12.Manilla

877 51 25
                                    

Jimin kendini artık tüm duygulara kapatmıştı. O reddediliş onun için yeterliydi. Bir daha da kalbini açmayı düşünmüyordu. İnsanlarla flört etmek daha iyiydi, asla kalbiniz kırılmıyordu ve aranız da bozulmuyordu.

O reddediliş... lisedeki öpücük ve sonrasında temizlikçinin dolabından gelen sesler... artık acıtmıyordu gerçi. Kendi değerini anlamıştı insanların gözünde. Sadece çok çalışması, zayıf kalması ve iyi görünmesi gerekiyordu. Bu yüzden lenssiz ve makyajsız pek dolaşmıyordu. Bu şekilde hep iltifat alıyordu. Hayranlar da onun bu halinden memnundu... iskelet gibi göründüğünü iddia edenler hariç en azından...

"Bence bir erkekle olmak kötü değil." dedi Jungkook. Konunun nereden açıldığını anlamasa da Jimin gülümsedi.

"Elbette değil. Sevmen önemli."

"İşte sevmiyorumdum da aslında..."

"Seks yapacak kadar seviyormuşsun..."

Jungkook'un ağzı açık kaldı. "Ne?"

"Ne ne?"

"Ben onunla seks falan yapmadım."

Jimin kaşlarını çattı. "Ben bir erkekle birlikte oldum demedin mi?"

"Yani... öyle değil. Dokunma vs anlamında o. Ve sevgililik...."

Jungkook'un gözlerini kaçırdığını yakalayan Jimin cık cıkladı. "Bu kadarla kalmıyor bence. Bana demedin mi ona çok değerli bir şeyimi verdim diye? İlkinden bahsetmiyor muydun?"

"İlk ama öyle değil... ağız-"

Jimin'in kaşları havalandı. "Saks-"

"Sus!"

Jungkook büyük olanın üzerine atlayıp ağzını kapattı. Birlikte yere düşmüşlerdi ve Jimin gülüyordu.

"Bono ulk koz mu-"

"Ha? Anlamadım?"

Jungkook'un elini ağzından çekip tekrarladı. "Bunu ilk kez mi yaptırdın? Kız arkadaşların falan olmuştu."

Jungkook domates rengine dönerken Jimin'in kucağında oturduğunu fark etti ve hafif kıpırdandı. "Yaptırmak değil..."

"Sen mi s-"

"Söyleme!"

"Tamam tamam yani sen mi..." dilini yanağına bastırıp şişirdi. Jungkook karşısındaki görüntüyle bile ter bastığını hissediyordu. Sadece başını salladı.

"Kimseye söylemek yok."

Kıkırtısı devam eden Jimin, küçük olanın baldırını tutup ittirdi. "Tamam söylemeyeceğim kalk hadi ağırsın."

"Kalkmam."

"Niye?"

Jungkook omuz silkip kollarını göğsünde bağladı. "Hep Tae hyung'la oynuyorsun."

Jimin'in şaşkın yüzü bir başka gülücüğe dönüştü. "Kıskanmış mı benim bebeğim?" uzanıp yanağını okşadı. "İstediğin zaman yanımıza gelebileceğini biliyorsun Googkie"

"Üç kişi görüşmeyi sevmiyorum." genç olan tekrar dudak büktü.

"Tamam tamam. Hafta sonu beraber yemek yemeye gidelim olur mu?"

"Sen ısmarlayacaksan olur."

"Tabii ki ben ısmarlayacağım."

"Tamam o zaman." Jungkook eğilip Jimin'in yanağına bir öpücük kondurdu. Sonra da bir şey demesine fırsat vermeden kaçtı.

FIRST LOVE | Vmin-Jikook-Taekook.Onde histórias criam vida. Descubra agora