13. Begin

720 49 59
                                    

Ne kadar çok yorum olursa yb o kadar çabuk gelir. Her satıra bile yorum yapın yaniii

"Sanırım Jungkook biraz dışlanmış hissediyor." diye mırıldandı Jimin. Taehyung'un yatağında birlikte yatıyorlardı yine. "O yüzden değişik reaksiyonlar veriyor."

Taehyung dudaklarını büzdü. "Senden hoşlanıyor gibi mi mesela?"

"Nerden çıktı şimdi?"

"Bana arada bir kötü bakışlar atıyor. Biliyor ki senin kocan benim."

Jimin kıkırdadı. "Şu dediğini fanlar duysa ship krizi yaşarız." kendisi esmer olanın garip şakalarına alışıktı ama başkaları pek anlamazdı.

Taehyung omuz silkti. "Benimle olmak istediği zamanları unutuyor ama."

"Seninle olmak istediği zamanlar mı?"

"Bu kadar Taekook söylentisi neden çıktı sence?"

Jimin gerçekten onların çok shiplendiğini biliyordu. Ama kendisi aralarında garip bir şey fark etmemişti hiç.

"Jungkook ilgilenilmeyi sever." diye devam etti sözlerine. "Ama sanırım son zamanlarda seninle daha fazla oynadım diye kıskanıyor."

"Tae..." Jimin dudağını ısırdı. Söylemek üzere olduğu şeyi içinde mi tutmalıydı bilmiyordu.

"Söyle."

"Jungkook ilkini benimle yaşamak istiyormuş." cümle ağzından çıktığı anda oldukça yanlış hissettirmişti.

"Bu sadece bir heves, merak etme."

"Nasıl emin olabilirsin?"

"Sana kanıtlayabilirim..."

****

"Hey Jungkookie!" Taehyung bilgisayar oyunu oynayan küçüğün odasına daldı. "Hadi beraber oynayalım."

"Ben çoktan başladım."

"Bir şey olmaz yine başlarsın." Köşeden bir sandalye çekip yanına oturdu ama Jungkook inatçıydı. Taehyung uzanıp tak diye oyunu kapattı.

"Yah! Üst levele geçecektim!"

"Hadi hadi, ekip olalım."

Jungkook sabır dileyerek büyük olanın istediği oyunu kurdu. Konsolun kumandalarından birini ona uzattı. Bayadır oynamamışlardı.

Girdikleri yeni oyun çatışma üzerine kuruluydu. İkisi de silahlarıyla kocaman bir arazide koşuyor, önlerine çıkan düşmanları indiriyorlardı.

"Solunda!"

"Yakaladım!" Jungkook dönüp düşmanı tek hamlede vurdu.

Saatlerce oynamaları işten değildi ki sonuç da o şekilde oldu...

"Yemeğe gelmeye niyetiniz var mı?" diye bağırdı Jin odaya girip. Ancak cevap alamadı. Kulaklıkları fark ettiği anda koltuktaki yastıkları aldı ve ikisinin de kafasına fırlattı. "Kalkın, yemek vakti!"

Öfkeyle arkalarını dönen ikili jin hyungla karşılaşınca süt dökmüş kediye dönmüş ve onaylamakla yetinmişlerdi.

Büyük olan odadan çıkınca Taehyung, Jungkook'un kemerine parmağını takıp onu durdurdu.

Küçük olan kafası karışarak hyungunun eline baktı ve sonra da yüzüne. "Ne?"

"Jungkookie... hyungunun sırtı ağrıyor. Taşısana."

"Benim de ağrıyor."

"Aigoo bu zamane gençleri yaşlılara yardım bile etmiyor-"

Taehyung söylenmeye başladığında bu sabaha kadar sürebilirdi. Jungkook da bunu bildiğinden itaat edip onu tek hamlede sırtına aldı.

FIRST LOVE | Vmin-Jikook-Taekook.Tahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon