20;

1.2K 142 275
                                    

⚠️Kalp krizi uyarısı⚠️
Bol bol oy ve yorum lütfen
Dayanamayıp sınır dolmadan attım yine:')

-

Lalisa'nın anlatımından:

Parti saati gelince Bay Jeon kapımı çalmıştı, şimdi de birlikte asansöre doğru gidiyorduk.

Tesadüfen ikimizde siyah giymiştik ve bize uzaktan bakan biri rahatlıkla çift diyebilirdi. Bay Jeon gülerek konuştu. "Çok güzel olmuşsun." Bende gülümseyip teşekkür ettiğimde asansörden inene kadar hiç konuşmamıştık.

Partinin olduğu kata indiğimizde kapının önünde büyük bir kuyruk vardı. O kuyruğun içinde Jimin'i görmemle gülümsedim. Yanında da biri vardı, bar sahibinin oğlu Yoongi olmalıydı.

Kalabalıkta Jimin'e seslenmenin garip olacağını düşündüğüm için bir şey yapmadım ve kuyruğun bitmesini bekledim, gerçekten de zaman geçmiyordu.

"Normalde otel bizim şirkete sponsorluk yaptığı için benim sayemde çabucak geçerdik ama çalışanlar bunu biliyor mu bilmiyorum."

"Hiç kart falan vermediler mi?"

"Hayır ama belki kartvisitimi gösterirsem işe yarar."

"En mantıklısı bu gibi görünüyor. Diğer türlü bir saat ayakta bekleyeceğiz." dediğimde Bay Jeon elimi tutup, kimlik kontrol eden çalışanların yanına doğru götürmüştü.

Partiye otelden olmayan kişiler de gelebiliyordu, sadece tek gelmemek ve reşit olmak şarttı. Zaten bu yüzden kontrol ediyorlardı. Birde dışarıdan çok kişi gelince kuyruk iyice uzamıştı.

Bay Jeon çalışanlara kartvisitini gösterdiğinde, çalışanlar eğilerek selam verdiler ve geçmemiz için geriye çekildiler. Bay Jeon'da kolay gelsin diyerek içeri girdi.

Jimin'i o koca kuyrukta bıraktığım için biraz üzülsem de sorun etmedim. Belki kuyruğu beklerken sohbeti ilerletip, daha iyi anlaşırlardı.

"Şurada bir yer var. Oraya gidelim mi, güzel görünüyor."

"Olur, gidelim."

Bay Jeon'un önerdiği masaya oturduktan sonra hâlâ bırakmadığı ellerimi göstererek konuştum. "Çalışanları atlattık, artık elimi bırakabilirsiniz bence."

"Ah pardon, unutmuşum." diyerek elimi bırakmıştı. Buna inanacak kadar saf değildim ama bir şey de demedim.

Ben etrafı izleyip şirketten biri var mı diye kontrol ederken, garsonlardan biri shot tepsilerinden birini masamıza koyup gitmişti.

Bugün çok içmek istemiyordum çünkü ne zaman içsem sürekli başıma bir şeyler geliyordu. Üstelik yaptığım şeyleri uyandıktan saatler sonra hatırlıyordum, her türlü içkiyi abartmak kötüydü.

Bay Jeon benim aksime içmeyi pek sorun etmiyor gibiydi. Şimdiden iki shot bardağını bitirmişti. "Eğer sarhoş olursanız sizi taşıyamam, baştan söyleyeyim."

"Tamam, dikkat ederim." diyerek bir shot daha içmişti. Resmen beni sinir etmeye çalışıyordu.

Biz biraz daha konuşmadan otururken, bir adam yanımıza geldi. "Çiftler için bir oyunumuz var! Oynamak ister misiniz? İki kişi eksikti eğer sizde gelirseniz, oyuna başlayabiliriz."

chai talks - liskookWhere stories live. Discover now