65. Bölüm~'Kayıp Bir Vaka'

En başından başla
                                    

Saatler Sonra...

                                 
Tam üç saattir ikisi de ameliyathaneden çıkmadılar. Sabırla bekliyorduk ama artık sabır kalmamıştı. Resmen içeri dalacaktım ki böyle bir düşünceye gerek kalmadı. Emir'in olduğunu ameliyathanenin kapısı açıldı ve Emir sedyeyle beraber doktorlar tarafından hasta odasına alındı. Ben ise doktorun gelmesini merakla bekledim, birkaç dakikanın ardından sonra doktor yanımıza gelerek konuşmaya başladı.

- Durumu iyi, silahtan çıkan kurşun omuzunu sıyırmış. Sadece kanamayı durdurmamız uzun sürdü.

Dediğinde derin bir nefes bıraktım. Emir iyiydi! Allah'ıma şükürler olsun ki iyiydi!

- Peki onu görebilir miyim?

- Evet ama fazla rahatsız etmeyelim, kan kaybettiği için biraz dinlenmesi gerekiyor.

Doktoru onaylarcasına başımı salladım ve Emir'in kaldığı odaya girdim. Yanındaki hemşire serumu Emir'in koluma taktı ve sonra çıktı. Ben ise yan koltuğa geçerek onu izledim. Sanki gözleri kıpırdıyordu ve evet! Yavaşça gözlerini açar açmaz gözleri beni buldu.

- Şükürler olsun ki iyisin!

Dedim elini sıkıca tutarak. O ise daha yeni bilinci yerine gelmiş olmalı ki kurduğum cümleye iki dakika sonra cevap verdi.

- Sera, buradasın!

Benim burada olmamamı seviniyordu? Doğru ya, hiç aile sevgisi bilmiyordu Emir. Yani en azından bana o gün evinde dediği cümleleri aklıma gelmişti. Sevdiği birisinin yanında olduğunu görünce şaşırmıştı ama şaşırmasına gerek yoktu çünkü ben hep onun yanında olacaktım.

- Evet buradayım ve hep yanında olacağım.

Dediğimde ona yaklaştım ve yanağına bir öpücük konduraraktım ki dudaklarımı ona yaklaştırdığımı gördüğü an hemen dudaklarını dudaklarıma değdirdi. Sert ve olabildiğince haz alır bir şekilde öpmeye devam etti. Daha sonra dudaklarını dudaklarımdan istemeye istemeye ayırdı.

- Hep yanımda ol.

Dediğinde başımı salladım. O beni bu hastanede saatlerce 'beni bırakma' diye yalvarışlarımdan sonra beni bırakmamıştı, bende onu bırakmayacaktım. Şimdi gelelim konuya, en merak ettiğim konu. Bunu ona ve Egemen'e kim yapmıştı?

- Sizi kim bu hale getirdi?

Dediğimde derin bir şekilde düşündü. Bir dakikalık bir düşünmenin ardından bana doğru döndü ve dudaklarını araladı.

- Tam hatırlamıyorum, ama en son sizi aramak için Çiğdem'in evine gitmiştik. Evin içine girdiğimizde her yer darmadağındı. Etrafı kolaçan ettik üçümüz. Ben, Egemen ve Ege.

Dediğinde şok içinde ona baktım. Ege'de mi oradaydı?

- Sonra bir ses duydum yukarıdan sesin olduğu yere gittiğimizde siyah maskeli birisi vardı. Kaçmaya çalışırken Ege onu merdivenlerde yakaladı bizde peşinden gittik. Ege onu yakaladığında adam cebinden silah çıkartarak bize doğrulttu. Egemen öne atılarak adamı durdurmaya çalıştı ama adam ona ateş edince bu sefer ben duramadım. Son kurşun da bana isabet edince Ege hemen adamın peşine düştü. Gerisini bilmiyorum.

Anlattığı olay karşısında şoka uğrarken şokumu üzerimden atıp hemen çantamdan telefonumu çıkardım. Ege'yi arayacaktım fakat defalarca aramama rağmen ısrarla açmıyordu. Umarım başına birşey gelmemiştir.

- Emir, sen dinlen biraz. Ben dışarıdayım. Geri geleceğim Çiğdem'e bakmam gerekiyor.

Anlayışla başını salladı. Bende hasta odasından çıkarak hemen Çiğdem'in yanına vardım. Yüzündeki hüzün geçmediğine göre arkadaşı Egemen hâlâ ameliyathanedeydi.

Kusursuz OkulHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin