinin aksine sağlıklı gözüken cildi ve her zamanki şıklığıyla özel misafirler locasından bana bakan o kahve irisler...

''Jimin senin sıran geliyor hazırlan.''

''Tamam.''

Ve işte vücudumu bir anda o sıcaklık basıvermişti. Heyecan, bir yerden onu görmenin heyecanı. İstemediğimi söylüyor ve düşünsem bile sanki içimde başka biri var sanki. Korkuyorum...üzülmekten, hayal kırıklığı yaşamaktan. İnsanlar sadece acı verir oldu. Ben bir anda onu yitirince anlamımı da yitirdim sanki. Dostumdu o benim, sırdaşımdı, sıkmaya kıyamadığım değerli bir parfüm veya bakmaya kıyamadığım bir sanat eseri. Belki tamamen masum değildik fakat sevgimiz masumdu.

Göz yaşlarımın ne ara davetsiz misafir misali geldiğini anlamadan bacaklarım da beni sahneye taşımıştı. O böyleydi işte. Bir uyuşturucu gibi. Aşkımızda öyleydi...

Sahnenin kararmasından fırsat bilip çıktığımda herkes geleceğimi bilerek alkışları arttırıyordu. Fakat aklım şuan kesinlikle performansta değildi.

...

Birbirini arayan iki çift göz, kayıp ruhlarını yakalamaya çalışan iki aşık...Uzak kalarak birbirlerini daha az yıpratacaklarını sanmışlardı oysa. Öyleyse şuan niye birbirlerini arıyorlar? 

Değişim.

Son zamanlarda kültür köleliğinin bir parçası olan değişim. İnsanlar değişmek dendiğinde hemen kimse için değişmeyeceğini dile getiriyorlar. İnsan sevdiği içinde değişir kendi içinde. Ve işte tam da bu yüzden birbirlerini arıyorlar. Kendine ve küçüğüne zarar veren o maddeden vazgeçerek değişimi kabul etti Jeon. Gocunmadı çünkü ruhu, kalbi, aklı onsuz sakin kalamazdı. Ve Jimin ise özlem duyuyordu istemeyerek bıraktığı sevgilisine. Dönse dönemiyor, gitse gidemiyordu.

Beklemek.

Çoğu kişinin şu sıralar yapamadığı şey. Ruhları aşkın hazzını tatmaktan yoksun zavallı insanlar aşkı, iki günlük tatlı sözlerden ibaret sanıyor. Jimin gidemedi ve dönemedi. Kaldı ve bekledi, sanki aklının bir köşesinde biliyordu geri döneceğini. Aşk, onun içinde onun hatırladığı şekilde yeşermeye devam etmişti. Aşk bir danstı onun için. Sesli ve güçlü başlardı, heyecan yaratan melodiler ve hareketler gibi tutkuyla yaşanırdı aşk ve bitmezdi. Bir başka dansa kadar sadece o terlemeler ve öpüşmeler dururdu sadece.

İkisi de dansı severdi.

Ve şimdi şuan aşkları bir yüksek nota misali tüyleri diken diken eden cinstendi. İşte buluştu. İşte buluştu cenneti iki irisin arasına sıkıştırmış gözler. Dans bitmiş ve ışıklar sönene kadar cesurca çekmemişti gözlerini ondan. Nefes nefese kalmış ciğerlerinin baskısıyla göğsü hızla inip kalkarken aşkları bir sonraki dansa kadar dinmişti...

Yüzüne yükselen sıcak havayla kaçarcasına inmişti sahneden. Jeon mu? O ise gülümsemekle yetinerek sahnenin uzun perdelerine bakmıştı sadece. Kovalanmayı kabul etmesi bile yeterdi ona. Jeon seve seve uğruna o yolda kovalarken sürünebilirdi. İçkisini bitirip ayağa kalkmış ve acil çıkış merdivenini kullanarak kulis çıkışında beklemişti onu. Bu gece daha fazlasına ihtiyacı vardı. Ağır kapının itilerek açıldığını görünce gülümsedi. Sarı saçlı olan telaşla etrafına bakacakken çoktan gördüğü beden ile irkilmişti.

Ne olursa olsun Jeon hep bir adım önde olmuştu.

''Merhaba küçüğüm.''

Bölüm Sonu.

Şevke gelerek bölüm yazdım umarım daha sık bölüm atarım <3

Şevke gelerek bölüm yazdım umarım daha sık bölüm atarım <3

Oops! Această imagine nu respectă Ghidul de Conținut. Pentru a continua publicarea, te rugăm să înlături imaginea sau să încarci o altă imagine.
Like Crazy - JikookUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum